SON SKANDAL PPK
20 Ocak'taki Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında politika faizini yarım puan indiren Başçı, ders kitaplarına konu olacak bir operasyona daha imza attı. Enflasyon Raporu'nun tanıtıldığı 21 Ocak'ta, "Enflasyon 1 puan veya daha fazla düşerse PPK'yı olağanüstü toplarız" diyerek elini belli etti. "İndirim mesajı"nı alan lobi yeniden harekete geçerek doları 2.46 TL'ye kadar yükseltti. Enflasyon 1 puan değil de 0.93 puan düşünce bahaneyi bulan Başçı, PPK'yı toplamaktan vazgeçti. Lobinin tehdidine boyun eğdi. Bu operasyonun faturası da reel sektöre çıktı. Kurda bir haftada yaşanan artış, reel sektöre 21.6 milyar liralık kur farkı zararına mal oldu.
YELLEN TEK KELİMEYLE DÜNYAYI YÖNETİYOR
Yukarıdaki ikinci örnek Fed Başkanı Janet Yellen... Mayıs 2013'ten bu yana faiz artırım sinyali veren ABD Merkez Bankası'nda, başkan Yellen Şubat 2014'te görevi Ben Bernanke'den devraldı. Tüm dünya o tarihten bu yana ABD'nin faiz artırımlarının ne zaman başlayacağını tartışıyor. Yellen, her toplantının ardından yükselişin zamanlamasına ilişkin 'makul' kelimesini kullanarak dünyaya yön veriyor. Euro Bölgesi'ni resesyondan kurtarıp ekonomiyi canlandırmayı temel misyon edinen Avrupa Merkez Bankası Başkanı Mario Draghi ise bu amaçla kullandığı 'parasal genişleme' tanımını hiç değiştirmedi. Draghi 22 Ocak'ta 1.1 trilyon euroluk parasal genişleme programını açıkladı. Euronun tedavüle girdiği tarihten bu yanaki en düşük seviyeye gerilemesi de Süper Mario'ya geri adım attırmadı.
TÜRKİYE'Yİ RESESYONA REVA MI GÖRÜYOR?
Söylemleriyle piyasada belirsizlik yaratan, hem faiz hem dolar cephesinde oynamalara neden olan Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı, önceki gün G20 toplantısında ABD'nin 1979 model politikalarını örnek vererek bir anlamda Türkiye'yi resesyona reva gördüğünü de açık etti. Başçı, ABD'de enflasyonun yüksek faizle düştüğüne işaret ederek, "1970'li yıllarda enflasyon çift haneye çıkmıştı. Volcker faizi yukarı çekti, enflasyon 1 yılda düştü" demişti. Başçı'nın örnek verdiği Fed'in eski Başkanı Paul Volcker, petrol krizi sırasında yani 1981'de faizleri yüzde 10'dan 20'ye çıkarmıştı. Bu sert faiz hareketiyle ekonomi bir kez daha resesyona girmişti. Enflasyon ancak 2 yıl sonra düşerken, ekonomik durgunlukla işsizlik yüzde 10.8'e çıkmıştı.
SADECE KUR ZARARI 40 MİLYAR TL
Sözün kısası Başçı, Ağustos 2013'ten bu yana söylemleri ve eylemleri ile ekonomiye 40.6 milyar liralık fatura çıkarmış durumda. Bu sadece dolar kurundaki artışın reel sektöre getirdiği yük. Belirsizlik yaratan açıklamaların faizdeki yansımalarının faturasını da önümüzdeki günlerde göreceğiz. Dolar kurundaki yükselişin bir başka etkisi de birkaç ay sonra enflasyonda hissedilmeye başlanacak. Kurdaki artış enflasyonu yükseltmeye başlayacak. Böylece faiz indirimlerini öteleyen Başçı'nın elinde yeni bir bahane oluşacak.