Rekabet Kurumu'nun faizi ortak belirledikleri gerekçesiyle 12 banka hakkında başlattığı soruşturma sürerken, Başbakan Yardımcısı Ali Babacan'dan "Sürecin sonuna yaklaştık. Rekabet Kurumu'nun adil ve ölçülü olacağına inanıyorum" çıkışı geldi. Ekonomi müdürleriyle sohbet toplantısı yapan Babacan, cironun yüzde 10'una kadar kurumun ceza verme yetkisi olduğunu hatırlatarak, "Ciroyu yüzde 10 ile çarptığınızda çok büyük rakamlar çıkıyor. Belirsizlik oluşturuyor. Orada sürecin sonuna yaklaşıyoruz. Ben Rekabet Kurulu'muzun adil ve ölçülü olacağına ben inanıyorum. Burada 2 kriter var. Adil ve ölçülü. Eğer adalet ceza almamalarını gerektiriyorsa bilmiyorum belki almaz bazıları. Rekabet Kurumu'nun alanına fazla girmeyelim. Ama ben adil ve ölçülü olacağına inanıyorum. Dolayısıyla arkadaşlar bunu kendi aralarında konuştular, BDDK ile konuştular zaten. Bizler ilgilendik biraz" dedi
MEVZUAT DEĞİŞEBİLİR
Rekabet mevzuatını bankalar açısından netleştirecek bir şeyler düşünülebileceğini belirten Babacan, "Ama bu sürecin ortasında da çok doğru olmaz. Bağımsız bir kurum. Yargı gibi işleyen bir kurumumuz. Her bankanın durumu biraz farklı. Bu konuda çok fazla konuşmam da doğru değil zaten" şeklinde konuştu.
TİCARİ KREDİDE FAİZ YÜKSEK
Ticari kredi faizlerinin 4 haftalık hareketli ortalamasının yüzde 12 seviyelerinde olduğunu kaydeden Babacan, "Bana göre faizler hâlâ yüksek, düşebilir" dedi. Belediye tahvillerine hazine garantisi verilmesinin mali disiplini değiştirmeyeceğini söyleyen Babacan, "Mali bünyesi zayıf olanlara zaten Hazine kefil olmaz" diye konuştu.
BDDK'DAN KREDİ REVİZYONU
Yüzde 15'lik kredi sınırlamasıyla ilgili olarak Babacan, "Merkez makroya, BDDK kredi türünde farklılaştırmaya bakıyor. BDDK bazı kredileri farklı değerlendiriyor. Biz tüketici kredilerinde bankaları cezalandırıyoruz. Fiilen şu anda BDDK düzenlemeleri ile ticari, yatırım ve konuta yönlendirip tüketici kredilerinden caydırıcı bir yaklaşım var. Ama bakarız, ileride gerekirse bunun dozajı değiştirilebilir. Tüketici kredilerini daha caydırıcı hale yapıp, yatırım ve ticarileri cazip hale getirecek kompozisyon sağlanabilir" dedi.
TEDBİR ALMASAYDIK YUNANİSTAN OLURDUK'
İç talebi frenlemek için uyguladıkları politikaları savunan Ali Babacan, "Yunanistan'da yapısal olarak hep iç talep GSYİH'nın üzerinde. Yani üretmeden tüketen bir ülke. Biz 2011'de tedbir almasaydık, 2012'de onları uygulamasaydık iç talep-GSYİH dengesinde yavaş yavaş Yunan ekonomisine benzemeye başlayacaktık" iddiasında bulundu.
ÖİB İLE KARAYOLLARI'NIN PROJEKSİYONLARI FARKLIYDI
Köprü
ve otoyol özelleştirmelerinin iptalini de değerlendiren Babacan, "ÖİB ile Karayolları'nın projeksiyonları arasında bayağı bir fark var. Her özelleştirmede net nakit akışı ve o nakit akışının bugünkü değeri üzerinden pek çok hesap kitap yapılıyor. Süre 25 yıl. Varsayımlarda küçük bir parametre ile oynuyorsunuz 25 yıllık hesaplarda birden bire rakam çok değişebiliyor. İhale sonucu Karayolları'nın kendi yaptığı hesabı yakalayamadı. Ama ÖİB meseleye farklı bakıyordu. Bu işte sadece gelirden bakmamak da gerek. Karayolları'nın ilk hesabı da bana göre çok şey değil. Bizim özelleştirme irademizde farklılık yok. Konu Özelleştirme Yüksek Kurulu'nda gündeme geldi. Başbakanımız 'model üzerinde çalışın' dedi. Alternatif modelleri çalışacağız."