1980'lerin ortalarında dönemin Başbakanı Turgut Özal'ın açılımıyla İstanbul, Yalova-İzmit hattından arazi alan ancak yasalar izin vermediği için Türkiye'deki tanıdıklarının üzerine tapulattıran Araplar, Mütekabiliyet Yasası'yla birlikte alacaklarının peşine düştü. Özellikle Kuveytli Araplar, Körfez Savaşı sırasında nakit paralarını Türkiye'ye getirerek gayrimenkule yatırdı. Ancak kendi adlarına alım yapamadıkları için elle yazılmış sözleşmelerle buradaki tanıdıklarına emanet ederek ülkelerine döndü. Mütekabiliyet Yasası çıkınca Türkiye'ye gelerek mallarının tapusunu almaya kalkan birçok Arap, ihanete uğradığını farketti. 30 yıl önce resmi kıymeti olmayan sözleşmelerle bu arazileri emanet alanlar sözlerini tutmadı.
500 MİLY ON $'LIK MAL VAR
Kuveyt Büyükelçiliği adına avukatlık yapan Abdullah Demirhan, kökeni 1980'lere dayanan 500 milyon doların üzerinde emanet gayrimenkul olduğunu söyledi. Demirhan, toplam değeri 50 milyon doları bulan 20 davaya baktığını belirterek, "Son 5 ayda 500'den fazla Arap, mağdur olduğunu ve mallarını geri almak istediğini belirterek tapu tescil ve alacağın iadesi davası açılması için bana geldi" dedi.
1 MİLYONLUK DAVA
Avustralya
Arap İşadamları Konseyi Başkanı Abdulcelil Al-Baf da iadei emanet mağdurlarından. Baf 1982'de Karamürsel'de dönemin parasıyla 650 milyon lira vererek 5 dönüm arazi almış. Ancak 'tanıdıklarım' dediği Alaaddin Özalay ve Sadettin Eryiğit'in üzerine tapulatmış. Baf'ın avukatı Abdullah Demirhan, davayla ilgili şunları söyledi: "Mütekabiliyet'ten sonra müvekkilim tanıdıklarına gidip arazinin tapusunu almak istediğini söylemiş. Ancak şahıslar bunu kabul etmemiş. Arazinin şimdiki değeri 1.2 milyon TL. Dava süreci başladı." Demirhan, bu davanın emsal olacağını ve özellikle Kuveyt'ten 1980'lere ait daha birçok davayı sürükleyeceğini söyledi.
