Araştırma şirketi BAREM'in, global ortağı WIN/ Gallup International ile birlikte dünya genelinde 68 ülkede 66 bin kişi ile görüşerek gerçekleştirdiği "Global Mutluluk, Umut ve Refah" araştırmasının sonuçları yayınlandı.
TÜRKİYE YÜZDE 55 MUTLU
Sonuçlara göre, dünya genelinde insanların yüzde 66'sı mutlu iken mutsuzların oranı yüzde10. Dört kişiden biri ne mutlu, ne de mutlu değil. Dünyanın en mutlu ülkesi yüzde 87 ile Kolombiya, en mutsuz ülkeleri ise geçen yıl olduğu gibi yüzde 26 ile Irak ve yüzde 29 ile Yunanistan olarak açıklandı.Araştırma kapsamında Türkiye, yüzde 55 mutlu oranı ile dünya mutluluk sıralamasında 68 ülke arasında 46'ıncı sırada yer alıyor. Mutsuzlar ise yüzde 15 seviyesinde bulunuyor. Mutsuz oranı en yüksek kesimleri de yüzde 35 ile işsizler, yüzde 18 ile emekliler oluşturuyor.
EN UMUTSUZ YAŞ GRUBU 45-64
Araştırmaya göre dünya nüfusunun yüzde 54'ü kendileri açısından 2016 yılının 2015'e göre daha iyi olmasını bekliyor, yüzde 16'sı bunun tersini, dörtte biri ise iki yılın aynı olacağını düşünüyor. 2016 yılından en umutlu ülkeler yüzde 81 ile Bangladeş, yüzde 78 ile Nijerya ve yüzde 76 ile Çin. En az umutlu olanlar ise Avrupa'dan yüzde 15 ile İtalya yüzde 19 ile Bosna Hersek ve Bulgaristan.
Türkiye refah beklentisi açısından, daha iyi bir 2016 bekleyen yüzde 32'lik oran ile 68 ülke arasında 23'üncü sırada. Olumsuz düşünenler yüzde 35, benzer bir 2016 yılı bekleyenler ise yüzde 28 seviyesinde.
Açıklamada yer alan bilgilere göre demografik kırılımların umut ve refah beklentileri paralellik gösteriyor. Refah beklentisi erkeklerde yüzde 39 ile yüzde 25 seviyesinde olan kadınlara göre yüksek.
2016 ekonomisinin 2015'ten kötü olacağını düşünenler Türkiye genelinde yüzde 35 iken, 45-64 yaş grubunda yüzde 45'e, İstanbullular arasında yüzde 40'a, İzmir'de yaşayanlar arasında yüzde 50'ye, üniversite mezunları içinde de yine yüzde 50'ye çıkıyor.
GELİŞMEKTE OLAN ÜLKELER DAHA MUTLUAncak sonuçlarda umut açısından ciddi farklar var. 2016 yılının 2015'den daha iyi geçeceğini düşünenlerin oranı, Türkiye'ninde içinde bulunduğu gelişmekte olan ülkelerde, çok daha yüksek. Bu oran zenginlerde yüzde 29, gelişmekte olanlarda yüzde 63 diğer ülkelerde ise yüzde 48 olarak gerçekleşti.