İran ile Batı arasında yıllardır devam eden nükleer müzakerelerde umut ışığı yandı. Taraflar, İstanbul'da eylül ayındaki görüşmelerde yeni bir süreç başlatmak için anlaştı. Ancak görüşmelerin "keşif niteliğinde" olması kararlaştırıldı, resmi mutabakat sağlanmadı. Bir sonraki görüşmelerin yeri konusunda da henüz uzlaşma sağlanmadı. Süreçte Ankara da teşvik edici rol oynamaya devam ediyor. Masada takas formülü yerine yeni bir sürecin başlatılması var. Bu defa, takas yerine üretim durdurma ve taahhütler masada. İran'da derinleşen ekonomik kriz ve AB'nin Tahran'ı ikna etmekte başarısız olması bu sürecin oluşumuna zemin hazırladı. Dışişleri Bakanlığı'na tarafların ilettiği son bilgilere göre çok daha olumlu bir hava var. Ancak nükleer müzakerelerin hemen başlaması beklenmiyor.
'KAYBETTİNİZ' UYARISI
İran'ın zenginleştirilmiş uranyum faaliyetlerini durdurmasını ve tesislerini Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu'nun denetimine açmasını isteyen Batı, Türkiye'nin arabuluculuğunda daha önce kabul edilen ancak yürürlüğe girmeyen yüzde 20'lik takas anlaşmasında bu defa miktarın arttırılmasını istiyor. İran da ekonomik baskılar nedeniyle miktarın arttırılmasına yeşil ışık yaktı. Bu süreçte Türkiye, iki tarafa da şu telkinde bulunuyor: "Takas anlaşmasından bu yana geçen zamanda iki taraf da kaybetti. Anlaşmak iki taraf için de 'win win'e (kazan kazan) dönüşü sağlayacaktır. Geçen zamanda İran daha fazla zenginleştirilmiş uranyuma sahip oldu ve kendini kazanmış sandı ama ekonomik yaptırımlarla çok daha fazla sıkıntıya düştü. Batı ise ekonomik yaptırımlarla İran'ı caydıracağını sandı ancak süreç siyasi başarısızlık getirdi."
SAMİMİ GÖRÜŞMEDEN KEŞİF UZLAŞMASI ÇIKTI
Avrupa Birliği Dış İlişkiler Yüksek Komiseri Catherine Ashton ile İran Nükleer Müzakerecisi Said Celili arasındaki görüşme samimi bir havada gerçekleşmişti.