Kaddafi'den sonra 'ne olacak' kaygısı
Libya'da muhalifler eş güdümlü saldırılar yaparak Muammer Kaddafi'nin 42 yıllık iktidarını bitiren NATO bundan sonrası için endişelenmeye başladı. Özellikle bütün muhalif grupların saygı duyacağı bir liderin bulunmaması Kaddafi sonrasını daha da belirsiz hale getirdi. Rejime karşı savaşanların bile kendi aralarında birlik olmadığını göz önüne alan NATO, ülkenin Irak ve Afganistan'a dönüşmesinden endişeli. Ayrıca ülkenin kendi içindeki bölünmüşlüğü de gelecek yeni yönetimi de zorlayacak. Ülkenin doğu ve batı olarak ayrılması ve özellikle aşiretler arasındaki rekabet, Libya'nın geleceğini belirsizleştiren birkaç neden olarak gösterildi.
ENDİŞELER BİTMEDİ
Aşiret yaşantısının çok etkin olduğu ülkede demokrasi kültürünün gelişmemiş olması da yeni hükümet ve NATO'nun karşılaşacağı güçlükler arasında yer aldı. Şimdiye kadar hiçbir muhalif organizasyona izin verilmeyen ülkede, muhaliflerin kurduğu Ulusal Geçiş Konseyi'ne (UGK) yardım edebilecek başka bir örgütde bulunmuyor. Uzmanlar, kendi içinde İslamcı, ulusalcı, sosyalist ve laiklik olarak bölünen UGK'nın da hızlı karar alıp uygulayamayacağını öne sürdü. Ülkedeki tek muhalif grup olan Müslüman Kardeşler ise Kaddafi'nin aldığı sert önlemler nedeniyle fazla gelişemedi. NATO ve ABD'nin Kaddafi sonrası için planlarının net olmaması da ülkenin Irak ve Afganistan gibi olacağı korkusu yaşandı. Irak'ta orduda görev alanların rejim devrildikten sonra bile savaşa devam etmesi Libya'da endişeli bekleyişe neden oldu. Irak'ta yaşanan olaylardan ders alan NATO ise muhaliflere eski bürokratları dışlamamasını tavsiye etti. Ancak muhalifler savaş devam ederken kendilerine katılan eski bürokratlara bile hala şüpheyle bakmayı sürdürdü. El Kaide tarzı saldırılar yapabilecek bu ordu görevlilerinin yıllarca saldırı düzenleme ihtimali NATO'yu şimdiden önlem almaya zorladı. NATO Kaddafi'nin alt düzey bürokratlarının yeni düzende görev almasını istedi. Özellikle eski askerlerin önemini vurglayan NATO, bu görevlilerle yeni ve düzenli bir ordu kurmayı planlıyor. Hollanda'nın Lahey kentinde bulunan Uluslurarası Ceza Mahkemesi, (UCM) Kaddafi'nin oğlu Seyfülislam'ın mahkemeye teslim edilmesi istendi. UCM savcısı Luis Moreno-Ocampo, Libyalı yetkililerle hemen temasa geçeceğini açıklayarak, muhaliflerden adaleti kendi elleriyle yerine getirmemelerini istedi. Seyfülislam'ın yakalandığı haberlerinin hemen ardından açıklama yapan Savcı Ocampo, "Libya'da intikamın değil, adaletin vakti geldi" dedi.
YAKALAMA KARARI
UCM, Kaddafi ve yönetimde bulunan bir takım muhalifleri bastırmak için her türlü ölümcül yönü denediklerine dair delilleri olduğunu açıklamıştı. UCM , Kaddafi ve yönetim kadrosu hakkında haziran ayında tutuklama kararı çıkarmıştı. Ceza Mahkemesi'nin kuruluş çalışmaları 1998'de başladı ve 2002'de sonuçlandı. 139 devletin imzası ile kurulan mahkeme insanlığa karşı suçlar, savaş suçları ve soykırım suçlarını görüşüyor. Roma Statüsüne göre kurulan UCM, bugüne kadar 6 ülkedeki ihlallerle ilgili soruşturma başlattı, 18 yakalama ve 9 tutuklama kararı yayınladı.
27'sinde darbeyle iktidar oldu, 42 yıl sonra devrildi
Tam ismi Muammer Muhammed Abdüsselam Ebû Minyâr olan Kaddafi, 7 Haziran 1942'de Sirte kentinin Vâdi Cârif köyünde doğdu. Gençlik yıllarında Sebha kentine yerleşerek, en büyük oğlu Muhammed'in annesi olacak Fetiha Hâlid'le evlendi. Diğer yedi çocuğu (sırasıyla Seyfülislâm, Saidî, Mu'tasım Billâh, Seyfülarab, Hanibal, Hamîs ve Âişe) ise, 1971'de bir hastanede hemşire olarak çalışırken tanıştığı Safiye Ferkaş'tan dünyaya geldi. Muammer Kaddafi, 1 Eylül 1969'da Kral İdris es-Senûsî'yi devirerek Libya'nın lideri olduğunda henüz 27 yaşındaydı. İktidarı boyunca Arapları birleştirme çabalarını sürdüren Kaddafi, 1969'da Mısır'la, 1974'te Tunus'la, 1975'te Cezayir'le, 1984'te de Tunus'la 'birleşme' anlaşmaları imzaladı. Ancak bu anlaşmalardan hiçbiri hayata geçirilemedi.
ÜNLÜ YEŞİL KİTABI
Kaddafi, 18 Temmuz 1973'te bütün Libyalılara Mısır sınırına yürümeleri emrini verdi. Yüzbinlerce Libyalı'nın sınıra hücum ettiği bilgisini alan Mısır makamları, Libyalıların akınını yüzlerce kilometrelik sınırı boş vagonlarla kapatarak durdurabildiler. Bu tavır, Kaddafi'ye göre "birlik karşıtlarının komplosu" idi. Efsanevi Arap lider Cemal Abdunnâsır hayata veda ettiğinde, Kaddafi'nin iktidardaki birinci yılı henüz dolmuştu. Abdunnâsır'ın yerine geçen Enver Sedat'ın ABD yanlısı bir politika yürütmesi üzerine Kaddafi Mısır'la arasına mesafe koydu. 1977'de Enver Sedat, Kudüs'ü ziyaret ettiğinde iki ülke arasındaki ipler resmen koptu. Kaddafi, Sedat karşıtı tavrını sertleştirdi. "Yeşil Kitap" adlı ünlü kitabını 1976'da kaleme alan Kaddafi, İslâm'la sosyalizmi harmanlayarak yazdığı kitapta, kapitalizme 'milli' bir alternatif geliştirmeye çalıştı. Hemen ardından, 1977'de "Libya'nın kabile temelinde cumhuriyetçiklere bölünmesi" anlamına gelen 'Cemâhiriyye' yönetimini ilân etti. 1986'da, Berlin'deki bir diskoteğe düzenlenen ve ABD askerlerinin ölümüne neden olan saldırıda Libya'nın izine rastlanınca, 15 Nisan 1986'da Amerikan uçakları Trablus ve Bingazi'yi vurdu; yüzlerce insan hayatını kaybetti.
"İSRATİN" ÖNERİSİ
PanAm Havayolları'na ait yolcu uçağının 21 Aralık 1988'de, İskoçya'nın Lockerbie kasabası üzerinde düşürülmesi sonucu 270 kişi öldü. 1992'de bombalama zanlılarını iade etmeyen Kaddafi yönetimine BM tarafından getirilen yaptırım, 1999'da zanlıların teslimiyle kaldırıldı. Kaddafi yönetimi, olaydaki direkt sorumluluğunu 2003'te kabul etti. 2009'da da olayı düzenleyen Abdulbâsıt Megrahi serbest bırakılarak Libya'ya döndü. Yine 2003'te Kaddafi, Filistin sorununa dair görüşlerini, "Beyaz Kitap"la ortaya koydu. Sorunun çözümü için "Yahudilerle Arapların birlikte yaşayacakları seküler bir devlet" öneren Kaddafi, kurulacak devlete -İsrail ve Filistin'in isimlerinin birleştirilmesinden oluşan- "İsratin" adını koydu. Ağustos 2008'de Afrika'da hüküm süren yaklaşık 200 kadar kral ve kabile reisi Bingazi'de bir araya gelerek, Kaddafi'yi "Afrika Krallarının Kralı" ilân etti. Ağustos 2011 ise, "Afrika Krallarının Kralı" Muammer Kaddafi için yolun sonu oldu.
3 oğlu tutuklandı diğer 4 oğlu ve kızı aranıyor
Libya lideri Kaddafi'nin halefi olarak görülen büyük oğlu Seyfülislam Kaddafi, Pazar gecesi muhaliflerin Trablus baskını sırasında Ulusal Geçiş Konseyi'nin eline geçti. Libyalı isyancıların Paris'teki temsilcisi Mansur Seyfel Nasr, Kaddafi'nin oğlu Seyfülislam'ın Libya'da yargılanabileceğini söyledi. Kaddafi'nin bir diğer oğlu da Saidi Kaddafi de pazar gecesi muhaliflerin eline geçti. Dün de oğullarından Saidinin de tutuklandığı bildirildi. Kaddafi'nin oğlu El Mutessim Kaddafi'nin ise başkent Trablus'taki Bab-ül Aziziye'de olduğu belirtiliyor. Kaddafi'nin askeri birliklerden sorumlu olan bir diğer oğlu Hamis Kaddafi'nin başkenti güney batısındaki orduların başında olduğu gelen bilgiler arasında. Kaddafi'nin diğer oğulları Hannibal, Mutasim ile kızı Ayşe'nin ise nerede oldukları henüz belli değil.
Muhaliflerin hedefi son kale Bab-ül Aziziye...
Muhaliflerin son hedefi Kaddafi'nin Bab-ül Aziziye karargahı oldu. Sabah karargâhtan çıkan tanklar ateş açarken, muhalifler de kompleksi çevreledi. Olayların başlamasından sonra birçok kez NATO saldırılarına hedef olan karargâhta çatışmalar da aralıksız devam ediyor. Muhalifler en büyük engelin Gargaresh'te konuşlanmış keskin nişancılar olduğunu söylüyor. AP'ye konuşan Bab-ül Aziziye yakınında oturan Moammar al-Warfali ise, "Bab-ül Aziziye'de hiçbir şey kalmadı. Kaddafi'nin kalesi devrildi" iddiasında bulundu. Pazar günü bin 300 kişinin öldüğü söylenen başkentte dün de çok sayıda can kaybı olduğu gelen bilgiler arasında.
En büyük korku intikam saldırılarının başlaması
Başkente dair bir diğer korku da muhalifler arasında bazı grupların Kaddafi yandaşlarına karşı intikam saldırılarına başlaması. Libya Ulusal Geçiş Konseyi Başkanı Mustafa Abdülcelil de intikam saldırılarının başlaması durumunda istifa edeceğini açıkladı. Bölge sakinleri ise silahlı muhaliflerin evlerini basarak her şeyi çaldıklarını öne sürdü. Başkentteki birçok yerleşim yerinde ikamet edenlerin de kurşunlara hedef olmamak için muhalif askerlere süt ve su vererek teslim oldukları söyleniyor. Muhalifler ise, dün Kaddafi yandaşlarını yakalamak için Trablus'un birçok bölgesinde kontrol noktaları kurdu.
Obama: Kaddafi'nin hâlâ fırsatı var
ABD Başkanı Barack Oba ma, bazı belirsizliklerin sürdüğünü söyledi. Kaddafi'nin askerlerine silah bırakma çağrısı yapma fırsatına hâlâ sahip olduğunu belirten Obama "NATO, dünyadaki en kabiliyetli ittifak olduğunu kanıtladı" dedi. Öte yandan NATO'nun görevini bırakmasını istediği Kaddafi'nin Trablus'taki karargahına ağır bombardıman planı içinde olduğu belirtildi. NTV'nin haberine göre şu ana kadar NATO uçaklarının gerçekleştirdiği sortilerde 46 hedefin vurulduğu belirtilirken, Kaddafi'den en geç 48 saat içinde görevi terk etmesi istendi.
Devlet kurumları ele geçirildi
Muhalifler başkentte, aralarında devlet televizyonun da bulunduğu birçok hükümet binasını ele geçirdi. Trablus ve Bingazi'deki zafer gösterileri aralıksız sürüyor. Bu sevinç gösterileri her ne kadar muhalifleri tek bir ses gibi gösterse de gerçek durum böyle değil. Birçok uzmana göre muhalifler tek ses değil. Bunun da ötesinde Kaddafi'nin ele geçirilmesinden sonra muhaliflerin Trablus'ta birbirine girme ihtimali çok yüksek.
Yaralıların durumu endişe verici
Fransız Sınır Tanımayan Doktorlar örgütü, Trablus'ta durumun, özellikle yaralı ve hastalar açısından çok endişe verici olduğunu belirtiyor. Örgütün, Trablus'ta bulunan koordinatörü Jonathan Whittall, durumun çok gergin olduğunu, geçen günlerde sürekli çatışmaların yaşandığı kentte güvenlik durumunun kestirilemediğini kaydediyor.
REJİM YANLILARI HÂLÂ DİRETİYOR
Muhalif güçlerin bir sözcüsü, Kaddafi güçlerinin başkentin yüzde 15 ile 20'sini kontol ettiğini bildirdi. Başkentin güney batısında bulunan bu yüzde 20'lik bölümünün de Kaddafinin bir diğer oğlu Hamis Kaddafi'nin kontrolünde olduğu söyleniyor.
ŞÜKÜR GÜNÜ
Trablus'ta Kaddafi taraftarlarının kalesi olan Yeşil Meydanı da dün düştü. Meydanı kuşatan muhalifler "Şükür günü" adı altında meydanda zafer şarkıları söyledi.
Selçuk EREN / Nurullah SARAÇ / Taha KILINÇ