Garip kuşun yuvasını Allah yapar.
Kimsesiz kişilerin her zaman yanında Allah vardır. Yoksul ve güçsüz olan kişiler daima Allah tarafından desteklenir ve bir şekilde ummadıkları bir yerlerden yardım alırlar.
Gece gözü, kör gözü.
Geceleyin iyi iş yapılamaz.
Gelin girmedik ev olur, ölüm girmedik ev olmaz.
Her eve gelin girmeyebilir ama ölüm kesinlikle girer.
Gülme komşuna gelir başına.
Birinin başına kötü bir durum geldiğinde ona gülmemek gerekiyor. Çünkü bu felaket kişilerin de başına gelebilecek bir durumdur. Başkası bir kötü durumda kalırsa o insan için sevinmemek gerekir.
Gün doğmadan neler doğar.
Yarının neler getireceğinin bilinmemesini anlatan bir atasözüdür. Kısa süre içerisinde insanın karşısına ne tür mucizeler çıkacağını kestirmek son derece zordur. Beklenmedik anda umut verici bir haber gelebilir anlamını taşıyan bir atasözü.
Hak yerini bulur.
Hak ve adalet her zaman bir şekilde yerini bulur. Her zaman gerçekler ortaya çıkar. Genelde zor durumda olan ve haksızlığa uğrayan kişilerin bir şekilde hak ettiklerine kavuşmasını anlatan bir rüyadır.
Hatasız kul olmaz.
Hiçbir insan kusursuz. Değildir. İnsanları oldukları gibi kabul etmek gerekir. Çünkü herkesin farklı da olsa bir kusuru mutlaka vardır. Suç işleyebilir, yanlışa düşebilir ya da cahillik yapabilir.
Her yiğidin bir yoğurt yiyişi vardır.
Herkesin kendine göre bir çalışma şekli ve yaşam standardı vardır. Herkes bir işi farklı şekilde yapar ve başarı kazanır. Kişilerin karakteri, iş yapma becerisi birbirinden farklılık gösterir.
Huy canın altındadır.
İnsan doğuştan gelen özelliklerini değiştiremez.
Isıracak it dişini göstermez.
Bu atasözü bir kişi eğer kötülük yapacak ise bu durumu etrafına belli etmez. Sessiz bir şekilde hareket eder. Bu nedenle patırtı gürültü yapanları değil sizlere sinsice yaklaşan insanları dikkate almanız gerektiğini anlatır.
İki baş bir kazanda kaynamaz.
Fikir ve eğilimleri farklı olan kişilerin aynı ortamda olmayacakları üzerinde durulan bir atasözüdür. Görüş ayrılıkları nedeniyle bu kişiler bir iş yapamazlar.
İki cambaz bir ipte oynamaz.
Kurnazlık bakımından eşit olan kişilerin bir iş üzerinde kesinlikle çalışamamalarını anlatır. Birbirlerini atlatmak konusunda birbirleri ile yarışırlar.
Kaçan balık büyük olur.
Çok önemsiz de olsa bir fırsat kaçtığında kişiler bunun için çok üzülebilirler.
Küçük suda büyük balık olmaz.
Yetenekli ve büyük kişiler küçük çevrelerde kalmazlar. Bu nedenle de her zaman kendilerini daha iyi yerlere getirebilecek çevreleri tercih ederler.
Lafla peynir gemisi yürümez.
Kişiler yalnızca konuşarak hiçbir iş yapamazlar. Yaparım ederim demek bir işi yapmak için yeterli bir durum değildir.
Laf torbaya girmez.
Ağızdan bir söz çıkar ise onu gizlemek kolay değildir. Çünkü söylenen sözü artık herkes duyar. Bu nedenle söz ağızdan çıkmadan önce mutlaka kişilerin iyi düşünmesi gerekir.
Lokma çiğnenmeden yutulmaz.
Her iş için bir emek harcanır. Bu emek çabayı sarf etmeden bir şey elde etmek mümkün olmaz. Her işin mutlaka bir emeği vardır.
Mart kapıdan baktırır, kazama-kürek yaktırır.
Mart ayı sürekli olarak şiddetli soğukların yaşandığı bir aydır. Bu nedenle bu ay geldiğinde soğuk havalara ithafen söylenir. Bu günlerde yakacak tükenir ve insanlar zor şartlar altında kalırlar.
Mal canın yongasıdır.
İnsan, malına gelen zarardan, canına gelmişçesine acı duyar.
Maşa varken elini ateşe sokma.
Bir işten gelebilecek zarardan kendini koruyacak bir yol varsa o yolu tut.
Mızrak çuvala sığmaz.
Herkesin gözü önünde duran, apaçık bilinen gerçeklerin gizli tutulması, örtbas edilerek yokmuş gibi gösterilmesi imkânsızdır.
Ne oldum dememeli, ne olacağım demeli.
Kişi umulmadık bir anda çok iyi durumlara gelebilir. Ancak bu durum geldiği noktayı unutmamalıdır. Bu kişiler zengin ve başarılı olduklarında şımarmalıdırlar.
Nerde birlik, orda dirlik.
Hangi yerde ya da toplumda olursanız olun birlik her zaman önemlidir. Birliğin olduğu yerde düzen ve bereket de olur.
Olan dört bağlar, olmayan dert bağlar
Zengin, giyinir, kuşanır, istediği gibi yaşar; fakirse yoksulluğun acısını çeker.
Olsayı bulsaya vermişler, hiç doğmuş.
Şu iş şöyle olsa, bu iş böyle olsa diyerek istediğimiz sonuca varamayız, elde etmek istediğimiz sonucu istekle değil çalışmakla gerçekleştirmeliyiz.
Otu çek, köküne bak.
Bir kişi kimliğini nasıl biri olduğunu bilmek istiyor ise soyunu sopunu araştırmalıdır. Bu durum genelde başka kişileri araştıran kişiler için söylenen sözlerdir.
Otuz iki dişten çıkan, otuz iki mahalleye yayılır.
Bir ağızdan çıkan söz, başkalarının ağzına geçer, her tarafa yayılır.
Öfkeyle kalkan zararla oturur.
Kişi öfkeli bir şekilde bir iş yapmaya kalkarsa muhakkak bir zarara uğrar. Kişiler öfkeli ve sinirliyken iyi düşünemezler ve sonuçları da iyi bir şekilde hesaplayamazlar.
Ölenle ölünmez.
Birisi öldüyse o kişinin ardından belli bir süre yas tutulur ve sonra yaşam devam eder. Çünkü ölüm çaresi olmayan bir durumdur.