Ekonomiyi canlandıran franchise sistemi, hiç deneyimi olmayan girişimcilere de cazip fırsatlar sunuyor. Franchise veren markalara olan talep de her geçen gün artıyor. Artan bu talep, birçok fırsatı da beraberinde getiriyor. Franchise sayesinde, yerel markalar ulusal pazara girerken ulusal markalar da yurt dışı pazarlara yelken açıyor. Artan talepler ışığında franchise sektöründe ilk sırayı gıda ve kafeler alırken, onları kuru temizleme sektörü takip ediyor. 50 milyar dolara ulaşan franchise sektörü, hali hazırda 2 bin 500 zincir işletmenin sahip olduğu 60 bin bayi sayısı ile büyümeyi sürdürüyor. Türkiye'de franchising sektörü son beş yılda yüzde 180 gibi rekor bir büyüme gösterdi. Bu büyüme 50 milyar dolarlık bir hacim ve 150 binden fazla kişiye yeni istihdam alanı yarattı. Sektörün 2023 hedefi ise 100 milyar dolarlık hacme ulaşmak olarak belirlendi.
ŞUBE SAYISI 60 BİNİ GEÇTİ
Türkiye'de franchising'in geldiği noktada son dönemde yatırım patlaması yaşanan AVM'lerin önemi büyük. Gelinen tabloyu anlamak için rakamlara bakmak yeterli. Çünkü Türkiye'de adeta franchise markası patlaması yaşanıyor. Türkiye franchise pazarının ulaştığı hacim, yıllık olarak 43 milyar dolar civarında. Bugün Türkiye'de zincir işletmelerin sayısı 2 bin 500'ü bulurken, bunların yüzde 28'ini yabancı kökenli markalar oluşturuyor. Zincirlere bağlı şube sayısı ise 60 bini geçmiş durumda.
GİRİŞİMCİNİN GÜVENLİ LİMANI
Bir markanın isim hakkının kullanılması olarak tanımlanan franchising, marka garantisi sağlaması ve daha önce denenmiş bir iş olması nedeniyle az riskli bir yatırım olarak görülüyor. Türk girişimciler en çok restoran ve gıda alanında franchise veren markaları tercih ediyor. Ancak son yıllarda kahve ve çay ile tekstil, otomotiv, emlak ve hizmet sektöründe de franchise talepleri artmaya başladı. Franchise bedelleri ortalama 10 bin ila 50 bin dolar arasında mağaza yatırımı da 20 bin TL ile 150 bin TL arasında değişiyor.
Zincir sayısıyla Avrupa birincisiyiz
AVRUPA Franchise Federasyonu istatistiklerine göre; Türkiye, zincir sayısıyla Avrupa birincisi konumuna yükseldi. Türkiye'yi, Fransa ve Almanya izliyor. Öte yandan Türkiye'nin yurt dışında da büyüme stratejileri büyük potansiyele sahip. İstatistiklere göre, şu ana kadar dışarıya açılmayı başaran markalarımızın sayısı 100'ü geçti. Ancak araştırmalara göre; 700 Türk markası pusuda bekliyor ve kısa süre içerisinde dünyaya açılacak.