İnsanlarda en yaygın olan tüberküloz patojenleri Mycobacterium tuberculosis ve M. bovistir. Her yıl dünya çapında 10 milyon civarında yeni tüberküloz vakası görülmekte olup, yaklaşık 40 bini ABDde ortaya çıkmaktadır.
Bu yeni tüberküloz vakaları, sıklıkla iyileşmiş eski odakların reaktivasyonu sonucunda gelişmektedir. Pulmoner tüberkülozlu hastaların yaklaşık olarak %9'unda ve miliyer tüberkülozlu hastaların yaklaşık %26'sında böbrekler, üreterler veya genital organlar enfeksiyona maruz kalırlar. Primer genitoüriner trakt tüberkülozu, genç erişkinlerde görülür. Patogenez Böbrek tüberkülozu enfekte akciğerler veya hiler lenf nodlarından enfeksiyon ajanlarının kan yoluyla her iki böbreğe yayılması ile gelişir. Uyuyan basillerin genel durum bozukluğu, travma, steroid tedavisi, diabet, anemi, immünosüpresyon ve AIDS (acquired immunodeficiency syndrome) gibi durumlarda reaktivasyonu ile hastalıklar oluşur.
Glomerüllerdeki tüberküller Henle kulpuna yayılarak nefronların tutulmasına ve hastalanmasına sebep olabilir. Tüberküller kaliksiyel fornikslerde yapısal bozukluklara yol açarlar. Basiller üreterlere ve mesaneye dökülerek, üreterlerde striktürlerin gelişmesine, mesanede enflamasyona ve kontraktüre neden olurlar. Başlıngıçta oluşan tüberküllerin yaklaşık %4ü destrüktif tüberküloz ile sonuçlanır. Olay ilerlediği zaman tüm renal pelvis tutularak hastalanır. Kalsifiye kazeöz materyalden oluşan kitleler birikerek camcı macunu böbrek (putty kidney) oluşur. Ürogenital traktta enfekte idrar pasajı, üreterler, mesane, prostat, seminal veziküller, vaz deferensler, epididimler ve testislerin tutulmasına neden olabilir.
Bununla birlikte prostatta primer hematojen yayılımla da lezyonlar oluşabilir. Klinik Özellikler ve Tanı Genitoüriner tüberküloz yavaş ilerleyen bir hastalıktır ve genellikle primer enfeksiyondan 15-20 yıl sonra ortaya çıkar. Bu süre 35 yıl veya daha fazla da olabilir.
Erkeklerde 2 kez daha sık görülmektedir. Hastaların %80'i tanı sırasında semptomatiktir. Pollakiüri, urgency, nokturi, dizüri görülebilir. %50 hastada makroskobik hematüri vardır. Bu semptomlar hastalık ileri evreye ulaşana kadar görülmeyebilir, hatta hastalar asemptomatik olabilir. Ağrı olması, ileri hastalığın göstergesidir. Çoğu belirtiler, basillerin mesaneye yayılmasıyla bağlantılıdır. Fizik muayene, hastalığın ilerlemesiyle ilgili fazla bilgi vermeyebilir. Vas deferens tutulmuşsa muayenede nodüler veya tespih tanesi gibidir. Prostat ve epididim sert, noduler olabilir. Yaygın bilateral tutulum olmadıkça renal fonksiyon normal kalır. Hastaların %90'ının idrar analizinde eritrositler, lökositler ve asit pH görülür.