El Bab’da yeni hayat

Suriye'de 2011'de başlayan iç çatışmaların ardından ülkenin kuzeyini DEAŞ ve PKK/YPG'li teröristlerden temizlemek için Türk Silahlı Kuvvetlerince başlatılan Fırat Kalkanı Harekâtı 4 yaşına giriyor. Türkiye, BM Sözleşmesi'nin 51'inci maddesinden kaynaklanan meşru müdafaa hakkı kapsamında, güvenliğini tehdit eden terör örgütü DEAŞ başta olmak üzere mevcut teröristleri etkisiz hale getirmek ve sınır güvenliğini sağlamak için 24 Ağustos 2016'da Fırat Kalkanı Harekatı'nı başlatmıştı.
Bir zamanlar DEAŞ'lı teröristlerin Suriye'deki ikinci başkenti olan El Bab, Türkiye'nin desteğiyle yeniden ayağa kalktı. Kanlı infaz görüntülerinin yerlerini bisiklet kulüplerinde pedal çeviren gençler, yaz okullarında yüzme havuzlarında spor yapan çocuklar, gülen insanlar aldı. Aradan geçen 4 yılın ardından SABAH'a konuşan El Bablılar, "Biz bugünleri görebileceğimizi hayal bile edemezdik. Türk halkı ve Türk ordusunun desteğiyle yeni bir hayata başladık. Teşekkürler Türkiye" dedi.
40 BİNDEN 350 BİNE ÇIKTI
DEAŞ, El Bab'dan çıkarken şehrin yüzde 85'lik kısmında ağır hasar vardı. Bundan 4 yıl önce nüfusu 40 bine kadar düşen şehirde bugün 350 bin kişi yaşıyor. Kentte Türkiye'nin desteğiyle inşa edilen 144 okulda 62 bin 600 öğrenci eğitim hayatına devam ediyor. El Bab Devlet Hastanesi'nde günde bin 300 kişi ayakta tedavi ediliyor.
Suriyeli 500 doktor, hemşire ve hasta bakıcıya iş imkanı sağlanıyor. El Bab Tarım Müdürlüğünün seralarında büyüyen 100 binden fazla fıstık ve zeytin fidesi Fırat Kalkanı bölgesinin her noktasına dikiliyor. Fırat Kalkanı Futbol Ligi'nde yüzlerce futbolcu top koşturuyor. El Bab Eğitim Müdürlüğü Rehberlik Araştırma Merkezi Özel Eğitim Okulun'da, down sendromlu 60 öğrenciye de özel eğitim veriliyor.
'BEKLENTİMİZİN ÇOK ÖTESİNDE'
El Bab çarşısında herkesin rahatça alışveriş yaptığını söyleyen esnaf Ahmed Mahya, "Eski El Bab'a göre bugün yaşadığımız hayat beklentimizin de çok ötesinde. Evlere içme suyu verilmeye başladı. Hayat şartları iyi durumda. İnsanlar sokaklarda, alışveriş yapıyor. İşlerimiz iyi. İstediğimiz meyveye sebzeye ulaşıyoruz" diye konuşuyor. Türkiye'yi çok sevdiği için Türk bayraklı tişörtle El Bab sokaklarında gezen Hüseyin Boşi (12) de, "Biz Türkiye'yi çok seviyoruz. Türk halkı bizim kurtarıcımız. Bu tişörtü de Türkiye'yi çok sevdiğim için giyiyorum" diye ifade ediyor.
'MUTLUYUZ, HUZURLUYUZ'
Oğlu Ahmed ile birlikte Türkiye tarafından onarılan El Bab Ulu Camisi'ne cuma namazı kılmak için gelen Şadi Abdulmuhammed de şunları söylüyor. "Biz burada ilk önce Esad teröründen sonra da DEAŞ teröründe büyük zulüm gördük. Türkiye Cumhuriyeti, Türk ordusuyla birlikte bizi bu zulümden kurtardı. Bugün çok mutluyuz, hiçbir sıkıntımız yok. Türkiye devletinin buraya elini atmasıyla birlikte El Bab'a huzur geldi. Türkiye, buraya gelmeseydi bu bölgede böyle bir hayatı yaşamak mümkün olmazdı. Bugünleri hayal bile edemezdik. El Bab'dan şehrimizden tamamen umudumuzu kesmiştik. Türkiye, hayallerimizin ötesinde bir mutluluk verdi bize"
4 YILDA 40 YILLIK HİZMET
Fırat Kalkanı Harekâtı'nın ilk dört yılında canla başla çalışan El Bab Belediye Müdürü Mustafa Osman, 'bütün terör izlerini tek tek sildik' diye ifade ediyor. Osman, "El Bab'ın neredeyse yüzde 85'i çatışmalardan büyük zarar görmüştü. Alt yapı ve içme suyunda büyük sıkıntılar vardı. Enkaz kaldırma çalışmasıyla başladık. Ardından şehirde imar çalışmalarına başladık. Parklar, yollar, alt yapı çalışmaları yaptık. Şehri yeniden ayağa kaldırdık. Fırat Kalkanı Harekâtı'nın üzerinden 4 yıl geçti ama biz burada 40 yıllık çalışma yaptık. Fırat Kalkanı bölgesinde El Bab'ı bir cazibe merkezi haline getirdik" dedi.