Suriye ordusunun 4 Ağustos'ta tanklarla girdiği Hama'da muhalif gösterileri bastırmak amacıyla tüm kentin elektiriklerini kesmesinden ötürü üç ayrı hastanede bakım ünitesindeki 30 bebeğin öldüğü ortaya çıktı. Gulf News'un haberine göre, en az beş gün elektriksiz kalan hastanelerde mazot bulunmaması nedeniyle jeneratörler de çalıştırılamadı. Kentin kuzeyindeki Esad Hastanesi'ndeki kesinti nedeniyle kızının öldüğünü belirten 26 yaşındaki anne Amira El Khoder gözyaşları içinde "Göstericileri yakalayacaklar diye elektriği kestiler ve kızımı kaybettim" dedi. Dünü ise "Ölüme evet, zillete hayır cuması" olarak adlandırılan muhalifler, ülkenin dört bir yanında cuma namazı sonrası gösteriler düzenlendi. Başkent Şam, Deyr ez Zor, Dera, Lazkiye, Zebedani ve Humus kentlerinde de gösteriler düzenlendi. Çıkan çatışmalarda toplam 17 kişi hayatını kaybetti. Mart ayında Beşar Esad karşıtı ilk gösterilerin yaşandığı Der'a kenti, "Ölüme evet, zillete hayır Cuması" nda yine hareketli saatler yaşadı. Kadınların yoğun bir şekilde katıldığı gösteriler askerlerin hava ateş açması sonucu dağıtılmaya çalışılırken, başkent Şam'da da 16 yaşındaki bir kızın gösteriler sırasında hayatını kaybettiği bildirildi. Bazı camiler, askerler ve istihbarat elemanları tarafından kuşatma altına alındı. Fransa, Libyalı muhaliflerle petrol anlaşması yaptığı iddiaları henüz gündemdeyken, Suriyeli muhaliflere de göz kırptı. Fransa Dışişleri Bakanı Allen Juppe, Suriyeli muhaliflerle teması geliştireceklerini söyledi. Juppe, "Suriye'deki baskı rejiminin sona ermesi ve demokratik diyalog yolunun açılması için çabalarımız sürecek" dedi. Avrupa Birliği Dışişleri Bakanları, Suriye'ye uygulanacak yaptırımları görüşmek üzere Polonya'da bir araya geldi. Toplantıdan, petrol ambargosunun gündeme alınması kararı çıktı. Yeni yaptırım kararı onaylanırsa, Suriye'nin AB ülkelerine petrol ihracatı yasaklanacak. Önceki gün "İnsanlık dışı suçlar işleniyor" diyerek istifa eden Hama Başsavcısı Adnan Bakkur'un Esad rejimi tarafından arandığı kaydedildi. Bakkur, istifasından sonra rejimin kendisi hakkında yaptığı "Kaçırıldı ve zorla istifa ettirildi" açıklamasını reddetmiş, muhaliflerin yanında ve güvenli bir yerde bulunduğunu söylemişti.