Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan SABAH için yazdı
Milletimizin duasıyla Türkiye'nin aydınlık geleceğini inşa ediyoruz. Gece-gündüz demeden, durup soluklanmadan milletin istikametinde millet için çalışıyoruz. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı olarak 2003'ten bu yana Türkiye'nin ulaştırma ve iletişim altyapısına yaklaşık 320 milyar TL yatırım yaptık. Karayollarında bölünmüş yol uzunluğumuzu 6 bin 100 kilometreden 25 bin 350 kilometreye çıkardık. Sadece 6 il birbirine bölünmüş yolla bağlı iken, 76 ili birbirine bölünmüş yolla bağladık. Yavuz Sultan Selim ve Osmangazi Köprüsü ile Avrasya Tüneli gibi küresel ölçekli dev karayolu projelerini başarıyla tamamlayarak tüm dünyanın hizmetine verdik.
14'ÜNCÜ SIRAYA YÜKSELDİK
1915 Çanakkale Köprüsü'nün temelini attık. 150 yıl boyunca el değmeyen demiryollarını yeniledik. Türkiye'yi Avrupa'nın 6. Dünya'nın 8. Yüksek Hızlı Tren işletmeci ülkesi yaptık. Bakü-Tiflis-Kars Projesi ve 150 yıllık rüyamız Marmaray ile Uzak Asya'dan Batı Avrupa'ya; Pekin'den Londra'ya uzanan İpek Demiryolu hayalini gerçeğe dönüştürdük. 2002 yılında dünyada 17'inci sırada bulunan Türk sahipli deniz ticaret filosunu 2016 yılı itibarıyla 14. sıraya yükselttik. Bugün uluslararası sefer yapan gemilere açık 175 liman tesisimiz bulunmaktadır. Ayrıca ülkemizin etrafındaki denizlerde birer büyük liman yapılmasını hedefledik. Ege Denizi'nde altyapısı tamamlanan Kuzey Ege/ Çandarlı limanı üst yapısının, Yapİşlet -Devret (YİD) modeli ile gerçekleştirilmesine yönelik çalışmalar devam ediyor. Filyos Limanı, yapım çalışmalarına başlandı. Mersin Konteyner Limanı ile ilgili çalışmalar ise devam etmekte. Limanlarımızın yanı sıra 61 adet marina ve 384 adet balıkçı barınağımız var. Yine katma değeri yüksek, ileri teknoloji gerektiren alanlar arasında en önemli ilerlemeyi gemi inşa sektöründe sağladık. 2003'te 37 adet olan tersane sayımızı 2016 yılı itibarıyla 79'a çıkardık. Türkiye'yi yat üretiminde tartışılmaz bir marka yaptık ve dünyada üçüncü sıraya yükselttik. 2003 yılından itibaren "e-dönüşüm Türkiye Projesi" ile bilgi toplumuna dönüşüm süreci başlattık. "e-Devlet Kapısı" ile gerek devlet kurumlarının bilişim teknolojilerinden en iyi şekilde faydalanması ve vatandaşların devletle olan işlemlerini daha hızlı yapabilmeleri ve gerekse devletin daha hızlı ve şeffaf yapıya kavuşmasını sağladık.
MOBİLDE 75.1 MİLYON ABONE VAR
Bugün ülkemizde mobil iletişimde pazar büyüklüğü 75.1 milyon aboneye ulaştı. Genişbant abone sayımız 2003 yılında 20 bin iken 62.2 milyon aboneye yükseldi. Genişbant internet altyapısını sağlayan fiberoptik kablo uzunluğumuz ise 291 bin kilometreyi geçti. 2015 yılında 4.5G ihalesini gerçekleştirdik. Sayın Cumhurbaşkanımızın koyduğu vizyonla bu ihalemizi 5G'ye ve ötesine ilişkin açılımları da içerecek şekilde yaptık. Atılan doğru adımlar ile 2003 yılında 20.8 milyar TL olan bilişim sektörümüzün büyüklüğünü 4'e katlayarak 80 milyar TL'nin üzerine çıkardık. Havayolunu halkın yolu yaptık. 2002 yılında iç hatlarda 2 merkezden 25 noktaya gerçekleştirilen uçuş ağını yedi merkezden 55 noktaya yükselttik. Dış hatlarda 60 olan uçuş noktası sayısını 286 noktaya çıkarttık. 2002 yılında 35 milyon olan yolcu sayısından 180 milyonun üstüne çıktık. Şimdi tüm etapları tamamlandığında 200 milyon yolcuya hizmet verebilecek İstanbul 3'üncü Havalimanı'nı inşa ediyoruz. Ancak şunu belirtmek istiyorum ki bir çırpıda dile getirdiğim ve daha birçoğunu saymadığım bu yatırım ve projeleri birçok hukuki ve bürokratik engeli aşarak gerçekleştirdik. Tüm projelerimize "hayırcılar" yalan yanlış bilgilerle engel olmaya çalıştılar. Milletimizin can güvenliğini sağlamak, hayatını kolaylaştırmak için yol lazım, köprü lazım, tünel lazım dedik. 'Ne gerek var' dediler mahkemeye koştular. Ya engellediler ya geciktirdiler. Belki bu engelleme ve geciktirmeler olmasaydı az önce sıraladığım proje ve yatırımların çok daha fazlasından bahsediyor olacaktık.
BÜYÜK ADIMLARLA YÜRÜMELİYİZ
Belki şu anki mevcut durumda dahi ekonomimiz büyüyor, bölünmüş yollar, köprüler, üniversiteler, adalet sarayları, okullar, havaalanları, hızlı demiryolları, metrolar, tüp geçitler, limanlar, şehir hastaneleri ve daha birçok eser ardı ardına hizmete alınıyor. Ancak Türkiye muasır medeniyetler seviyesi hedefine ilerlerken mevcut sistem artık milletimizin beklentilerini karşılamakta yetersiz kalıyor. Bakınız; ekonominin, kalkınmanın olmasa olmazı, altyapı yatırımları ve ülkemizin erişimini, ulaşımını kolaylaştırmak. Ancak gördük ki, darbe anayasası ile kurulan yönetim sistemi buna izin vermiyor. Özellikle çok başlılıktan kaynaklı olarak, çok daha kısa sürede tamamlayacağımız işleri birkaç yılda bitirmek zorunda kalıyoruz. Bolu Tüneli, yüksek hızlı tren hayali gibi yapımı 20-30 yıl süren projeler bunların en büyük kanıtı. Ancak ülkemizin artık buna tahammülü yok. 2023 hedeflerine bu şekilde ulaşmak çok zor. Hedefleri büyük koyduk, hedefleri büyük koyduğumuza göre büyük adımlarla yürümemiz gerekiyor, güçlü adımlarla yürümemiz gerekiyor. Ülkemizin istikrarının, güvenin de aynı şekilde devam etmesi gerekiyor.
HEDEFLERE DAHA HIZLI YÜRÜYECEĞİZ
İşte Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'yle çok başlılık ortadan kalkacak. Bu durum özellikle bürokrasinin de ortadan kalkmasına büyük katkı sağlayacak. Değişimle birlikte biz çok daha hızlı iş yapabilir hale geleceğiz ve aldığımız kararları çok daha hızlı uygulayacağız. İşte bu yüzden 16 Nisan'da "Evet" diyeceğiz. Böylece Türkiye önce 2023 hedeflerine daha sonra da 2035-2053-2071 gibi uzun vadeli hedeflerimize çok daha sağlıklı ve hızlı yürüyeceğiz.
