Türkiye'nin büyümesi için üretmesi, üretmesi için yatırım yapması, yatırım yapması için de
finansman en öncelikli konu. Özellikle, ekonominin lokomotifliğini üstlenen
küçük ve orta boy işletmeler (KOBİ) için bu konu hayati bir önem taşıyor. Bankacılık sektörünün tekeline bırakılamayacak kadar önemli olan finansmana erişimde, son dönemde önemli adımlar atılıyor. Özellikle bankalar nezdinde ilave kredi limiti oluşturmakta güçlük çeken firmalar bakımından yeni bir finansman tekniği gündemde:
Sat-geri kirala.... Geçen yıl leasing şirketleri toplam 4.8 milyon liralık sat-geri kirala sözleşmesi yaptı. Bu sözleşmelerin 4.4 milyon liralık kısmının konusu ise gayrimenkul oldu.
Sat-geri kirala, şirketin üzerine kayıtlı gayrimenkullerin, leasing firmasına satıldıktan sonra tekrar kiralanması işlemi olarak tanımlanıyor.
Ofis, dükkan, otel, fabrika binası, depo gibi gayrimenkuller sat-geri kirala işlemine konu olabilir. Ayrıca kiralama süresi sonunda sattığınız gayrimenkul tekrar sizin oluyor. Sat-geri kirala ile ekspertiz değerinin
yüzde 80'ine kadar finansman sağlanabiliyor. Bu yöntemle işletme sermayesinde ek finansman imkanı sağlanırken, aynı zamanda kısa vadeli banka borçları orta ve uzun vadeye yayılıyor. Bilanço rasyları daha güncel hale geliyor.Yeni Finansal Kiralama Kanunu ile "sat-geri kirala" sözleşmeleri de finansal kiralama sözleşmesi kapsamına alındı.
Finansal kiralama hizmeti veren katılım bankalarının, "sat-geri kirala" sözleşmeleriyle finansal kiralama işlem hacimlerini artırması bekleniyor.
Katılım bankaları bu sayede daha fazla
kira sertifikası ihracına (sukuk) kaynak olabilecek işlemlere erişme imkanına sahip oluyor.
Leasing gelirlerinin de sukuk ihracına konu edilebilmesi ile, hem Körfez fonlarının Türkiye'ye gelişi hızlanacak, hem de sektör bu yolla kaynak temin ederek Türkiye'nin büyümesine katkısını artıracak.