Son dakika haberleri...Türkiye ekonomi açıklanan ve beklenen makro ekonomik verileriyle Covid-19 sürecinde büyük darboğazlar yaşayan birçok gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin ekonomilerinden pozitif ayrıştı. Ancak son dönemde Merkez Bankası'nın faiz kararı gerekçe gösterilerek piyasalarda yaşanan spekülatif ataklar ile 'Türkiye ekonomisinin kötüye gittiği' algısı yaratılmaya çalışıldı.
TÜRKİYE EKONOMİSİ BÜYÜME RAKAMLARIYLA DİKKAT ÇEKİYOR
Covid-19 sürecinin ekonomiler üzerindeki etkilerinin en yoğun yaşandığı 2020 yılında Türkiye ekonomisi yakaladığı yüzde 1.8 büyüme oranıyla, Çin ile beraber 'Covid-19 kaynaklı kriz yılı'nı pozitif kapatan iki ülkeden biri oldu.
TÜRKİYE 2021 YILINA DA HIZLI GİRDİ: OECD'YE DAMGA VURDU
2020 yılını pozitif büyümeyle kapatan Türkiye 2021 yılına da hızlı girdi. 2021 yılının ilk çeyreğinde yakaladığı yüzde 7'lik büyüme oranıyla Türkiye ekonomisi, Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) ülkeleri arasında en çok büyüyen ülke oldu.
YILIN 2. ÇEYREĞİNDE TÜRKİYE GAZA BASTI
Yılın ikinci çeyreğinde ise Türkiye ekonomisi gaza bastı. Bu kez yüzde 21,7 büyüme kaydeden Türkiye ekonomisi, OECD ülkeleri arasında Birleşik Krallık'ın ardından ikinci sırada yer alarak göz kamaştırdı.
DEV KURULUŞLAR BİR BİR REVİZEYE GİTTİ
Türkiye'nin, aşılamadaki ilerlemenin yanı sıra ekonomisindeki hızlı toparlanma ve sanayi üretiminde güçlü bir seyir izlemesi büyümesini olumlu etkilerken, uluslararası kuruluşların Türkiye ekonomisinin bu yıla ilişkin büyüme tahminlerinde yukarı yönlü revizyonları beraberinde getirdi.
A Haber canlı yayınına katılan Sabah Gazetesi Yazarı Dilek Güngör, kurlardaki anormal artışı değerlendirirken dikkat çeken açıklamalar yaptı.
"FAİZ KARARI SONRASI YALAN HABERLERLE SPEKÜLASYON YAPILDI"
Güngör, "Şimdi biliyorsunuz, Merkez Bankası'nın faiz indirimden sonra kurda ciddi bir dalgalanma var. Ama ben bu dalgalanmanın sadece faiz indirimiyle olduğunu düşünmüyorum.
Yüksek faizi kim neden istiyor? Ekonomiyi yalnızca kur üzerinden okuyanlar nerede yanılıyor?
Zaten bir süredir, faiz indirimi öncesinde başlayan sosyal medya üzerinden bir spekülasyon söz konusuyla. Para politikasıyla ilgili makas değişikliği konusunda bir bilgilendirilme yapılmıştı. Yani faiz indirimi zaten biliniyordu.
Faiz kararı sonrası birtakım spekülasyonlar yalan haberler yapıldı. Sosyal medya üzerinden bu tetiklendi. İşte hükümetin döviz hesaplarına el koyacağına kadar akıl dışı yorumlarda bulunuldu. Bu vatandaşı ve iş adamlarını daha fazla tedirgin etti" dedi.
"GEÇEN YIL BİDEN'IN AÇIKLAMALARINI HERKES GÖRDÜ"
Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Ak Parti Hatay Milletvekili Hüseyin Yayman ise, Dilek Güngör'ün sözlerine katıldığını dile getirerek, "Burada bir ekonomik tetikçilik yapmak suretiyle, Türkiye ekonomisini istikrarsızlaştırma amacı söz konusu. Geçen yıl hatırlarsanız ABD Başkanı Joe Biden'ın ifadeleri ortaya çıkmıştı.
Burada çok net bir biçimde Türkiye'yi istikrarsızlaştırma için, döviz kuru üzerinden bir çabanın olduğunu görülüyor. Milletimiz bunu görüyor.
Son 20 yılda biz Türkiye'yi nasıl başarılı yönettiysek fiyat dalgalanmalarının da önüne geçeceğiz. Kurun yanında temel gıda fiyatlarındaki dalgalanmalar konusunda hükümetimiz çalışmakta. Biz bunların önüne geçeceğiz.
"TÜRKİYE'Yİ DEĞERLENDİRMEDEN ÖNCE BİR DEFA DÜNYAYA BAKMAK LAZIM"
Burada bir kez daha altını çizmek isterim. Türkiye ekonomisi döviz kurlarına bağlı olarak büyüyen bir ülke değildir. Döviz kurları ekonominin göstergelerinden sadece bir tanesidir. Ancak ontolojik bir rakam değildir. Burada önemli olan makro ekonomik verilerdir. İstihdam rakamlarıdır.
Ayrıca burada sadece Türkiye yönünden değil dünyaya da bakmak lazım. Avrupa'da durum nedir? Fransa'da, İtalya'da, Almanya'da durum nedir? ABD'de durum nedir? Buradaki şartlara baktığımız zaman Türkiye hepsinden daha iyi durumda" dedi.