ABD derin devletiyle savaşta tarihi kırılma noktası: Trump yönetimi federal kurumlarda temizlik başlattı!

ABD istihbarat tarihinde eşi benzeri görülmemiş bir kırılma yaşandı. Ulusal İstihbarat Direktörü (NSA/DNI) Tulsi Gabbard’ın “Derin devletle savaşıyoruz” açıklamaları, sadece bir siyasi hamle değil; Amerika’nın 18 istihbarat servisini kapsayan bir iç savaşın açık ilanıydı. Beyaz Saray, derin devletle mücadelesini resmiyete dökerken, Trump yönetimi şimdi istihbaratın sadakatini yeniden inşa etme sürecine girdi.

Trump yönetiminin ABD Ulusal İstihbarat Direktörü Tulsi Gabbard, Turning Point USA zirvesinde derin devlet hakkında ilk kez açıkça konuştu:

"DERİN DEVLET BİZİ DURDURMAK İÇİN SAVAŞ HALİNDE"

"Derin devlet, her ajansın içinde var. Bizi sabote etmeye çalışan unsurlar sistemin kalbinde ve artık biz buna karşı savaş halindeyiz."

Bu sözler sadece siyasi bir retorik değil, kurum içi reformların gerekçesi olarak da sunuldu. Gabbard'ın direktifleri doğrultusunda:

18 istihbarat ajansının iç yazışmaları, e-postaları ve mesaj kayıtları yapay zeka (AI) destekli tarama ile incelenmeye başlandı.

"ABD Başkanı Donald Trump karşıtı tutum" taşıdığı tespit edilen bazı analistler ve yöneticiler görevden alındı.

En az 100'den fazla ajan, polygraph (yalan makinesi) testi uygulaması için sisteme alındı.

Gabbard bu adımları, "Amerikan halkına sadakat göstermeyen hiçbir analist bu görevde kalamaz" sözleriyle savundu.

DERİN DEVLET KODLARI: İÇ SAVAŞIN AYAK SESLERİ

İlk kez bir NSA Direktörü, açık açık istihbarat içerisinde organize bir "derin yapılanma"dan söz etti. Gabbard'ın hedefinde özellikle "politik ideoloji taşıyan" analistler vardı.

Venezuela krizine dair Trump'ın talimatlarına karşı çıkan iki Ulusal İstihbarat Konseyi (NIC) üyesi anında görevden alındı.

DIG ofisi (Directorate for Intelligence Governance), istihbarat servislerinin "görüş ayrılığı" bildiren iç raporlarını AI taramalarıyla tarayarak bir 'sadakat skoru' oluşturmaya başladı.

Bu sistem, birçok analist tarafından "istihbaratın ideolojik karantinaya alınması" olarak tanımlandı.

KURUM DİRENİŞİ: CIA VE FBI'DAN SESSİZ DİRENİŞ

Tulsi Gabbard'ın emirleri birçok kurumda karşılık bulmadı. Özellikle CIA, NSA ve FBI içinden gelen bilgilere göre:

Bazı direktörler, "anayasal sınırlar" ve "kişisel veri gizliliği" gerekçesiyle Gabbard'a veri sağlamayı reddetti.

CIA içinde bazı bölümlerde bilgi akışı bilinçli olarak yavaşlatıldı; kurumlar arası istihbarat koordinasyonu aksatıldı.

NSA çalışanları, sessiz protesto olarak AI destekli taramalara veri girişi yapmayı geçici olarak durdurdu.

Bu durum, istihbarat sisteminin kendi içinde bir soğuk savaşın içine girdiğini ortaya koydu.

"DEVLETE SADAKAT GÖSTERMEYENLER GÖREVDE KALAMAZ"

Trump ise Gabbard'ın çıkışını doğrudan destekledi. Fox News'e verdiği röportajda şöyle dedi:

"Birçok istihbaratçı geçmişte beni devirmeye çalıştı. Tulsi'nin yaptığı iş gecikmiş bir temizliktir. Artık ajanların kime hizmet ettiğini net şekilde görmemiz lazım."

Trump, 2016'dan beri CIA, FBI ve DOJ içindeki "karşı yapıların" kendisine kumpas kurduğunu iddia ediyor. Russiagate, Ukrayna soruşturması, gizli belgeler davası gibi süreçlerin arkasında "devlete çöreklenmiş ideolojik yapılar" olduğunu savunuyor.

MEDYADA VE AKADEMİDE "İSTİHBARAT SAVAŞI" TARTIŞMASI

Politico, Gabbard'ın uygulamalarını "siyasi sadakat testi" olarak tanımladı; Demokrat üyeler bunu açıkça "McCarthy dönemine dönüş" olarak niteledi.

The Atlantic, istihbaratın "kutuplaşmasının" ABD'nin dış tehditlere karşı savunmasını zayıflatabileceğini belirtti.

Yeni yayımlanan Deep State Chronicles kitabı, CIA ve NSA içindeki hizipleşmeyi belgeleyen ilk yayın oldu.

Eski NSA analistlerinden Edward Warren, "Bu yaşananlar 1960'larda Pentagon Papers krizinden bu yana en büyük iç kurum çatışmasıdır" dedi.

DERİN DEVLETİN ULUSLARARASI YÜZÜ: EPSTEİN

Fox News'ten ayrıldıktan sonra bağımsız yayınlara geçen Carl Tucker Carlson, yeni bir iddiayı gündeme taşıdı:

"Jeffrey Epstein dosyasının arkasında İsrail istihbaratı Mossad olabilir."

Bu açıklama büyük yankı yarattı. Eski İsrail Başbakanı Naftali Bennett "asılsız ve antisemitik" diyerek tepki gösterdi. Ancak bu açıklama, Trump yönetiminin "bilgi merkezli savaş" stratejisinin bir uzantısı olarak görüldü.

Trump cephesi, Epstein dosyasını ve istihbarat sızıntılarını "derin devletin halkı nasıl kontrol ettiğine dair kanıt" olarak gösteriyor.

AMERİKA KENDİ DERİN DEVLETİYLE SAVAŞIYOR

Tulsi Gabbard'ın çıkışı, sadece bir açıklama değil; federal güvenlik kurumlarında tam ölçekli bir temizliğin başlangıcı.

ABD tarihinde ilk kez, istihbarat birimleri siyasi sadakat açısından taranıyor, yeniden yapılandırılıyor. Ancak bu savaşın kazananı henüz belli değil.

Bir yanda Trump–Gabbard ekseni, diğer yanda geleneksel istihbarat okulu…

Beyaz Saray ve Langley (CIA) arasında görünmeyen bir iç savaş sürüyor. Bu savaş, sadece Trump'ın geleceğini değil, Amerikan demokrasisinin kurumsal direncini de belirleyecek gibi görünüyor.