İki uçaklı Atlasjet Havayolları'na 2004'te yüzde 50 ortak olduk. 2006'da şirketin tamamını satın aldık. O dönemde, Türkiye'de özel havayolu pazarında büyük eksiklik vardı. Milli havayolu dışında, tarifeli seferler yapan, uluslararası havayollarıyla rekabet edebilecek standartlara sahip özel bir havayolu yoktu. Hedefimiz ise Etstur ve otelcilik yatırımlarımızla turizm sektöründe kazandığımız tecrübeyi bir adım daha ileri götürerek havacılığa aktarmak ve misafirlerine dünya standartlarında kaliteli ve konforlu hizmeti uygun ücretle sunan bir havayolu kurmaktı. Bu hedefler doğrultusunda ilerleyerek, havayolu markamızı kısa süre içinde hem Türkiye'de hem de uluslararası platformlarda tanınan, itibarlı bir isim haline getirmeye başladık. Yani Atlasjet, Türkiye'de kısıtlı sayıda iç hat noktalarına tarifeli seferler düzenleyen ve yurtdışına ağırlıklı charter taşıması yapan bir iş ve hizmet modeliyken, bugün kurumsal kimliğinde de yaşadığı büyük değişimle AtlasGlobal markasını kurdu. Bu sayede uluslararası milli havayolu taşıyıcılarıyla konfor ve kaliteyi uygun ücretlerle verebilen, rekabette öne çıkan iş ve hizmet modeli haline geldi. Bu arada bütün bu gelişmeler yaşanırken, Etstur'un da bünyesindeki havayolunun verdiği sinerjiyle geçmişte yüzde 33 olan Türkiye organize seyahat pazarının payı bugün yüzde 67'ye ulaştı. Yani hem havacılık hem de turizm sektörlerinde büyük atılımlar kaydettik..
60 MİLYONU YAKALARIZ
Turizmin 2023 hedeflerinde 50 milyon kişi sayısına ulaşabilmek için ulaşım sektörünün rolü büyük. Bu hedefe giden yolculukta kendinizi nasıl konumlandırıyorsunuz? 2023 hedefi olan 50 milyon yolcu sayısını çok rahat 60 milyona yükseltebiliriz. Dünyanın birçok şehrinden Türkiye'nin turizm yörelerine tarifeli seferler düzenleyerek ve bunları otellere rahat erişim sağlayan seyahat portallarıyla entegre ederek hedefimizi yakalayabiliriz. AtlasGlobal olarak misyonumuz, stratejik pazarlarda bayrak taşıyıcı standardında, kaliteli havayolu hizmetini en kolay şekilde erişilebilir kılmak. Büyüme stratejimizi de bu misyonumuza paralel olarak belirledik ve artık sadece Türkiye'yi değil, dünyanın farklı bölgelerini de planlarımız kapsamına aldık. Hedefimiz, 10'dan fazla bölgede havayolu ofisi kurarak, stratejik bölgelerin yerel havayolu olmak. Öncelikle yakın coğrafyamızda, ardından daha uzaklarda yerel işbirliklerine imza atarak Türkiye'de havacılık sektöründe edindiğimiz tecrübeyi, Bağımsız Devletler Topluluğu, Balkanlar, Güney Avrupa, Kuzey Afrika ve Orta Doğu gibi noktalara taşıyarak hizmet ağımızı genişletmek hedeflerimiz arasında. n 3'üncü Havalimanı ile birlikte sektör dünyada nasıl bir konuma ulaşacak? Bu konuda Dubai iyi bir örnek. Ülke, Emirates Havayolları'nın faaliyete geçmesiyle hem Doğu'da hem de Batı'da pek çok noktaya direkt uçuşlarla bağlandı ve bölge dünyanın en önemli transit yolcu hub'larından biri haline geldi. Bu değer beraberinde, dünyanın önemli ticaret ve turizm merkezi olmasını da sağladı. Türkiye'nin de 3'ncü havalimanı sayesinde yolcu, uçak ve hava kargo trafiği açısından uluslararası ticaret ve turizm ana üslerinden biri olacağı aşikâr. Ancak Türkiye'nin özel sektörünün de global havayolu taşımacılığı pazarından daha fazla pay alması Türkiye ekonomisini çok daha hızlı büyütecektir. Global taşımacılık planlamasında özel sektör payının artırılması gerekir.
SABAH ana akım medyanın öncüsü
"Sabah gazetesi sektörün Türkiye'deki en köklü mecraları arasında ilk akla gelenlerdendir" diyen Murat Ersoy, gazetemizle ilgili görüşlerini şu şekilde aktardı: "Yayın hayatına başladığı ilk günden beri yakından takip ettiğim Sabah gazetesinin turizm sektöründe etkin bir tanıtım yayını olmasında geçmişte Etstur ile yaptığı ortak çalışmaların etkisi büyüktür. Ana akım medyanın öncüleri arasında yer alan Sabah gazetesinin 30 yıldır devam eden bu başarısının gelecek yıllarda da artarak devam edeceğini düşünüyorum."