Erkan Koyuncu'nu hazin ve kahreden ölümü sonrası istedim ki zaman geçsin, öfkem dinsin. Tanışıklığımız yoktu ama sevgili ve rahmetli kardeşim Selo'nun oğlu idi, üzüntümün katlanması bu yüzdendir.
Selahattin Koyuncu ile yıllar süren bir dostluğun ve arkadaşlığın izleri hala gönlümde saklıdır. Aynı dönemlerde İstanbul'da bazen Yeni Asır'ın muhabirliğini birlikte sürdürmüş, bir dönem ben Demokrat İzmir'e geçince de tatlı bir rekabet yaşar olmuştuk. İzmir takımlarının maçlarında çektiğimiz fotoğrafları koşar adım THY bürolarına götürür, İzmir'e uçacak bir dost arar, ismini alır ve gazetelerimize bildirirdik. İzmir'deki arkadaşlar filmleri verdiğimiz kişlileri uçağın çıkışında karşılarlar ve gazeteye yetiştirirlerdi. Sohbet adamı idi Selo. Genç öldü. Muhabir olmamış, muhabir doğmuştu. Erkan da kelimenin tam anlamı ile babasının izinde idi. Her ikisini de rahmetle anıyorum.
Selo, yaşasaydı Erkan ölümüne kahrolurdu. Kimbilir şimdi sevgi ve hasretle Erkan'ını kucaklamıştır. Mekanları cennet olsun.