Türk bankacılık sektörünün en önemli yapısal sorunları arasında yer alan varlıklar ile yükümlükler arasındaki vade uyumsuzluğunda, yasal otorite tarafından tasarruf miktarını artırıcı çalışmalar dikkat çekiyor. "Özellikle tasarruf sahiplerinin davranış şeklini daha uzun vadeli mevduat ve benzeri bankacılık enstrümanlarına yöneltici aksiyonlar alınıyor" diyen Vakıfbank Genel Müdür Yardımcısı Hasan Ecesoy'a göre bankacılık sektörü açısından bilançolarının barındırdığı vade uyumsuzluğunu yönetebilmek adına oldukça önemli olacak. Ecesoy, Merkez Bankası'nın zorunlu karşılık oranlarını, Maliye Bakanlığı'nın da stopaj oranlarını daha düşük seviyede belirlemesinin tasarruf seviyesinin artması noktasında olumlu düzenlemeler olarak değerlendirildiğini belirtiyor. Toplam mevduatının vade dağılımına bakıldığında sektöre paralel bir biçimde üç ay civarında bir yoğunlaşma olduğunu söyleyen Ecesoy, "Toplam mevduatımız içerisinde bir aya kadar vadeli yüzde 14.4, 1-3 ay vadeli yüzde 65.6, 3-6 ay vadeli yüzde 14.7, 6-12 ay vadeli yüzde 2.1 ve 12 aydan uzun vadeli mevduatımız yüzde 3.2 seviyesinde" diyor.
HEDEF YÜZDE 20
2010'da tasarruf eğilimin yüzde 12.7 olarak gerçekleştiği bilgisini veren Ecesoy, "Tasarruf seviyesinin tarihi dip seviyelerine gelmesiyle birlikte ekonomi yönetimi tasarruf seviyesinin artırılması konusunda tasarrufu teşvik etmek amacıyla çalışmalarına hız verdi" diyor. Ecesoy yeni uygulamalarla ilgili şöyle konuşuyor: "Özellikle 2013 yılı başından itibaren bireysel emeklilik sistemine devlet katkısı verilmeye başlanacak olması, mevduat faizlerinde uzun vadeli mevduatlara kısa vadeli mevduatlara göre çok daha düşük zorunlu karşılık oranlarının uygulanmasının planlanması ve yüzde 15 seviyesinde tek oran olarak uygulanan stopaj oranlarının uzun vadelerde çok daha düşük seviyelerde uygulamaya başlanması büyük önem taşıyor. Bunların etkisiyle söz konusu oranın ilk aşamada 2015'te yüzde 15-17, daha sonraki dönemde de yüzde 20'li seviyelere gelmesini bekliyoruz."