Bilim ve teknolojideki gelişim ve dönüşümün kendileri için en stratejik meselelerden birisi olduğunu ifade eden Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Zihniyetleri değiştireceğiz. Taklit eden, çabuk intibak eden ve çabuk tüketen bir anlayışın yerine, evet intibak eden ama o teknolojiye katkıda bulunan daha sonra da yeni teknolojiler üreten bir zihniyete geçişi sağlamak zorundayız" dedi. Vilayetler Evi'nde düzenlenen, Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu Toplantısı'nın açılışında konuşan Başbakan, Türkiye'nin diğer ülkelerle olan rekabet gücünü artırabilmesi gerektiğini söyledi.
OSMANLI'YI ÖRNEK ALIN
Gelişmeleri takip edemeyenlerin çağın gerisinde kalacağının altını çizen Davutoğlu, "Diğerlerinin ürettiği bilgiye, teknolojiye mahkum olmak realitesi ile karşı karşıya kalırlar. Osmanlı Devleti obadan devlete, oradan da dünya düzenini temsil edebilecek yeni bir siyasal düzene yönelişindeki sürece dikkatli bir şekilde eğilinmesi gerek" dedi. İstanbul'un fethi ile bir şehrin askeri bir zaferle bir ülkenin başşehri haline dönüşmediğinin altını çizen Davutoğlu, "Aynı zamanda fetihten hemen sonra kadim bilgi birikimi İstanbul'a doğru aktı. İstanbul sadece siyasi bir merkez olmadı. Kadim bilgi birikiminin aktığı bir büyük bilim merkezi haline dönüştü" diye konuştu.
KADİMİN SON MERKEZİYİZ
"Bizim tarihimizde devletlerimizin yükselişi bu bilgi paradigmasının ahlakla bütünleştiği yerlerde siyasal bir düzen kurabilmesi ile söz konusu oldu" değerlendirmesinde bulunan Başbakan Davutoğlu, "O anlamda kadimin son merkeziyiz. Daha sonraki dönemde kadim bilim anlayışından sanayi devrimi ile gelişen bilgi paradigmasına geçişte maalesef aynı süratle o teknolojik değişimleri takip etme imkanı bulamadık" dedi. Sanayi devriminin önce tüketim sonuçlarını aldığımız tespitinde bulunan Davutoğlu, "Daha sonra teknolojisini almaya gayret sarf ettik. Aramızdaki fark sanayi devrimiyle gelen bilimsel paradigmayı kullanan ülkelere göre, gücümüzde göreceli olarak azaldı" diye konuştu.
TEKNOLOJİ ÜRETEN ZİHNİYETE GEÇMELİYİZ
"Bilim
ve teknolojideki gelişim ve bilim-teknolojide sağlayacağımız dönüşüm bizim için en stratejik meselelerden birisidir" diyen Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bir zihniyet meselesi. Birçok kez vurguladığım gibi, temel bilimlerin üniversitelerde daha derinlemesine okutulması ve temel bilim alanının güçlenmesinden başlayan bir zihniyet devrimidir. Zihniyetleri değiştireceğiz, taklit eden yerine, evet intibak eden ama o teknolojiye katkıda bulunan daha sonra da yeni teknolojiler üreten bir zihniyete geçişi sağlamak zorundayız. Teknoparklar, Ar-Ge ve bilim merkezleri yaygınlaştırılacak. Özel sektörden de beklentimiz, tüketime dayalı bir anlayış yerine teknolojinin Türkiye'de geliştirilmesidir. İnovasyonu güçlü ve gelecek nesilleri 'Türk malı' damgasına alıştıran bir anlayışı yaygınlaştırmak hedefimiz olmalı."