Vücudun
hemen hemen töm organlarında kanser tümörleri oluşurken kalp kanserine yakalanma riski 10 binde 25 ihtimal. Uzmanlara göre bunun nedeni ise kalbin yapı itibariyle hücrelerinin değişimine izin vermemesi. Bir hücrenin yapı taşları olan DNA'sının değişime uğraması, vücuttaki herhangi bir organ veya bölgede kötü huylu tümörlerin, yani kanserin oluşumuna neden oluyor. Ancak bu kalp için geçerli değil. ABD'deki Güney Araştırmaları Enstitüsü'nün Hücre Biyolojisi Birimi Başkanı Dr. Alex Aller, bir hücrenin ölümcül hale gelmeden önce değişime uğradığını, bunun nedeninin de hücrenin bölünüp DNA'sını taklit etmeye çalışmasından kaynaklandığını söylüyor. Değişimler bölünerek üretilen yeni hücrelere de aktarılıyor.
OLSA BİLE KOMŞU ORGANLARDAN ...
Ancak kalp, eğer bir zarara uğramamışsa yeni hücreler üretmiyor. Onun görevi, kan pompalamaya aralıksız devam etmek. Aller'a göre; zarar gördüğü nadir zamanlarda bölünmeye giden kalpteki hücre değişimleri de sayısal olarak az yaşanıyor. Göğüs, cilt, bağırsak gibi tüm kanser türlerinde, dokuların içindeki hücreler bölünerek yenileniyor. Aller, "Söz gelimi göğüs dokusu hormonların etkisiyle sürekli büyüyor veya küçülüyor. Hücreler kendisini bu sayede yeniliyor. Bağırsak derisiyse, yemeklerden aldığı kanserojenler nedeniyle sürekli olarak yenileniyor. Cilt için de bu yenilenme süreci sürekli olarak devam ediyor. ancak kalpte bu söz konusu değil" diyor. Kanadalı doktor Robert J. Cusimano "Kalpte çok nadir oluşan tümörler genellikle böbrek, akciğer gibi komşu organlar nedeniyle meydana geliyor" diyor. Yapılan araştırmalar, kalp kanserine yakalanma riskinin 10 bin kişide 25 kişi olduğunu gösteriyor.