İsrail Başbakanı Netanyahu'nun Paris'teki yürüyüşe katılması tepki çekti. Zira Netanyahu, hem Gazze hem Kudüs hem de Batı Şeria'da katledilen binlerce Filistinlinin ölüm emrini veren bir lider. Ayrıca Kudüs ve Batı Şeria'daki işgal, esirlere yapılan işkenceler, Mescid-i Aksa'ya yönelik saldırılarda da hep Netanyahu'nun imzası var. Peki İsrail Başbakanı neden Paris'teydi. Sabah.com.tr Yazarı Taha Dağlı bu sorunun cevabını ve Netanyahu'nun Paris yürüyüşünün şifrelerini madde madde sıraladı. İşte olan bitenin resmi; 1-İSRAİL'DE ERKEN SEÇİM VAR Öncelikle İsrail Mart'ın 27'sinde sandık başına gidiyor. Başbakan Netanyahu'nun Likut Partisi erken seçimin favorilerinden. Seçim siyesi İsrail Başbakanının, Charlie Hebdo saldırısı sonrası Paris'te boy göstermesinin önemli nedenlerinden birisi. 2-ÖLENLER ARASINDAKİ YAHUDİLER Paris'teki Charlie Hebdo saldırısının devamında kosher ürünler satan markete yönelik eylemde Yahudiler de hedef alındı. Onların cenazeleri Kudüs'e gönderildi ve orada yapılan aynı zamanda Netanyahu'nun da katıldığı törende defnedildi. Saldırıların hedeflerinden birinin Yahudiler olması da Netanyahu'nun Paris'e gitmesinin sebeplerinden biriydi. 3-GÖÇ POLİTİKASI İsrail, Paris saldırısından hemen sonra Fransa'daki Yahudilere göç çağrısı yaptı. Netanyahu'nun Paris ziyaretinin amaçlarından biri de buydu. İsrail bu anlamda Avrupa'dan bir göç talep ediyor, bu tür terör süreçleri, Avrupa'da yaşayan Yahudilerin İsrail'e göç etmesine neden olabilir. 4-İŞGAL POLİTİKASI Yeni göçlerin olması demek İsrail'in Batı Şeria ve Kudüs'teki işgalin artışı demek oluyor. Çünkü ne kadar göç olursa o kadar Filistin topraklarında yeni yerleşim birimleri inşa edilmiş olacak. Ve bu duruma Batı ses çıkaramayacak çünkü terör korkusu nedeniyle Avrupa'dan İsrail'e gelen Yahudiler, bu topraklara yerleştirildiğinde İsrail'in Filistin topraklarındaki işgali meşru bir kılıfa sokulmuş sayılacak. 5-ASIL ÖNEMLİSİ İSRAİL'İN HAMAS POLİTİKASI İsrail, IŞİD meselesinin dünya gündemine oturduğu 2014'ün ikinci yarısından itibaren hep Hamas'ın, El Kaide ve IŞİD gibi terör örgütleriyle aynı kefeye konulmasını talep etti. Bu konuda İsrail dünya kamuoyuna ciddi baskılar yaptı. İsrail'in Suriye'deki koalisyon saldırılarında da amacı IŞİD'la birlikte Hamas'ın da hedef alınmasıydı. Bu anlamda Netanyahu, Hamas'ı IŞİD ve El Kaide ile birlikte gördüğü için ve bu politikayı güdebilme adına Paris fırsatını kaçırmadı. 6-İSRAİL'İN HAMAS İLE IŞİD'İ İLİŞKİLENDİRME ÇABALARI İsrail, her fırsatta Hamas ile IŞİD'i ilişkilendirmek istedi. Bu konuda IŞİD'in tıpkı Hamas gibi kendilerine yönelik bir tehdit olduğunu ve IŞİD'in Hamas gibi Kudüs'e saldırma planlarının bulunduğu yönünde İsrailli üst düzey yetkililerinin açıklamaları oldu ve bu resmi açıklamalarda dünyaya hep aynı çağrı yapıldı. 7-GAZZE'DEKİ FRANSIZ KÜLTÜR MERKEZİNDEKİ PATLAMA 13 Aralık günü Gazze'deki Fransız Kültür Merkezinde bir patlama meydana geldi. Merkez, Kudüs'teki başkonsolosluğun Gazze'deki uzantısı olarak görev yapıyordu. Olaydan hemen sonra IŞİD logosunun kullanıldığı yazılı bir açıklamada olayın bir saldırı olduğu ve IŞİD tarafından üstlenildiği duyuruldu. Bu iddia hemen İsrail medyasında manşetlere çekildi. İsrail, Gazze'de Fransız Kültür Merkezinin IŞİD tarafından havaya uçurulduğunu iddia etti ancak Filistinli yetkililerinin yaptığı araştırma sonucu merkezin her hangi bir saldırıya hedef olmadığı, elektrik kaçağından meydana gelen yangın sonucu hasar gördüğü ortaya çıktı. 8-AVRUPA'DAKİ FİLİSTİN KARARLARINA TEPKİ Son 3 ay başta Fransa ve İngiltere olmak üzere bir çok ülke Filistin'i bağımsız devlet olarak tanıma konusunda adımlar attı, İsrail bunlara hep tepki gösterdi. Paris saldırısının ardından tüm oklar Müslümanlara çevrilirken İsrail de Avrupa kamuoyuna Filistin'e desteğin çekilmesi konusunda çağrılarda bulundu. Bu durum da Netanyahu'nun Paris'te olmasının nedenlerinden birisi. 9-HAMAS'IN TERÖR ÖRGÜTÜ LİSTESİNDEN ÇIKARILMASI Geçen ay Hamas'ın AB'nin terör örgütü listesinden çıkarılması yönünde bazı mahkeme kararları alındı. Bu durum İsrail'in sert tepkisine neden oldu. Paris saldırıları Filistin'e ve Hamas'a verilmesi muhtemel destekler karşısında İsrail'in elini güçlendiren bir gelişme olarak kabul edilebilir. 10-BM GÜVENLİK KONSEYİNİN FİLİSTİN KARARI BM Güvenlik Konseyinde de Filistin tasarısı oylanmış ve ABD'nin vetosuna bile gerek kalmadan Nijerya'nın son andaki 'hayır' oyuyla tasarı reddedilmişti. İsrail bu konuda Nijerya'dan yardım istemiş ve Netanyahu, oylamadan önce Nijerya Devlet Başkanı Goodluck'ı arayarak, oy talep etmişti. Paris'teki yürüyüşte de Netanyahu ile Nijerya Devlet Başkanı Jonathan Goodluck'ın yan yana oldukları dikkatlerden kaçmadı. 11-Şu an Filistin gündeminde Savaş Suçları Mahkemesine üyelik konusu var. İsrail bu konuya da sert tepki gösteriyor çünkü bu durum Filistin'in olası şikayeti üzerine İsrail'e Gazze katliamlarından dolayı savaş suçları mahkemesinin yolunu açabilir. İsrail bu anlamda da Batı'dan Filistin'e karşı destek bekliyor.