Sanayi 4.0'ın "bilişim ve iletişim teknolojilerini de kullanarak üretimde tamamen insandan bağımsız akıllı üretim şekli" olduğunu belirten Halıcı, Sanayi 4.0'ın birinci, ikinci ve üçüncü sanayi devrimlerinde olduğu gibi bir tetiklemeyle başlayan uzunca bir süreci içerdiğini anlattı.
Halıcı, Sanayi 4.0 uygulamalarının tam anlamıyla yeni başladığını ancak sürecin çok hızlı gelişeceğinin öngörüldüğünü aktardı. Sanayi 4.0'ın sermayesinin insan olduğunu vurgulayan Halıcı, "İşin özünde insan var. Sanayide dijital dönüşüm denildiğinde bu, eğitimli insanla başlar. Biz bu konuya yönelik eğitim meselesini çözdüğümüz zaman gerisi gelir. Kalifiye ve eğitimli insanlar olmadan sanayinin dijital dönüşümü gerçekleştirilemez." diye konuştu.
Üniversite ile sanayi iş birliklerinin yeterince gerçekleştirilemediğini belirten Halıcı, akademisyenlerin pratik hayata yönelik, sanayicinin sorunlarını çözen projeler yapması gerektiğini söyledi.
"YAPAY ZEKANIN İNSANIN YERİNİ ALMASI MÜMKÜN DEĞİL"
Hüseyin Halıcı, yapay zekaya ilişkin gelişmelere değinirken, "Akıllı robotlar üretim yaparak insanların hayatını kolaylaştırır. İnsan müsaade etmeden yapay zekalı robotlar, insana zarar veremez. Yapay zekanın insanın yerini alması mümkün değil. Sanayinin dijitalleştirilmesinde insan kaynağı çok önemli. İnsan kaynağının da verimli kullanılması gerekir." ifadelerini kullandı.
Otomasyon firmalarını temsil eden bir dernek olduklarını anımsatan Halıcı, otomasyonla üretim yapan sanayicilerin, bilişim ve mekanik arasında olduğunu, sanayinin dijitalleşmesi sürecinde dernek olarak Türk sanayisine fayda sağlayacaklarını kaydetti.
"BU TRENİ KAÇIRMAMAMIZ GEREKİR"
YTÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Galip Cansever de 2020 yılına kadar yaklaşık 50 milyar donanımsal cihazın birbiriyle iletişim halinde olacağının tahmin edildiğini söyledi.
Türkiye'de Sanayi 4.0'ın gelecekte yaratacağı etkinin çok iyi anlaşılması gerektiğini belirten Cansever, sanayinin dijitalleşmesiyle birlikte akıllı cihazların sosyal ağlar ve e-ticaret platformlarıyla kuracağını iletişimin küresel ticareti de artıracağını savundu. Cansever, bu süreçte robotların daha fazla dijital hale geldiğini ifade ederek, fabrikalarda akıllı, zeki robotların devreye girmesi gerektiğini kaydetti.
Sanayinin dijitalleşmesinin mevcut pazar büyüklüklerini derinden etkileyeceğini vurgulayan Cansever, "Küresel ticaret hacminin yarısı akıllı nesnelerin etkileşimini kullanacak. Ticarette yapay zeka devreye girecek. En çok katma değer sağlayacak 3 teknoloji ise otomasyon ve kontrol sistemleri, ileri robotik sistemler ve eklemeli imalat olacak. Ama Türkiye'de bu konu yeterince bilinmiyor. Türkiye'de firmaların sadece yüzde 22'si kapsamlı olarak sanayinin dijitalleşmesi konusunu biliyor. Yüzde 19'un hiç bilgisi yok. Firmaların yüzde 59'unun ise sadece genel bir bilgisi var. Nerede olursak olalım bu treni kaçırmamamız gerekir." şeklinde konuştu.
"KİŞİSEL VERİLERİN KORUNMASI ÇOK STRATEJİK"
Arçelik Üretim Teknoloji Direktörü Mustafa Esenlik ise Arçelik olarak dünyadaki insansız üretim uygulamalarını ve yalın üretim tekniklerini incelediklerini belirterek, dijital dönüşümle birlikte birçok üretim aracının geliştirildiğini, 3 boyutlu yazıcılarla mekana bağımlı kalmadan üretim yapıldığını ancak bu yazıcıların yeterli hız ve ucuz maliyeti sağlayamadığını kaydetti.
Uyumsoft Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Önder, dijitalleşmeyle birlikte kişisel verilerin korunmasının çok stratejik bir mesele olduğunu vurgulayarak, dünyada ürün pazarlamasının artık kişi odaklı yapıldığını söyledi.
Üretilen programların öncelikle mobil yazılımının yapıldığını aktaran Önder, bulut teknolojisiyle birlikte verilerin masaüstü bilgisayarlarda değil, data merkezlerinde depolanacağını bildirdi.
EGD Yönetim Kurulu Başkanı Celal Toprak da gelecekte işlerin büyük çoğunluğunun akıllı robotlar tarafından yapılacağını, böylelikle insanın kendisine daha fazla zaman ayıracağını söyledi.
