Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) Başkanı Fatih Birol, 2. Türkiye Enerji ve Doğal Kaynaklar Zirvesi'ne videolu mesaj gönderdi.
Mesajında, dünya ekonomisinin geçen birkaç yıla göre daha zayıf bir büyüme gösterdiğine dikkati çeken Birol, bu durumun enerjiyi derinden etkileyeceğini dile getirdi.
Birol, son 10 yılda dünya petrol talebinin yarısının tek başına Çin'den geldiğini ifade ederek, ülke ekonomisinin 2019'da, geçen 30 yıla göre en yavaş büyümeyi göreceğini söyledi.
Çin ekonomisindeki zayıflamanın enerji piyasalarını da etkileyeceğine dikkati çeken Birol, "Enerji sektörünü etkileyecek başka bir unsur da dünyadaki jeopolitik gerilimler. 13 yıldan beri Davos'a katılıyorum ve bu seneki kadar jeopolitik gelişmelerin tüm ekonomi ve diğer sektörlere damga vurduğu bir yıl görmedim. Bu konulardan birincisi, Amerika ve Çin arasındaki ticari ihtilaflar, ikincisi Orta Doğu'daki ve Venezuela'daki gelişmeler. Avrupa'da da Brexit ile ilgili gelişmeler ve dünyadaki jeopolitik tansiyonun ciddi olarak enerjiyi etkileyebileceğini gösteriyor." ifadelerini kullandı.
Birol, bu gelişmelerin petrol piyasalarını da etkileyeceğini fakat şu anda Amerikan kaya petrolü ile Irak petrolündeki üretim artışının piyasaları bir nebze rahatlattığını kaydetti. Birol, şunları kaydetti:
"Petrol fiyatları şu an 65 dolar civarında seyrediyor. Son bir yıla göre fiyatlar 20-25 dolar düştü. Bu da bizim gibi petrol fiyatları ve cari açık arasında ciddi ilişkisi olan ülkeler için güzel haber. Ancak genelde petrol piyasalarında volatilitenin hakim olacağı bir dönem göreceğiz. Doğal gazda ise Amerika'da kaya gazı üretimi öyle bir seviyeye geldi ki, iç talebi tamamen karşılıyor ve ihraç da ediyorlar. Katar 'ın yeni planlarına baktığımızda da önemli bir LNG dalgası görüyoruz. Bu da dünyanın çok fazla gaza kavuşacağını gösteriyor. Piyasada LNG, boru hatlarından daha fazla paya sahip olacak. Kömür talebinde de artış söz konusu, özellikle Asya'da. Fiyatların da 90 dolar civarında olması talebin hala dünya çapında canlı olduğunu gösteriyor."
"YEKA'DA FİNANSMAN SORUNLARIYLA KARŞILAŞILABİLİR"
Tüm dünyada yenilenebilir enerji kaynaklarına özellikle güneş ve rüzgara "hücum" edildiğini vurgulayan Birol, geçen yıl dünyada kurulan santrallerin yarıdan fazlasının güneş ve rüzgar enerjisine dayalı olduğunu aktardı.
Türkiye'nin küresel gaz piyasasındaki gelişmeleri önceden görerek kendini konumlandırdığını anlatan Birol, yenilenebilir enerjide Türkiye'nin çok büyük potansiyeli bulunduğunu ancak Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanları (YEKA) ihalelerinde bazı finansman sorunlarıyla karşılaşılabileceğini söyledi.
Türkiye'nin elektrik piyasalarında atacağı adımların son derece önemli olduğunun altını çizen Birol, "Elektrik talebi hızlı büyüyor. Sektörün finansal olarak sürdürülebilir olması çok önemli. Maliyetlerle fiyatlar arasında verimli bir denge kurmamız lazım. Bu konuda güzel adımlar atıyoruz ama yenilerine ihtiyacımız var. Enerji, Türkiye ekonomisinin en önemli sektörlerinden biri. Türkiye enerji sektörü bir yolculuğa çıkıyor. Bu yolculuğun dışa bağımlılığın azaldığı ve enerji sektörünün finansal olarak sürdürülebilir bir olduğunu gördüğümüz, çevre ile uyumlu, hepimize daha iyi bir hayat sunan ve üretimimizi artıran bir yolculuk olmasını temenni ediyorum." değerlendirmesinde bulundu.
