Kırım Tatarlarının nüfusunun yüzde 40'tan fazlasının sürgün yolculuğunda hayatını kaybettiği bu olaylar, geçen yıl Ukrayna Parlamentosu tarafından "Kırım Tatarlarına karşı soykırım" olarak tanınmış ve 18 Mayıs günü Ukrayna Parlamentosu tarafından, "Kırım Tatarlarına yönelik sürgün ve soykırımı anma günü" ilan edilmişti. Bu çerçevede ülke genelinde pek çok yerde ve eğitim kurumlarında Kırım Tatar sürgünü ile ilgili etkinlikler düzenlenirken, televizyon kanallarının üst köşesine, 18 Mayıs'ın "soykırım ve sürgünü anma günü" olduğunu belirten logolar yerleştirildi. Öğlen saat 12.00'de araçlar bugünün anısına durarak korna çaldılar.
Kiev'deki başlıca etkinliklerden biri, akşam saatlerinde, Bağımsızlık Meydanı'nda gerçekleştirildi. Kırım Tatar Milli Meclisi Başkanı Rıfat Çubarov, Kırım Tatar Milli Meclisi üyeleri ve Ukrayna Müslümanları Müftüsü Said İsmailov'un yanı sıra Ukrayna Parlamentosu milletvekilleri, ABD'nin Kiev Büyükelçiliği yetkilileri, Ukrayna'nın Baş Hahamı Yakov Blayh ve Ukrayna Ortodoks kiliseleri temsilcilerinin katılıp konuşmalar yaptığı mitinge binlerce kişi katıldı. Kırım Tatarlarının yanı sıra Ukraynalıların da yoğun olarak katıldığı mitingde Ukraynalılar, İngilizce ve Ukraynaca "ben Kırım Tatarıyım" yazılı pankartlar taşıdılar. Mitinge, Türkiye'den de katılım gerçekleşti.
Müftünün duası ile başlayan ve milliyetçi çizgideki Kiev Patrikhanesi'nin Kırım Piskoposu Kliment'in dualarıyla devam eden mitingde Ukraynalı katılımcılar, Kırım Tatarlarıyla birlik olduklarına vurgu yaptılar.
Mitingde konuşma yapan Kırım Tatar Milli Meclisi Başkanı Rıfat Çubarov, Kiev'deki bazı politikacıların Kırım'daki Rus yanlılarıyla işbirliği yapmasının Rusların 2014'te Ukrayna'nın Kırım Yarımadası'nı ele geçirmesini kolaylaştıran başlıca etken olduğunu söyledi. Çubarov diğer taraftan, miting alanında Kırım Tatarlarından daha fazla sayıda Ukraynalının olmasının, Ukrayna ulusunun birlik ve bütünlüğünü gösteren en güzel örnek olduğunu dile getirdi.
Mitingde konuşma yapan isimlerden Ukrayna Baş Hahamı Yakov Blayh, kendilerinin Nazi Almanya'sı ve İkinci Dünya Savaşı yıllarında başlarına gelenlerden ötürü Kırım Tatarlarının bugün yaşadıklarını gayet iyi anladığını söyledi. Blayh, "o dönemde Yahudiler vagonlara bindirilip toplama kamplarına gönderilirken, hiç kimse sesini çıkarmamıştı. Şimdi de Kırım Tatarlarının başına gelenler karşısında uluslararası toplumun sessiz kaldığını görüyorum", diyerek, uluslararası toplumu, Kırım Tatarlarının bugün yaşadıkları sorunlara kulak vermeye, olaylara tepki göstermeye çağırdı.
Mitingin ardından, Kırım Tatarlarının statüsü ile ilgili karar metni okunarak kabul edildi. Söz konusu metinde, Kırım Tatarlarının 1944'te yaşadığı acıların benzerinin son iki yılda tekrarlanmaya başladığı, Kırım'da çok sayıda kişinin Rus makamları tarafından gözaltına alındığı, bazı kişilerin kayıplara karıştığı belirtiliyor ve uluslararası toplum tepki göstermeye çağırılıyor. Metinde ayrıca, Ukrayna Parlamentosu'nun Kırım Tatarlarının statüsünü güçlendirecek adımları bir an önce atması isteniyor.