KRİZLERİN
en önemli kazanımlarından biri öğretici olmasıdır. 2001 krizinde Türkiye'de bankaların birbirine borç vermemesi bankalararası para piyasasını kilitlemişti. Hiç unutmuyorum Türkiye'deki bankaların hazinecileri karşı bankadan parasını alamadığı için hesaplarını kapatamıyordu. Geceyarısına kadar bankada beklemişlerdi. Bu kırmızı bakiye vermekti ve el konulma sebebiydi. Herkes telefon başında birbirini arayıp 'para geldi mi' diye soruyordu. 2008 krizi başladığında Türkiye'deki gazeteciler ve bankacılar ceplerinde 2001 krizinin tecrübesini taşıyordu. Çünkü 2001'de kilitlenen ödemeler sisteminin aynısını şimdi dünyanın gelişmiş ülkelerinin finans kurumları yaşıyordu. Hem de noktası virgülüne aynısını... Umutlar ise 850 milyar dolarlık kurtarma planındaydı.Dünya artık inkar edemeyeceği bir krizin içindeydi ve çıkışın kısa sürede olmayacağı daha ilk günden anlaşılmıştı. Güven sıfırlanmıştı. Kimse kimseye borç vermiyordu ve tüm dünya nakde dönmeye çalışıyordu. ABD, Japonya, Avrupa, İngiltere, Rusya ve İsviçre merkez bankaları ikinci gün güvensiz piyasalara 230 milyar dolar enjekte etti. İlerleyen günlerde bu tutarlar trilyon dolarlara çıktı ancak nafile ihtiyaç o kadar büyüktü ki gelir gelmez para bankalar arasında kapışılıyordu. ABD ve Londra'da piyasalarında dolara gecelik yüzde 12 faiz veriliyordu. Ama bankalar birbirine bu yüksek faizlerle bile para satmadı. Çünkü, ertesi gün borç verdiği banka batsa milyarlarca dolar zarar edecek. 2001 krizinde akıllanan Türk bankaları ise likit kalmanın ödülünü bu krizde yurtdışındaki bankalara para satarak aldı. Krizin ilk günleri kazananı Türk bankaları oldu özetle...
MÜDAHALELER SONUÇ VERMEDİ
Lehman'dan sonra sıranın kredi notu düşürülen dünyanın en büyük sigorta devi AIG'ye geldiği konuşuluyordu. Dünya borsaları ağır kayıptaydı ki krizin ikinci günü AIG'ye hükümet desteği gelecek haberleri yayılınca kan kaybı durdu. Üçüncü gün ise Fed işi uzatmadı ve AIG'ye 85 milyar dolarlık kredi desteği vererek ağır yaraya pansuman yaptı. Ancak kötü haberlerin sonu gelmeyecek gibi görünüyordu. Haftanın ikinci yarısının en kötü haberi Morgan Stanley'in de zor durumda olduğu kapısını çaldığı Citigroup ve Çin'den olumsuz yanıt aldığıydı. Dört günün kayıplarını kurtaran gelişme ise ABD'den dönemin hazine bakanı Henry Paulson'dan geldi. Batıkları kurtaracak 700 milyar doları bulacak bir plan hazırladıklarını açıklaması borsalara 4 günde kaybettiklerini geri kazandırdı. İlk resmi açıklama haftanın son günü yani 21 Eylül'de geldi. Ama beklenen olmadı çünkü paket konusunda ABD Kongresinde Demokratlar ile Cumhuriyetçiler arasında görüş ayrılığı olduğu konuşuluyordu. 29 Eylül'de 700 milyar dolarlık kurtarma paketiyle ilgili şok haber borsalar kriz sonrası ilk 'Kara Pazartesi'ni yaşadı. Temsilciler Meclisi'nde 205 evet, 228 hayır çıkmıştı. Ancak Bush hükümeti B planı ile Kongre'nin karşısına çıkacaklarını açıklaması piyasalardaki şokun etkisini azaltmıştı. Ertesi gün ikinci 'Kara Pazartesi' olarak borsa tarihine geçmişti bile. Durumdan vazife çıkaran Bush hükümeti bu kez vatandaşı pakete dahil etti ve 700 milyar dolarlık paket Amerikalılar'ın deyimiyle 150 milyar dolarlık sweetener (tatlandırıcı) eklenerek masaya geldi. Bankalardaki mevduat garanti limiti 100 bin dolardan 250 bin dolara çıkarıldı, vergi teşviği ve indirimleriyle 24 milyon orta gelirli Amerikalının cebine doğrudan para konulma kararları alındı. Şişman kediler yani CEO'ların tazminatlarına da tırpan maddesi eklendi. 3 Ekim'de yapılan kritik oylamada ise bu kez 171'e karşı 263 oyla paket Meclis'te kabul edildi. Avrupa borsaları onayı bile beklememişti. ABD borsaları ise oylama öncesi alıma geçmiş imza sonrası kar satışlarıyla endekslerin düşmesine neden olmuştu. Ancak bu saadet kısa sürdü ve 6 Ekim'de 2. Kara Pazartesi yaşandı. Krizin ilk 20 gününün özeti şu oldu: Tatlandırıcı da eklense kriz büyüktü ve inanmayanı yutuyordu.
BİR DÖNEM SONA  ERDİREN KARAR
23 EYLÜL: ABD'de yatırım bankacılığı sona erdi. Lehman'ın iflası sonrası kalan iki dev Morgan Stanley ve Goldman Sachs mevduat bankasına dönüştü. Neden ise 700 milyar dolarlık kurtarma paketinden yararlanmaktı.
23-25 EYLÜL: Lehman'ın Asya birimini Japonya'nın en büyük aracı kurumu Nomura alırken Mitsubishi UFJ Morgan Stanley'in yüzde 10-20 arasındaki hissesini almak için anlaştığını açıkladı.
26 EYLÜL: ABD, Washington Mutual'a el koydu.
29 EYLÜL: Kara pazartesi... 700 milyar dolarlık paket geçmedi. Dow Jones, 777.68 puan kayıpla tarihinin en büyük kaybını yaşadı.
3 EKİM: Paket 850 milyar dolara çıktı ve kabul edildi.
6 EKİM: Kara pazartesi... Paketler de borsadaki düşüşü durduramadı. ABD'de Dow % 7.2, Londra % 8, Almanya % 7.1, Fransa yüzde 9, Rusya yüzde 19 düştü. Dow Ekim 2004'ten beri ilk kez 10 bin puanın altında günü tamamladı.