Amerikan
Türk Konseyi (ATC), Türk Amerikan İş Konseyi (TAiK) ve Dış Ekonomik İlişkiler Konseyi (DEİK) işbirliğiyle düzenlenen ABD-Türkiye İlişkileri 33'üncü Yıllık Konferansı Washington'da yapıldı. Konferansın bu yılki teması "Değişen Dünya İçin Kritik Ortaklık" olarak belirlendi. Konferans her yıl olduğu gibi hem Türkiye hem de ABD'den çok sayıda üst düzey ismi buluşturdu. Konferansta güvenlik ve savunmayla ilgili konularda işbirliğinin yanı sıra, Türkiye ve ABD'deki iş ve yatırım ortamları, ekonomik ve ticari ilişkiler, enerji, dış ilişkiler, Avrupa Birliği, bankacılık ve finans, altyapı, eğitim, kültür ve turizm, tarım ve gıda gibi alanlar masaya yatırıldı.
20 MİLYAR DOLARLIK ZARAR
Tarım ve gıda oturumlarında "Şekerin Gelecek 10 Yılı" ve "Ticaret, Yatırım ve Ortaklık" konulu panelin başkanlığını yapan TAİK Gıda ve Tarım Komitesi ve Nişasta ve Glikoz Üreticileri Derneği (NÜD) Başkanı Rint Akyüz, "ABD ile serbest ticaret görüşmelerinin anahtarı tarım" dedi. Türkiye'nin ABD ve AB'nin imzalamayı planladığı serbest ticaret anlaşmasının dışında kalması durumunda 20 milyar dolarlık bir zararın söz konusu olacağının altını çizen Akyüz, hem ABD-AB, hem de Türkiye-ABD arasındaki serbest ticaret görüşmelerinin tarım konusunda düğümleneceğini söyledi. Akyüz, dikkatlerin bu yöne çekilmesi gerektiğini kaydederek, "AB ile Türkiye arasındaki Gümrük Birliği Anlaşması'ndan dolayı, AB'nin 3'üncü ülkelerle yaptığı serbest ticaret anlaşmaları dolaylı olarak Türkiye'nin aleyhine çalışıyor" diye konuştu.
ABD ile AB Arasındaki gör üşme uzayabilir
Akyüz bu konuda atılması gereken adımları şöyle özetledi: "AB giriş sürecinin çok hızlandırılması gerekiyor. AB'ye girip söz konusu anlaşmanın etkilerinden kurtulmak ya da ABD ile paralel olarak serbest ticaret anlaşmasını eşzamanlı olarak gerçekleştirmek şart. Tüm bunlar olamadığı taktirde son alternatif ise AB ile olan Gümrük Birliği'ni Serbest Ticaret Anlaşması'na çevirmek." AB ile ABD arasında yapılacak görüşmelerin tarım konusunda kilitleneceğini belirten Akyüz, tarımın stratejik öneminden dolayı anlaşmanın en zor tarafı olacağını ve bundan dolayı görüşmelerin uzayabileceğini sözlerine ekledi.
Akyüz, şeker sektörünü bekleyen risklerin olduğunu vurguladı. Akyüz, AB'nin 2017'de şeker sektöründe kota sistemini bitireceğine dikkat çekerek, "Bu tarihten sonra dünyada kotalı üretim yapan tek ülke biz kalacağız. Kotaların kalkması lazım"dedi.