Yüzlerce sivilin hayatını kaybettiği kimyasal katliamın ardından, dünya kamuoyu Suriye meselesindeki çözüm arayışlarına yoğunlaşmışken, ABD ve Rusya dışişleri bakanları John Kerry ve Sergey Lavrov İsviçre'nin Cenevre şehrinde bir araya geldi. Rus Kommersant gazetesi Lavrov ve Kerry'nin Suriye için planladıkları yol haritasının satır başlarını yazdı. Planın ilk aşamasında Şam yönetiminin Kimyasal Silahların Yasaklaması Örgütü'ne katılması öngörülüyor. İkinci adımda ise kimyasal silah üretim merkezlerinin ve kimyasal silah bulundurulan cephanelerin tespit edilmesi bulunuyor. Kommersant'a göre üçüncü aşama, Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü tarafından görevlendirilecek bağımsız bir müfettiş heyetinin Suriye'de tarafsız incelemeler yürütmesinden oluşacak. İki bakan son olarak da müfettişlerin rehberliği doğrultusunda kimyasal silahların nasıl ve kim tarafından yok edileceğini kararlaştıracak. Lavrov ve Kerry'nin 'zorlu, karmaşık fakat uygulanabilir' olarak nitelendirdikleri planın detaylarını tartışmak için en az 2 gün boyunca görüşmelerde bulunacakları bildirildi. İlk günkü görüşmelerin ardından basın toplantısı düzenleyen Dışişleri Bakanı Kerry, temkinli konuşmayı seçti. Suriye rejiminin verdiği sözlerin kendileri için yeterli olmadığının altını çizen Kerry, "Bu bir oyun değil. Rusya'nın planı zaman kısıtlamasına uyularak uygulanmalıve uygulanmazsa sonuçları olmalı. Esad rejimini test edeceğiz" dedi. Lavrov da "Prensipler üzerine kurulmuş bir anlaşma üzerinde çalışıyoruz" demekle yetindi. Cenevre'deki görüşmelerden umutlu olduğunu açıklayan ABD Başkanı Obama ise "Kerry'nin Lavrov ve diğer oyuncularla görüşmelerinin somut sonuçlara yol açabileceği noktasında umutluyum" diye konuştu. Bu arada Birleşmiş Milletler, Suriye'nin Kimyasal Silahlar Sözleşmesi'ne katılım isteğine ilişkin talebin kendilerine ulaştığını açıkladı.
ÖSO TEKLİFİ REDDETTİ
Öte yandan Rusya 24 televizyonuna konuşan Beşar Esad, "Teklif Rusya'dan geldiği için kimyasal silahları teslim etmeyi kabul ettik" diyerek "Kararımızda ABD'nin tehditlerinin hiçbir etkisi yok" açıklamasında bulundu. Özgür Suriye Ordusu'nun (ÖSO) komutanı General Selim İdris ise 'kimyasal silahların teslim edilmesini' içeren planı kabul etmediklerini açıkladı. İdris, planını 'zaman kazanmak için tasarlanmış siyasi bir manevra' olarak nitelendirdi.
Kimyasallar için 75 bin asker gerekli
Suriye'nin başkenti Şam'da 21 Ağustos'ta kimyasal silah kullanılıp kullanılmadığını araştıran BM heyetinin raporunu pazartesi günü açıklaması bekleniyor. Ancak dünya pazartesinden bu yana ABD-Rusya arasında yürütülen Suriye'nin kimyasal silahlarının yok edilmesi teklifine odaklanmış durumda. Uzmanlara göre dünyanın en büyük kimyasal silah stoklarına sahip olduğu düşünülen Şam'ın kimyasal stoklarını yok etmek 10 yıl sürecek ve milyonlarca dolara ihtiyaç duyulacak. Kimyasal Silahsızlanma Anlaşmasına imza atmayan Şam'ın elinde 1000 ton sarin, hardal, tabun ve VX gazının olduğu biliniyor. Bu stokların, 50 farklı askeri bölgede tutulduğu düşünülüyor. İlk olarak belirlenecek ekibin Suriye'deki kimyasalları tespit etmesi bekleniyor. Daha sonra stoklar imha edilecek. Ancak bu aşama da hiç kolay olmayacak. Suriye'de savaş sürdüğü için yok etme işleminin başka bir ülkede gerçekleştirilmesi bekleniyor. ABD Savunma Bakanlığına göre de kimyasalların güvenliği için 75 bin askere ihtiyaç var.
CIA, muhalifleri silahlandırıyor
AP ajansı istihbarat yetkililerine dayandırdığı haberinde, Amerikan Merkezi Haber Alma Teşkilatı'nın (CIA) birkaç haftadır Suriyeli muhaliflere "küçük silahlar" temin ettiğini bildirdi. CIA'nın, bir körfez ülkesi aracılığıyla roket güdümlü el bombası gibi tanksavar silahlar ayarladığı da belirtildi. Washington Post gazetesi de verilen yardım içinde araçlar, iletişim cihazları ve gelişmiş tıbbi savaş teçhizatları olduğunu yazdı.
Şam'da yine gaz
Suriye'nin başkenti Şam'ın Cobar bölgesinde rejim güçlerinin silahlı muhaliflere karşı zehirli gaz kullandığı ve çok sayıda kişinin gazdan etkilendiği ileri sürüldü. Suriye Genel Devrim Konseyi'nin açıklamasında, rejimin, Şam'da çeşitli silahlarla denetimi sağlamaya çalıştığı ve bunda başarılı olamadığı vurgulandı. Rejim güçlerinin Halep'te bir hastaneye de hava saldırısı düzenlediği ileri sürüldü.
Amca Esad'ın başı belada
Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'ın 1984'ten bu yana sürgünde yaşıyan amcası Rıfat Esad'ın başı yine dertte. Le Monde gazetesine göre bir grup Fransız milletvekili, amca Esad'ın Paris'teki 40 lüks apartmanına el konması için girişimde bulundu. Rıfat Esad, BM yaptırım listesinde yer almasa da 1982 Hama Katliamı'nın ana aktörlerinden kabul ediliyor. Rıfat Esad'ın daha önce, el konacağı korkusuyla Paris'teki otelini 70 milyon euroya sattığı iddia edilmişti.
Dünyanın yeni lideri: Putin
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Suriye konusunda ABD halkına doğrudan hitap etmek için New York Times gazetesine yazdı. BM Güvenlik Konseyi kararı olmadan askeri güç kullanılmasının BM'ye zarar vereceğini belirten Putin "Obama'nın Amerikan halkını kendilerini ayrıcalıklı görmeye teşvik etmesi son derece tehlikeli. Tanrı bizi eşit yarattı" dedi. New York Times'taki bir diğer yazıda ise "Putin, Suriye krizinde dünya lideri olarak Obama'yı geçti" yorumu yapıldı.