Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Türkiye'nin en genç kurumlarından biri. Ancak kurum finans sektöründe yaşanan ağır krizlerin tecrübesiyle genç yaşında olgunlaşmak zorunda kaldı. Öyle ki bankalardan istediği yüksek sermaye yeterlilik oranlarıyla sektör tarafından eleştirilse de 2008'de başlayan küresel krizde sektör yara almadan çıkınca BDDK ve başkanı Tevfik Bilgin herkesin takdirini kazandı. BDDK Başkanı Tevfik Bilgin, 25'inci yılında SABAH'a özel değerlendirmelerde bulundu. 80'li yıllarda başlayan dışa açılma ve liberalizasyon sürecinin Türk bankacılığı için dönüm noktası olduğunu düşünen BDDK Başkanı Bilgin 90'lı yıllarda yapısal zayıflıkların, kırılganlıkların ve tecrübe eksikliğinin dışa açılan Türkiye'yi sıklaşan finansal krizlere maruz bıraktığını belirtti. BDDK Başkanı'na göre, hem bankacılık sistemi hem de Türkiye için dönüm noktası Kasım 2000 ve Şubat 2001'de yaşanan krizler... Bu tarihle birlikte günübirlik politikalardan yapısal reformlara dönüldü ve bankacılık sektörü hızlı bir rehabilitasyon sürecine girildi. Bilgin yeni dönemin başlangıcını şöyle özetliyor: "Bankalar kısa sayılabilecek bir sürede uluslararası en iyi uygulamalara adapte oldu, risk kültürü geliştirdi, gerçek bankacılığı keşfetti ve daha da ileri giderek özellikle son yaşanan krizin gösterdiği gibi Avrupalı ve Amerikalı meslektaşlarına örnek olacak düzeye erişti. Daha iyisi yapılabilir miydi? Kuşkusuz bu soruya olumsuz yanıt vermek mümkün değil. Elbette gerek ülke olarak gerekse Türk bankacılık sistemi olarak çok daha iyi noktalarda olabilirdik. Ama son 10 yıldaki başarıyı da görmezden gelemeyiz."
YABANCIYA TEMKİNLİYİZ
Sektördeki gelişime BDDK'nın katkısını sorduğumuzda ise BDDK Başkanı şunları söyledi: "BDDK'nın fiilen faaliyete başlama tarihi 31 Ağustos 2000. Tam da Kasım 2000 ve Şubat 2001 krizleri öncesi... Krizlerin ardından gerek ekonomide gerekse bankacılık sektöründe o güne kadar ertelenmiş, tabiri caizse halı altına süpürülmüş tüm sorunlar gün yüzüne çıkmış ve ötelenemez duruma gelmişti. Bu nedenle 'bankacılık sektörü yeniden yapılandırma programı' yürürlüğe konuldu. Programla kamu bankaları yeniden yapılandırıldı, Fon'a devredilen bankaların sorunları çözümlendi, özel bankacılık sisteminin rehabilitasyonu, gözetim ve denetim çerçevesi güçlendirildi." Bilgin, kamu, özel ve yabancı bankaların bulunduğu Türk bankacılık sisteminde kurum olarak yabancı sermaye girişlerine karşı temkinli yaklaştıklarını söylüyor. "Türkiye'ye girme motivasyonları bakımından bizi ikna edemeyen yabancı bankaların sisteme girmesine izin vermedik" diyen Bilgin, son yaşanan global krizin temkinli yaklaşımlarının haklılığını gösterdiğini kaydetti. 1999'da 81 olan banka sayısı 2001 krizi sonrasında 49'e kadar geriledi. BDDK Başkanı Bilgin' 'yeni konsolidasyonlar olur mu' sorusuna sektörde oyunun giderek zorlaştığını belirterek yanıt veriyor. "Bundan sonraki birleşme- satın almaları ya da yeni girişleri piyasa dinamikleri belirleyecek. Diğer yandan piyasa şartları gereği, Türkiye dışında yaşanan birleşme ve satın almalar nedeniyle bir sahibin birden fazla bankası olduğu durumlar söz konusu olabiliyor. Bu durumda sinerji sağlamak amacıyla bu bankaların birleştirilmesi gündeme gelebilir. Ancak unutulmamalıdır ki oyun giderek büyüklerin oyunu olmaya başladı. Kâr marjları düştü ve bankacılar için hayat geçmişe göre daha zorlaştı. Dolayısıyla özellikle niş pazarı olamayan küçük bankalar için hayat zorlaşacak."
ÖN ŞART İSTİKRAR
BDDK Başkanı Tevfik Bilgin'e göre Türkiye'nin ekonomik anlamda güçlü ve en önemlisi istikrarlı bir mali yapısı olduğunda bir değil birkaç küresel finans oyuncu olacak. Bugüne kadar olmamasının nedenini ise Türkiye'de finans piyasalarının yeterli derinliği sağlayamaması, son 10 yıla kadar istikrarın yakalanamaması ve finans sektörünün sürekli krizlere maruz kalmasıyla açıklıyor.
Adres D. Avrupa ve Türk Cumhuriyetleri
BDDK Başkanı Türk bankalarının ilk etapta gelişme potansiyeli yüksek, yakın bölge ülkelerinde faaliyet ağırlıklarını artırdıklarını belirterek şunları söyledi: "Organik veya satın alma yoluyla büyüdüklerini görmeyi bekleyebiliriz. Ancak kuruluş ve varolma amaçlarımız ve mevzuat çerçevesinde, kontrolsüz büyümeye veya faaliyet genişlemesine, mevduat sahiplerinin haklarını riske atacak uygulamalara veya sistemik risk yaratabilecek davranışlara izin vermeyiz." BDDK Başkanı "Biz hem ülkemizi hem de bankalarımızı daha yükseklerde görmek istiyoruz. Bunun yolu da uluslararası oyuncu olmaktan geçiyor. Bunun için de bankalar kaynaklarını güçlendirmek zorunda" diyor. Genişleme alanı olarak yakın coğrafyayı adres gösteren Bilgin, "Gelişme potansiyelinin yüksek olduğu, rekabet edilebilecek, AB'ye yeni üye olan veya olacak, tarihi ve kültürel bağımız olan Doğu Avrupa ve Balkan ülkeleri, gerek inşaat gerekse enerji alanında işbirliği içinde bulunduğumuz Türki Cumhuriyetler ile Ortadoğu ülkelerinin öncelikle değerlen- dirilmesi gerektiğine inanıyorum" diye konuştu.