İl Sağlık Sağlık Müdürü Bediha Salnur, İzmir'de doğmasına rağmen ortaokuldayken babasının görevi gereği çok sevdiği kentten ayrılmak zorunda kaldı. Yıllar sonra döndüğü İzmir'de Türkiye'nin ilk kadın sağlık müdürü oldu. 2015 seçimlerinde milletvekili adayı olmak için görevinden ayrıldı. Dönüşü yine Halk Sağlığı Müdürlüğü'ne oldu. Ocak ayında ise yine İzmir İl Sağlık Müdürlüğü'ne getirildi. Türkiye'ye örnek olacak, ülkeye yayılacak projelere imza attı. 'Eğilip toprağını öpmek istiyorum" diyecek kadar İzmir'e bağlanan Bediha Salnur ileTürkiye'ye örnek olan projelerini konuştuk.
İzmirli misiniz?
- Karşıyaka doğumluyum. Ortaokul çağına geldiğimde babamın işi gereği il il gezdik. Çapa Tıp Fakültesi'nden mezun oldum. Yaklaşık 10 yıl İstanbul'da, 5 yıl Gaziantep'te yaşadım. Ardından 4 yıl Ankara Sağlık Bakanlığı'nda daire başkanlığı görevi yürüttüm. 2012'den bu yana 3,5 yılı sağlık müdürlüğü 1,5 yılı halk sağlığı müdürlüğü olmak üzere 5 yıldır İzmir'deyim. Ocak ayından itibaren tekrar il sağlık müdürü olarak çalışıyorum.
İzmir'de yönetici olmak zor mu?
- İzmir'in kendine has özellikleri var. İster Hakkarili olsun, ister İstanbullu olsun, herkes İzmir'e gelince bir süre sonra homojen bir insan topluluğu oluyor. İzmir projelere açık, üretebilen bir şehir. İlkleri de yapabilen bir şehir.
İlkleri gerçekleştirmnizin altında bu mu yatıyor?
- Evet. Obezite danışma birimi ilk kez 2012'de Karşıyaka'da kuruldu. İlçe Sağlık Müdürlüğü'nde, Milli Eğitim ve Kaymakamlığımızla Toplum Sağlığı Merkezi içinde başlattık. Bunun üzerine bunu raporlandırdık, Sağlık Bakanlığı'na "İlimizde bunu yaptık, böyle çıktıları oldu" dedik. Onlar da bunu beğendiler, 81 ile yaydılar. Bu İzmir adına gurur verici bir şey.
Projelere İzmir'de geri dönüş nasıl??
- İzmir üretebilen bir şehir. İzmir çalışmıyor diyenin karşısına dimdik dikilirim. Vatandaş duyarlılığı da had safhada. Biz hangi konuda bilgilendiriyorsak dönüşü oluyor. Türkiye'de 10 beyin ölümünden 1 veya 2'si organlarını bağışlıyor. İzmir'de ise 10 beyin ölümünden 5 veya 6'sı bağışlanıyor. Bu toplumun duyarlı olduğunu gösteriyor.
Hastanelerin hepsi modernleştirildi mi?
- Sıkıntılı hastanelerimiz var. Tepecik, Bozyaka, Yeşilyurt, Behçet Uz hastanemizde hala 5-6 kişilik odalar var. Bu ne hastanın ne de yakınlarının mahremiyetine uygun değil. Çeşme ve Urla'yı yaptık. Çiğli hastanemiz açıldı, Bornova Devlet Hastanesi açıldı. Vatandaşımız kendine ait tuvaleti, banyosu, televizyonu olan, tek kişilik nezih odalara kavuştu. Hedefimiz, ilave yatak kapasitesinden ziyade nitelikli, tek kişilik odalardaki yatak sayımızı artırmak. Torbalı, Ödemiş, Foça Devlet Hastanelerimiz kısa sürede hizmete açılacak.
Yenilecek hastaneler hangileri?
- İzmir'de Yeşilyurt Araştırma Hastanesi'nin, Bozyaka'nın yenilenmesi lazım. Behçet Uz'un eski binaları var, yıkılması lazım. Alsancak Devlet Hastanesi'nin yenilenmesi lazım. Bunların hepsinin projeleri hazır, bakanlığımızda bir hafta 10 gün içinde kararları verilecek, yatırıma girecekler. Bu hastanelerin yıkılıp yerinden kalkması söz konusu değil. Yıkılırsa yenisi yapılacak. Öte yandan, Dikili, Aliağa, Karşıyaka'ya , Menemen'e, Güzelbahçe'ye yeni hastane yapıyoruz.
Urla'daki Karantina Adası ne olacak?
- Adadan lojmanlar çıkacak, sağlıklı yaşam merkezi olacak. Maketler üzerinden ameliyat yapılabilecek, simülasyonlu ameliyat eğitimleri düşünüyoruz. Karantina adası gibi dünyada üç yer var. Macaristan, Amerika'nın Eliza adası ve Urla. Burası çok kıymetli bir yer. Mesela devlet olarak buranın hikayesini anlatarak turistleri 1-2 liraya gezdirebiliriz. İzmir her şeyin en güzeline layık.