Türkiye'nin büyüme için belirlediği 'ihracata' dönük üretim modelinin oyuncuları, referandum sonrası başlayacak olan Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin, istikrarsızlık dönemlerini tamamen bitirdiği, bu nedenle de tek gündemlerinin ekonomi olması gerektiğini düşünüyor. 65 bin ihracatçının çatı kuruluşu olan Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi de, referandum sonuçları sonrası kazanılan siyasi istikrarın her türlü sorunun çözümünde en önemli güç olduğunu söyledi. Büyükekşi, "Artık bundan sonra ülke gündemimizde hiçbir zaman koalisyonlar ve istikrarsızlıklar yer almayacağı için yurtiçinde ya da dışındaki sıkıntıları hızla çözme yeteneği kazandık. Artık, karar alma mekanizmaları çok daha hızlı ilerleyecek. Bürokratik engeller azalacak. Bakanlıklar arasındaki koordinasyon artacak. Kamu verimliliği sağlanacak. Böylece, Türkiye istikrarlı ve yüksek oranlı büyüme patikasına tekrar girecek. Ülkemizde her alanda güven ve istikrar sağlandığı takdirde üretimimiz, yatırımlarımız ve ihracatımız çok daha yukarılara çıkacak ve 2023 hedeflerimize çok daha emin adımlarla ilerlemiş olacağız" diye konuştu.
TEŞVİKLERİ İYİ DEĞERLENDİRELİM
Ülke olarak ekonomiye daha fazla odaklanılması gerektiğini vurgulayan Büyükekşi, "Bu doğrultuda, hükümetimizin sunduğu destekleri herkesin iyi değerlendirmesi gerekiyor. İstikrarı seçen milletimiz piyasalara güven verirken, biz de iş dünyası olarak milletimiz ile birlikte geleceğe çok daha umutlu bakıyoruz" şeklinde konuştu. İhracatta "atılım yılı" ilan ettikleri 2017'nin, aynı zamanda Türkiye'nin de atılım yılı olacağını söyleyen Büyükekşi, bu aşamadan sonra ihracatçıya ve yatırımcıya düşen görevin 'durmaksızın, her gün üstüne daha fazla koyarak çalışmak, daha fazla üretmek, daha fazla ihracat gerçekleştirmek ve daha fazla istihdam sağlamak' olduğunu söyledi.