Türk öğrenci ABD’de gözaltına alınmıştı: Türkiye’nin Washington Büyükelçiliğinden açıklama geldi
ABD'nin Massachusetts eyaletindeki Tufts Üniversitesi'nde doktora eğitimi alan Türk öğrenci Rümeysa Öztürk, dün akşam saatlerinde evinin yakınlarında, ABD İç Güvenlik Bakanlığına bağlı Gümrük Muhafaza Dairesi görevlileri tarafından gözaltına alınmıştı. Türkiye’nin Washington Büyükelçiliği olayı yakından takip ettiklerini duyururken, Öztürk’ün abisi yaşananlara tepki gösterdi.

Türkiye'de liseyi birincilikle bitirdikten sonra çift dalda üniversite eğitimini tamamlayan ve Fulbright burslusu olarak ABD'de doktorasına devam eden Rümeysa Öztürk, 25 Mart akşamı, iftara gitmek için Massachusetts'teki evinden çıktığı anda sivil ABD İç Güvenlik Bakanlığına (DHS) bağlı Gümrük Muhafaza Dairesi (ICE) görevlileri tarafından gözaltına alınmıştı.
ICE görevlilerinin, Türk öğrencinin ellerini arkadan kelepçeleyerek gözaltına alırken, Öztürk'ün sesli itirazları kameraya yansımıştı.
Öztürk'ün avukatı Mahsa Khanbabai, müvekkilinden haber alınamadığını açıklamış, Tufts Üniversitesi tarafından yapılan yazılı açıklamada da söz konusu gözaltı işlemi için üniversite yönetimine herhangi bir şekilde haber verilmediği belirtilmişti.
Öztürk için endişelenen Türk arkadaşları, ABD üniversitelerinde "Filistin gösterilerine destek verenleri fişleyen" Canary Mission adlı internet sitesinin, bir süre önce, Öztürk'ün geçen yıl bu konuda yazdığı bir makalenin görseliyle birlikte kişisel bilgilerini yayımladıkları bilgisini paylaşmıştı.
ABD'li Demokrat Senatör Elizabeth Warren, sosyal medyadan yaptığı açıklamada, Rümeysa Öztürk'ün gözaltına alınmasını, "medeni özgürlükleri engellemeye yönelik endişe verici bir örüntünün son örneği" olarak değerlendirmişti.
ABD İç Güvenlik Bakanlığından kıdemli bir sözcünün Anadolu Ajansı'na yaptığı yazılı açıklamada ise Rümeysa Öztürk'ün öğrenci vizesine uygun olmayan faaliyetlerde bulunduğu iddia edilmişti.
Öztürk'ün gözaltına alınması, Donald Trump yönetiminin, Filistin destekçisi öğrenciler ve akademisyenlere karşı baskı uyguladığı bir dönemde gerçekleşti. Daha önce de Filistinli aktivist ve yakın zamanda Columbia Üniversitesinden mezun olan Mahmud Halil gözaltına alınmıştı.
Georgetown Üniversitesi araştırmacısı Badar Han Suri de "Hamas propagandası ve antisemitizm" yaptığı iddiasıyla sınır dışı edilmek istenmiş ancak ABD'li Yargıç Patricia Tolliver Giles söz konusu kararı durdurmuştu.

TÜRKİYE YAKINDAN TAKİP EDİYOR
Türkiye'nin Washington Büyükelçiliği, X hesabından ABD'de gözaltına alınan Öztürk'ün durumuna ilişkin açıklama yaptı.
Boston'da gözaltına alınan Öztürk'ün durumunun yakından takip edildiği aktarılan açıklamada, Öztürk'ün ailesinin düzenli olarak bilgilendirildiği kaydedildi.
Açıklamada, "ABD Dışişleri Bakanlığı, Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza Birimi ve diğer yetkililer nezdinde girişimlerde bulunulmuştur. Vatandaşımızın haklarının korunması için gerekli konsolosluk hizmetlerinin ve hukuki desteğin sağlanması amacıyla her türlü çaba gösterilmektedir." ifadelerine yer verildi.

RÜMEYSA'NIN ABİSİNDEN TEPKİ
Rümeysa Öztürk'ün abisi Dr. Asım Öztürk, kardeşinin, Filistin gösterilerine destek vermesinden dolayı gözaltına alınmasını kınadı.
Öztürk, kardeşi Rümeysa'nın, dün akşam saatlerinde, Massachusetts'te evinin yakınlarında, ABD İç Güvenlik Bakanlığına (DHS) bağlı Gümrük Muhafaza Dairesi (ICE) görevlileri tarafından gözaltına alınmasına yazılı açıklamayla tepki gösterdi.
"Doktorasını Uluslararası İlişkiler alanında tamamlamış biri olarak yaşanan hadiseyi gerek hukuki gerekse bilimsel olarak şiddetle kınamaktayım." ifadesini kullanan Öztürk, kardeşinin sadece okul gazetesinde yazılan ortak bir yazıda imzası bulunması nedeniyle gözaltına alındığını bildirdi.
Kız kardeşinin "Filistin hususunda provokatif veya saldırgan bir eyleme karışmadan", sadece üniversite yönetiminin Filistin-İsrail hususundaki yaklaşımlarını eleştiren bir yazı kaleme aldığını belirten Dr. Öztürk, ICE polisini "cadı avına çıkmakla" suçlarken, "Canary Mission" isimli internet sitesinin Rümeysa'yı bu yazısı üzerinden "fişlediğini" kaydetti.
Dr. Öztürk açıklamasının devamında, "Canary Mission, Filistin meselesini terörizm ile eşleştirerek Filistin destekçilerini terörize etmekte, temel hak ve hürriyetlerin kısıtlanmasını teşvik etmektedir." değerlendirmesinde bulundu.
Öztürk, kardeşi Rümeysa Öztürk'ün, "Müslüman bir kimlik taşıması sebebiyle bu tür haksız uygulamalarla mağdur edilmeye çalışıldığını" vurgulayarak, gözaltı uygulamasının, "Batı'nın ve Amerika'nın kök paradigması olan ifade özgürlüğünü hiçe sayan, kendi kendini inkar eden bir adım" olduğunu ifade etti.