Özlem AVCI - İlker GEZİCİ - Merve YURTYAPAN ÖZGE ÖZBERK'İN 10 PARMAĞINDA 10 MARİFET 24 yıllık oyunculuk kariyerinde birçok popüler dizi ve sinema filminde rol alan Özge Özberk, resimle de yakından ilgileniyor. Özberk'le hem elimize fırçaları alıp resim yaptık, hem de yeni projelerini konuştuk. İşte Her Kafadan Bir Ses ekibinin gözünden ressam Özge Özberk... İLKER GEZİCİ YAPTIĞI TABLOLARI ARKADAŞLARINA HEDİYE EDİYOR Özge Özberk'i; ağzına kadar dolu Beşiktaş logolu boya çantası, dört tuvali, güleryüzü ve yüksek enerjisiyle karşımızda gördük. İlk izlenim olarak; yaptığı tablolar hepimizin beğenisini kazandı. Dikkatimi en çok çeken ise; elleri asimetrik insanlar tablosu oldu. Resim serüveninin nasıl başladığını sorduğumuzda, 'Babam inanılmaz resimler yapar, annem de resim kursuna gidiyor' diyor. Yani yeteneğini genlerine borçlu. Resim yapmaya; kazara üstüne oturduğu pastel boyanın kağıt üzerinde bıraktığı şekillerden etkilenmesiyle başlamış. 'Farkında olmadan böyle çizimler yapabildiğime göre, boş bir tuval karşısında neler yapabilirim?' diye düşünüp almış eline fırçayı. O günleri şöyle anlatıyor: 'Aslında ne yapabileceğimi bilmiyordum. Önce bir şeye bakarak çizmeyi denedim, sonra hayal gücümü tuvale yansıtmaya başladım. Küçükken bulutları bir şeylere benzetirdik ya, ben de gördüğüm karışık sekilleri benzetiyorum. Onlar bana ilham veriyor.' Boyaların karışımından ortaya çıkan renklerin kendisini büyülediğini söyleyen Özberk, yaptığı tabloları arkadaşlarına hediye olarak götürdüğünü anlatıyor. Hatta bazı arkadaşları 'Oturma grubumu değiştirdim. Bana şu renk bir tablo yapar mısın?' diye ona sipariş veriyormuş. Özberk'in oğlu Leo, 6.5 yaşında ve bu sene ilkokula başlamış. Severek gidiyormuş okula. 'Sizi televizyonda izliyor mu?' diye sorduğumuzda, 'Evet izliyor, dizide beni ağlarken görünce çok üzülüyor. Hatta bana bir kere 'Nasıl ağlıyorsun?' diye sordu. Ben de bunun rol gereği olduğunu ve düşünerek ağladığımı anlattım. Sonra bir gece baktım hıçkırık sesi geliyor, burnunu çekiyor falan, 'Ne yapıyorsun oğlum?' dedim, 'Ağlamaya çalışıyorum' dedi. 10 parmağında 10 marifet olan Özberk, bir de çocuk oyunu yazmış. Kendini üstün gören havalı bir kuşun hikayesini anlattığı 'Mavi Kuş' adlı eseri, müzikal olarak sahneye uyarlamaya çalışıyorlarmış. ÖZLEM AVCI SAKSILARA DA RESİM ÇİZİYOR İyi bir oyuncu ve anne, resim yapıyor, dikiş dikiyor... Özge Özberk; Pastel Film'in ofisindeki buluşmamıza büyük bir pozitif enerjiyle geliyor. Tablolarıyla birlikte içeriye girdiğinde, neşesiyle bizi de hemen etkiliyor. Özel ders almadan resim yapmaya başlamış Özberk... Resmi, bir terapi olarak görüyor ve 'Herkesin mutlaka bir yeteneği vardır. Hepimizin bir hobisi olmalı, 'Ben yapamam' dememeliyiz' diyor. Renkleri keşfetmenin çok keyifli olduğunu söyleyen güzel oyuncu, yağlı boya tablolar yapmanın yanı sıra saksılara da resimler çiziyormuş. 'Sizden bir sergi bekliyoruz' dediğimizde 'İnşallah' diye karşılık veriyor. Plaj voleybolu oynamayı çok sevdiğini belirten Özberk, formda kalmak için çok uğraşmadığını belirtiyor. Kahvaltı alışkanlığı olmadığını anlatan güzel oyunu, sette abur cubur yemeye bayılıyormuş. 'Düşünün; dizi birinci oldu, insan baklava getirir ama ben cips partisi yaptım' diyor. Oyunculuğa profesyonel olarak 1992 yılında başlayan 40 yaşındaki Özberk, '24 yıl oldu... Artık bir çeyrek asır partisi yaparız' diyor. Güzel yıldız, sokakta insanların onu en çok 'G.O.R.A' filmi ve 'Çemberimde Gül Oya' dizisiyle hatırladıklarını söylüyor. 'Rol aldığım tüm projelerde hissederek oynuyorum' diyen Özberk, çevresindeki herkesin kendisine 'Komedide oynamalısın' dediğini belirtiyor. 'Enerjim komediye çok yakın ama hissettiğim şey dram' diyen ünlü oyuncu, şöyle konuşuyor: 'Komedide, senaryonun çok iyi olması lazım. Tiyatro sahnesinde çok keyifli oluyor ama ekranda bu kadar uzun komedi oynanmaz.' MERVE YURTYAPAN STRAPLEZ KIYAFETLERDEN KOLEKSİYON YAPACAK Özge Özberk, 24 yıldır ekranlarda ama bilmediğimiz birçok yönü var. Dramalarda ağlarken izlemeye alışık olduğumuz güzel oyuncu; aslında çok enerjik, içten, güleryüzlü ve neşeli biri. Dört yıldır resim yapan Özberk; tabloları, fırça ve boyalarıyla yanımıza gelip bize küçük bir ders verdi. Fırçaları elimize alıp birlikte bir resim yapmaya çalıştık. Resim dışında dikişe de merakı alan ünlü oyuncu, bu hobisini şöyle anlatıyor: 'Geçen ay bir dikiş makinesi aldım. Annem, çok iyi dikiş diker; ailede de bu konuda yetenek var. Resimde boyaları karıştırıyorsun, dikişte ise kumaşları... Her kumaşın hissi ve algısı farklı. Düz bir tişörtü boyadığım çok oldu. Takı olayına ise çok girmiyorum; çok dağılıp kayboluyorlar. Her şey gözümün önünde olmalı; düzen çok önemli. İncik boncukta o düzeni yakalayamadım.' 'Kendiniz için kıyafet tasarladığınız oldu mu?' diye sorduğumda şöyle yanıt veriyor: 'Bir şortumu revize ettirdim. Şort-etek çizip onu yaptırdım. Aslında bu yaz için bir projem var. O nedenle dikiş makinesi aldım. Sadece straplez üzerine bir koleksiyon olacak. Çünkü hem şık, hem de spor olarak kullanılabiliyor.' Peki Özberk, dikiş ön plana çıkarsa, resim yapmayı bırakır mı? İki hobisinde de çok iddialı: 'Bir elimle resim yaparım, diğeriyle dikiş dikerim, bir yandan da senaryo okurum.' Güzel oyuncunun bilinmeyen bir özelliği de çok iyi paten kaymasıymış. 8 yaşından bu yana paten kaydığını söyleyen Özberk, sahilde gezintiye çıkmayı seviyormuş. Hatta oğluna da paten almış ve birlikte kaymaya başlamışlar: 'Paten kayarken hiçbir şey düşünmüyorsun. O özgürlük hissini çok seviyorum.' Oğlu Leo ile çok iyi bir ekip olduklarını söyleyen Özberk, oğlundan bahsederken ışıldıyor adeta! Leo ile mutfağa girmeyi çok sevdiklerini söyleyen ünlü oyuncu, şöyle diyor: 'Leo dünyaya gelince yemek algım tamamen değişti. Çok et yiyen biri değilim ama oğlum için yapmak zorundayım. Sadece oğlum için öğrendiğim yemekler var. Daha çok sebze ağırlıklı besleniyoruz ama eti ihmal etmiyoruz.'