Yiyin Efendiler Yiyin Şiiri Sözleri - Tevfik Fikret Han-ı Yağma Şiiri Açıklaması Ve İncelemesi
Tevfik Fikret'in edebi kişiliği, toplumsal sorunlara duyarlılık, modernleşme ve Batılılaşma yanlısı bir tutum, sanatın estetik değerine verilen önem ve insan sevgisi gibi unsurlarla şekillenmiştir. Eserleri ve düşünceleri, Türk edebiyatında önemli bir yer tutmaktadır. Yiyin efendiler yiyin şiiri ise onun en ünlü eserlerinden biridir. Bu eserin temasını anlamak için Tevfik Fikret Han-ı Yağma şiiri açıklaması ve incelemesi mutlaka okunmalıdır.

Fikret, eserlerinde sosyal adalet, özgürlük, insan hakları, ilerleme ve eğitim gibi temalara yer vermiştir. Toplumun sorunlarına duyarlı bir şair olarak, şiirlerinde sosyal eleştirilerde bulunmuştur. Yiyin efendiler yiyin şiiri sözleri ise buna iyi bir örnektir. Tevfik Fikret Han-ı Yağma şiiri açıklaması ve incelemesi, şairin edebi kişiliğini öğrenmek açısından faydalı olabilir.
Han-ı Yağma Şiiri Sözleri
Türk edebiyatının önemli şairlerinden biri olarak kabul edilen Tevfik Fikret, Servet-i Fünun dönemi edebiyatının önde gelen isimlerinden biridir. Fikret, Servet-i Fünun topluluğunun bir üyesi olarak "sanat için sanat" anlayışını benimsemiştir. Bu anlayışa göre, sanat toplumsal fayda sağlamak zorunda olmadan, kendi estetik değerleri içinde değerlendirilmelidir. Ancak Fikret'in şiirlerinde toplumsal eleştirilerin ve sosyal sorunların yer alması, onun bu anlayışa tamamen bağlı kalmadığını göstermektedir. Han-ı Yağma şiiri sözleri de büyük ölçüde yergi ve ironi içermektedir. İşte Tevfik Fikret'in en ünlü eserlerinden Han-ı Yağma şiiri sözleri…
HAN-I YAĞMA
Bu sofracık, efendiler ki iltikaama muntazır
Huzurunuzda titriyor bu milletin hayatıdır;
Bu milletin ki mustarip, bu milletin ki muhtazır!
Fakat sakın çekinmeyin, yiyin, yutun hapır hapır...
Yiyin efendiler yiyin, bu han-ı iştiha sizin,
Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin!
Efendiler pek açsınız, bu çehrenizde bellidir
Yiyin, yemezseniz bugün, yarın kalır mı kim bilir?
Bu nadi-i niam, bakın kudumunuzla müftehir!
Bu hakkıdır gazanızın, evet, o hak da elde bir...
Yiyin efendiler yiyin, bu han-ı iştiha sizin,
Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin!
Bütün bu nazlı beylerin ne varsa ortalıkta say
Haseb, neseb, şeref, oyun, düğün, konak, saray,
Bütün sizin, efendiler, konak, saray, gelin, alay;
Bütün sizin, bütün sizin, hazır hazır, kolay kolay...
Yiyin efendiler yiyin, bu han-ı iştiha sizin,
Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin!
Büyüklüğün biraz ağır da olsa hazmı yok zarar
Gurur-ı ihtişamı var, sürur-ı intikamı var.
Bu sofra iltifatınızdan işte ab u tab umar.
Sizin bu baş, beyin, ciğer, bütün şu kanlı lokmalar...
Yiyin efendiler yiyin, bu han-ı iştiha sizin,
Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin!
Verir zavallı memleket, verir ne varsa, malını
Vücudunu, hayatını, ümidini, hayalini
Bütün ferağ-ı halini, olanca şevk-i balini.
Hemen yutun düşünmeyin haramını, helalini...
Yiyin efendiler yiyin, bu han-ı iştiha sizin,
Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin!
Bu harmanın gelir sonu, kapıştırın giderayak!
Yarın bakarsınız söner bugün çıtırdayan ocak!
Bugünkü mideler kavi, bugünkü çorbalar sıcak,
Atıştırın, tıkıştırın, kapış kapış, çanak çanak...
Yiyin efendiler yiyin, bu han-ı iştiha sizin,
Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin!
-TEVFİK FİKRET
Han-ı Yağma Şiiri İncelemesi
Tevfik Fikret'in Han-ı Yağma adlı şiiri, Osmanlı İmparatorluğu'nun son dönemlerinde yaşanan yolsuzluklar, haksızlıklar ve toplumun kaynaklarının belirli bir zümre tarafından acımasızca sömürülmesine yönelik sert bir eleştiridir.
-
Şiirde, toplumun zenginliklerini ve kaynaklarını kendi çıkarları için kullanıp tüketen bir grup üst sınıf insan (efendiler) eleştirilmektedir. Bu kişiler, halkın zor durumda olduğunu, acı çektiğini ve yoksulluk içinde olduğunu görmezden gelerek, bencilce davranmakta ve ülkenin kaynaklarını pervasızca tüketmektedirler. Halk, adeta hayatını bu efendilere sunmuş durumda, onlar ise bundan hiç çekinmeden yararlanmaktadır.
-
"Yiyin efendiler yiyin, bu han-ı iştiha sizin, / Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin!" tekrarlanan bu dize, efendilerin açgözlülüğünü ve doyumsuzluğunu eleştirmektedir. Onların ne kadar açgözlü olduklarını ve halkın malını mülkünü tüketmekten hiç çekinmediklerini vurgulamaktadır.
-
Şiirin sonunda, "Bu harmanın gelir sonu, kapıştırın giderayak! / Yarın bakarsınız söner bugün çıtırdayan ocak!" dizeleriyle, bu tür yolsuzlukların bir gün sona ereceğini ve bunu yapanların refahlarının daimi olamayacağını belirtmektedir. Bir uyarı niteliğindedir; bugünkü kaynakları har vurup harman savuranların, yarın bu kaynaklardan yoksun kalacaklarını ifade etmektedir.
EN SON HABERLER
- 1 Kalem Pil ve İnce Pil Farkı Nedir? Kalem ve İnce Pil Aynı Mı, Farklı Mı?
- 2 Hedef 1 milyon uluslararası öğrenci
- 3 Akademisyenler halkla buluşuyor
- 4 Evliya Çelebi’nin Seyahatname’si resme döküldü
- 5 KPSS başvuruları başladı
- 6 Turşu Çeşitleri - Turşuluk Sebzeler Nelerdir, Hangi Sebzelerden Yapılır?
- 7 AAA Pil Nedir? AAA Pil Hangi Boy, İnce Mi Kalın Mı?
- 8 Bitki Çayı Çeşitleri ve Faydaları - Hangi Bitki Çayı Ne İşe Yarar?
- 9 Bir Tür Tatlı Su Balığı Bulmaca Cevabı - Bulmacada Bir Tatlı Su Balığı 6, 7, 8 Harfli Yanıtı Nedir?
- 10 Türkiye’nin en zeki şehirleri listesine o ilimiz damga vurdu! Bakın zirvede kim var!