Murat Işık ve Ege Çalışkan, yazılım ve kodlamaya meraklı iki lise öğrencisi. Pandeminin başlangıcında danışman hocaları Cansu İlke Kuru ile birlikte geliştirmeye başladıkları projeyle SARS-Cov-2'nin gelecekte oluşabilecek mutasyonlarını tahmin eden bir algoritma oluşturdular. İki yıl süren yoğun bir çalışmanın ardından ortaya çıkan bu projeyle birlikte tüm dünyada pandeminin geleceğini etkileyecek bir çalışma gerçekleştirdiler. TEKNOFEST Biyoteknoloji İnovasyon Yarışması'nda Birincilik Ödülü kazanan proje, uluslarası 12 yarışmada da derece yaparak ödül aldı.
KENDİ ALGORİTMAMIZI YAZMAK İSTİYORUZ
Fatma Saygın Anadolu Lisesi 10'uncu sınıf öğrencisi olan Murat Işık, 12 yaşındayken yazılıma merak sardı. Özel bir eğitim almadan internetten aldığı kurslarla yazılım öğrenen Murat, Kızılçullu Bilim Sanat Merkezi'ne devam ederken burada yazılım bilgisini geliştirdi. Pandeminin başından itibaren çalışmalar yaptıklarını söyleyen Murat, projeyi geliştirme süreçlerini şöyle anlattı: "Ege'yle okuldan arkadaştık ve bu konuyla ilgili hep konuşuyorduk. Algoritmayla ilgili bir proje yapmaya karar verdik ve güncel bir problem ile ilgili olması gerekiyordu. Biz de koronavirüsün mutasyonlarını tahmin edecek bir algoritma geliştirmeye karar verdik. Danışman hocalarımıza anlattık ve fikri beraber geliştirerek ekip çalışması yürüttük. Bazı günler sabahtan akşama kadar çalıştık. Sonucu elde ettikten sonra dünyada yeni mutasyonlar ortaya çıktıkça geliştirdik ve projemiz şu anki halini aldı. İlerde mutasyon tahmini için tamamen kendi algoritmamızı yazmak istiyoruz."
"BAYRAĞIMI HER YERDE ÜSTÜMDE TAŞIMAK İSTİYORUM"
İlerde de nerede iyi bir eğitim varsa oraya gitmek istediğini dile getiren Murat, "Aziz Sancar'ın Türk Bayrağını her ödül töreninde takım elbisesinin bir köşesine koyduğu gibi ben de bayrağımızı her yerde göstermek istiyorum. Nereden geldiğini ve vatanını unutturmamak lazım. Gelecekte de benim en büyük hayalim insanlık tarihini kökünden değiştirecek bir buluş yapmak" dedi.
Küçüklükten beri yazılıma ilgisi olan Hüseyin Yıldız Anadolu Lisesi 10'uncu sınıf öğrencisi Ege Çalışkan da kendi imkânlarıyla yapay zekâ ve veri analizi yapmayı öğrendi. Bilimin insan çok şey kattığını söyleyen Ege, "Bu proje de hem zihnimizi berraklaştırdı hem de mutlu etti. Çünkü kendimize olan yararının yanında insanlığa büyük bir yararı var. Bu yüzden bu anlamda yapılan her araştırma çok değerli. İlerde de yurtdışında eğitim almak isterim ama tıpkı Aziz Sancar'ın da dediği gibi dönüp ülkemi geliştiren öncülerden olmak isterim" ifadelerini kullandı.
BİZ ÖĞRENCİLERİMİZE 'BALIK TUTMAYI' ÖĞRETİYORUZ
İzmir'de 2 yıl önce kurulan Kızılçullu Bilim Sanat Merkezi, projeyi destekledi. Bu merkezde öğrencilere soru sormayı ve balık tutmayı öğrettiklerini vurgulayan Bilim Sanat Merkezi müdiresi Ümit Karademir, "Biz burada geleceğin Einstein'larını, Aziz Sancar'larını yetiştirmek istiyoruz. Önce öğrencilerin ilgilerini tespit ediyoruz ve neyi nasıl yapmaları gerektiğini öğretiyoruz, hiçbir şeyi hazır vermiyoruz. O bilgiyi öğrendikten sonra o bilgiden nasıl faydalanılır, sebep ve sonuç ilişkilerine nasıl varılır, bilimsel çalışma nasıl yapılır öğretiyoruz. Üniversite hocalarından ve laboratuvarlarından destek alıyoruz" şeklinde konuştu.