Günümüzde gırtlak kanseri, sıklığı hızla artan kanser türleri arasında yer alıyor. Hastalık, konuşma ve hava yolunu ilgilendirdiği için hastanın yaşam konforunu bozmayan tedavi alternatiflerini bulmak ve uygulamak da güçlük arz ediyor. Durum böyle olunca tedavi süreci ve sonrasında hastalık, hastanın yaşam kalitesini bozmakla kalmıyor, psikolojik sorunları da beraberinde getiriyor. EKOL KBB Hastanesi uzman hekimlerinden Doç. Dr. Çağlar Çallı, sigara bağımlılığının, bu kansere neden olan etkenler arasında birinci sırada yer aldığına dikkat çektikten sonra şöyle dedi: "Gırtlak kanseri, hem kanser olması hem de gırtlak gibi vücudun önemli ve işlevsel bir bölümünde yer alması hastanın psikolojisini önemli ölçüde bozuyor. Birçok hasta gırtlağında delik açılacak olması yüzünden ameliyat olmaktan çekiniyor, hatta vazgeçenler bile var."
GEÇ OLMADAN!
Doç. Dr. Çallı, tıpta yarım gırtlak ameliyatı adı verilen operasyonların çoğunda, başlangıçta gırtlağa delik açıldığını, ancak daha sonra bu deliğin kapatıldığını söyledi, "Biz buna rağmen, uygun vakalarda geçici olarak bile gırtlağa delik açmadan ameliyatı yapıp burundan beslenme sondası takmadan, ertesi gün ağızdan yemeyİ başlatıyoruz. böylece, hastalarımızı psikolojik olarak sarsmadan ameliyatımızı bitirmiş oluyoruz. Elbette bunun için erken teşhis çok önemli" dedi. Bu konuda bilimsel araştırmaları da bulunan Doç. Dr. Çağlar Çallı hastaların kanserden değil, geç kalmaktan korkmaları gerektiğini bir kez daha hatırlattı, "Çünkü erken teşhis, hastanın da doktorun da yüzünü güldürüyor" dedi.