İzmir'in Konak ilçesinde yaşayan ancak nüfusa kayıtlı olmadığı için 21 yıllık ömründe hiçbir zaman kimliği olmayan Selma Menekşe ile 10 aylık kızı Pırıl Su aynı kaderi paylaşıyor. Eşrefpaşa Hastanesi'nde 27 Ekim 1999 tarihinde dünyaya gelen Selma Menekşe, ailesinin ihmali nedeniyle doğumundan sonra nüfusa kaydedilmedi. Nüfus kayıtlarına göre yok sayılan Selma Menekşe, ömrü boyunca sağlık ve eğitim hizmetleri başta olmak üzere hiçbir sosyal hizmetten faydalanamadı. Kimliği olmadığı için resmi nikah yerine sadece dini nikahlı olduğu eşi Selim Menekşe ile hem kendisine hem de kızına kimlik çıkartmak için mücadelesini sürdürüyor.
'YARDIM BEKLİYORUZ'
Tüm dünyayı etkisine alan koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle oldukça tedirgin olan Selma Menekşe, virüs kapmaları durumunda kimlikleri olmadığı için hastanelerin kendilerine bakmayacağını söyledi. 21 yıllık ömründe hiçbir sosyal hizmetten faydalanamadığını belirten genç kadın, "Tüm dünya virüs nedeniyle diken üzerinde. Biz herkesten 2 kat daha kaygılıyız. Hastaneler kimliğimiz olmadığı için bizi kabul etmiyor. Sağlığımız da giderek biz yok oluruz. Bebeğim doğalı 10 ay geride kaldı. Tüm başvurularımızı yaptık ancak hiçbir sonuç alamadık. Öylece bekliyoruz. Çok korkuyoruz. Her Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı gibi biz de hakkımız olan kimlik kartına sahip olmayı bekliyoruz. Sayın İzmir Valisi Erol Ayyıldız'ın bize sahip çıkmasını istiyoruz" dedi. Selma Menekşe'nin eşi Selim Menekşe ise, "Eşimin ve kızımın kimliklerinin çıkması için ne gerekiyorsa yaptım ve yapmaya da hazırım. Ancak bir türlü sonuç alamıyoruz. Allah korusun bu virüs, bize bulaşırsa biz ne yaparız. Kendimizi eve kapattık öylece bekliyoruz. Her gün koronavirüs bize bulaşmasın diye dua ediyoruz. Devlet büyüklerimizden bizlere yardım etmesini istiyoruz" diye konuştu.
'KİMLİĞİN TAM ZAMANI'
Kimlik mücadelesinde sürecin en başından bu yana Menekşe ailesine desteğini esirgemeyen LaLe Mahallesi Muhtarı Sumru Benligül, "Bizler, Selma ve Pırıl Su için elimizden ne geliyorsa yapmak için uğraşıyoruz. Ülkemizin hatta dünyanın içinden geçtiği süreç belli. Koronavirüs salgınını bir an önce bitmesini istiyoruz. Kimseye bulaşmasını tabi ki de istemiyoruz Ancak Selma ve Pırıl Su'ya bulaşmamasını çok daha fazla istiyoruz. kimlik kartlarının verilmesi için şuan tam zamanı. Bu anne ve bebeğin başına bir şey gelirse vicdanen sorumlu olanlar nasıl yastığa başlarını koyacak. Bizler tabi ki ailenin yanındayız ancak. Selma ile Pırıl Su'nun devletimiz tarafından verilen kimlik kartlarına ihtiyacı var. Ailenin durumu ortada. Bir de salgın nedeniyle eve virüs taşımamak adına Selim, çalıştığı işten gönüllü olarak ayrıldı. Anne ve kızının kimlikleri olmadığı için sosyal yardımda alamıyorlar. Son derece zor durumdalar. Sayın Valimiz Erol Ayyıldız'dan aileye talimatının vermesini istiyoruz" dedi.