Son dönemde ortaya çıkan toplumsal olaylar da gösterdi ki... En büyük sorunumuz, farklı düşünsek de birlikte konuşamamak!.. Yeterince konuşamadığımız için anlaşamıyoruz, diyalog kuramadığımız için uzlaşamayıp çatışıyoruz. Çünkü birbirimize pek güvenmiyoruz,
samimiyet ve güven kaybı yaşamışız belli ki! Karşımızdakinin yüzüne bakıp elini sıkmaktan, bir şeyler söylemekten uzak durmamız bu yüzden herhalde. Ancak bu kaçış çözüm mü! Diyalog ve hoşgörü dili yerine,
öfke dilini seçmek neye hizmet eder? Sokakları, statları, kampüsleri şiddet sarıyorsa; insanlar konuşamayıp bağrışıyor, hatta daha ileriye gidiyorsa, durup bir düşünmek lazım. Oysa hamurumuzda
Mevlana'nın öğütleri var... "Cömertlik ve yardım etmede akarsu gibi ol. Şefkat ve merhamette güneş gibi ol. Başkalarının kusurunu örtmede gece gibi ol" diyor o gönül insanı. "Paylaşamayacak, konuşup anlaşamayacak ne var ki şu hayatta" diye sesleniyor aslında bizlere. Korkularımızın, egolarımızın ve önyargılarımızın büyüttüğü sorunların ne kadar küçük, ne kadar önemsiz olduğunu anlamamız için hayata daha geniş çerçeveden bakmamızı istiyor Mevlana... Yüzyıllar öncesinden sanki bugün için söylenmiş bu sözleri anlayıp, hayatın mana penceresinden çevremize bakabilirsek çok şey değişecektir eminim.
İZMİR'İN MAYASINDA VAR
Yeri gelmişken güzel bir örnekten bahsetmeliyim... "Farklı kulvarlarda yürüsek, birbirimizin rakibi bile olsak bir araya gelebilip konuşabilmeliyiz. Farklılıklarımız aslında en büyük zenginliğimiz, birlikte daha güçlüyüz" mesajı veren bir oluşuma sahip güzel İzmirimiz. Adı,
İzmir Üniversiteleri Platformu... Kentteki 9 üniversitenin rektörü, yoğun mesailerine ve üstlendikleri ağır sorumluluklara rağmen, gönülden gelen istekle düzenli olarak buluşuyor. Her yıl bir üniversitenin dönem başkanlığında çalışmalar yürütülüyor, YÖK de bu örnek oluşumu yakından takip edip destekliyor. Bir araya gelip diyalog zemini ve sinerji oluşturmanın bu güzel örneğini sergileyen değerli rektör hocalarımızdan alınacak ders var. Bu arada bir kişiyi atlamamalıyım. İzmir Üniversiteleri Platformu'nun 5 yıl önce kurulup bugünlere gelmesinde büyük emeği olan Yrd. Doç. Dr.
Cengiz Üzün'e ayrıca teşekkür etmek gerekir. Platformun genel koordinatörlüğünün yanında Dokuz Eylül Üniversitesi'nde öğretim üyeliği ve Karabağlar Belediye Başkan Yardımcılığı görevleri de bulunan Üzün'ün sıkı bir iletişimci olduğunu söylersem, herhalde başka söze gerek kalmaz. İnadına iletişim diye mücadele vermek, en çok bir iletişimciye yakışır. "Sesini değil, sözünü yükseltmeli insan. Çünkü gök gürültüleri değil, yağmurlardır yaprakları yaşartan" diyen Mevlana'yı anlayıp böyle yaşayabilmeyi diliyorum. İyi hafta sonları, hoş sohbetlerin ve güzel anıların süsleyeceği aydınlık yarınlar...