CHP'nin "ulusalcı" kimlikleriyle tanınan eski milletvekillerinden partinin, genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na yönelik sert eleştiriler gelmeye devam ediyor. Eski İzmir milletvekili Birgül Ayman Güler'in geçen hafta kişisel bloğunda "hezimetten ganimet çıkarmaya çalışmakla" suçladığı Kılıçdaroğlu'nu bu kez de yine bir eski vekil Canan Arıtman "yüzsüzlük yapmakla" eleştirdi. 7 Haziran'da en büyük başarıyı HDP'nin sağladığını, onu MHP ve AK Parti'nin izlediğini, seçimden başarısız çıkan tek partinin CHP olduğunu belirten Arıtman, "13 yılda bütün iktidar yıpranmasına rağmen, seçimde iktidar partisi 9 puan oy kaybederken, bundan 1 puan bile alamamış olması CHP adına mutlak bir başarısızlıktır. Yani CHP, bu seçimde hezimet yaşadı. Buna neden olanları bir CHP'li olarak affetmem mümkün değil "dedi.
YÜZSÜZLÜK ÖTESİ
Yeni Cumhuriyet Halk Partisi (YCHP) söylemi ile CHP'de bir dönüşüm başladığını ve partinin kendi kimliğini bıraktığını öne süren Arıtman, "Cumhuriyet Halk Partisi'ni bu hale getirenlerin fatura ödemeleri lazım, koalisyona kaçmamaları lazım. Böyle bir hata işlenirse CHP, tarih sayfalarına gönderilir" görüşünü savundu.
ORADA OTURMAYA HAKKI YOK
Dünya siyasetinde CHP'nin yaşadığı hezimetin örneğinin olmadığını ileri süren Canan Arıtman, sözlerini şöyle sürdürdü: "İktidar olmanız gerekirken artık 13 yıl sonra, en azından birinci parti çıkmanız gerekirken, oy bile kaybedip gerilere düşen partinin genel başkanı ve yönetiminin hala o koltuklarda oturmaya hakkı da yok hadleri de yok, bu yüzsüzlük. Hala o koltuklarda yapışıp kalmak yüzsüzlük ötesi, derhal istifa etmeleri lazım. Ayıptır, istifa etmen gerekirken koalisyon koltuklarının peşinde dolaşman, koalisyona kapağı atmaya çalışman o koltuğu korumak için. Taban buna izin vermez. Acil olarak kurultaya gidilmeli." Canan Arıtman, Kılıçdaroğlu'nun dönüşümlü başbakanlık söylemini de eleştirerek, "Bu ayıp ötesi bir durum. Koalisyon görüşmelerinde en son görüşülecek konu koltuklardır. Geçici de olsa eğer bir nikah kıyıyorsanız bunun sözleşmesi olması gerekir. Hangi bakanlık kimde olacak, başbakanlık nasıl olacak, bunlar en son konuşulacak şeylerdir. Genel Başkan Yardımcısı Bekaroğlu, 'Kırmızı çizgilerimiz yok' dedi. Bakar mısınız yani CHP'nin bir program önceliği yok, tercihi yok. Her şeyi kabul edecek. Tek önemli olan şey koltuk. Bu çok çirkin bir siyaset" diye konuştu.
ACIKLI BİR DURUM
Kılıçdaroğlu'nun İzmir'den aday olmasını da manidar bulduğunu vurgulayan Arıtman, şunları söyledi: "Düşünün CHP'nin bir genel başkan yardımcısı PKK'nın avukatlığını yapan biri. Başka bir genel başkan yardımcısı Atatürk'e kefere demiş biri. En acısını genel başkanımız söylüyor, 'Ben Dersimli Kemal' diyor. Dersimli Kemal ne demek? 'Ben cumhuriyet karşıtıyım' demek. Dersimli Kemal o zaman niye gidip kendi memleketinden aday olmuyor da gelip İzmir'den aday oluyor? Niye Sezgin Tanrıkulu, Diyarbakır'dan aday olmuyor da İstanbul'dan aday oluyor? Diyarbakır'da CHP'nin oyu yüzde 1,2. Kendi memleketlerinden milletvekili çıkamayacak kişiler bugün CHP'yi yönetiyor. Bu acıklı bir durum." Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Deniz Baykal ile görüşmesinin "Ben Baykal'a Kılıçdaroğlu'ndan daha çok güveniyorum" mesajı taşıdığını ileri süren Arıtman, Türkiye'nin Baykal gibi siyasetçileri özlediğini belirterek, "Deniz Bey olsaydı, CHP bu seçimden kesin birinci parti çıkardı" görüşünü savundu.