Türkiye ile Suudi Arabistan ve Suud yönetiminin etkisi altındaki Körfez ülkeleri arasında bir süredir bazı görüş ayrılıkları bulunuyor. Mısır'daki darbe süreci ve ihvan meselesiyle ayyuka çıkan gerginlik, Kral Abdullah'ın vefatıyla yerini yeni bir sürece bırakır mı? Sabah.com.tr yazarı Taha Dağlı 10 maddede Türkiye-Suudi Arabistan ilişkilerini yorumladı. İRAN VE ABD İLİŞKİLERİ Suudi Arabistan'la Türkiye arasındaki görüş ayrılığı yaşanan bir diğer mesele İran'dı. Türkiye'nin İran'la ilişkilerinin iyi olması hatta Tahran yönetimiyle Batı arasındaki müzakere sürecinde başrol oynaması gibi konular Türkiye'nin bölgesel ilişkilerine iyi bir örnekti. Daha sonra Hasan Ruhani dönemiyle birlikte ABD-İran ilişkilerinin de bir rayına sokulması, Suud yönetiminin ABD ittifakına gölge düşüren bir gelişmeydi. Ancak Arap Baharı olarak adlandırılan Ocak 2011'de başlayan Arap ülkelerindeki halk hareketleri ve sonrasındaki süreçte iki ülke arasında bir takım görüş ayrılıkları ortaya çıktı. SURİYE KONUSUNDA HEM FİKİRLERDİ Arap Baharı sürecinde Türkiye ile Suudi Arabistan muhaliflere destek konusunda ve Esat rejimine karşı tutumlarıyla ön plana çıktılar. Suriye meselesi iki ülke için de ortak paydaydı. Fakat aynı döneme denk gelen Mısır'daki devrim ve sonrasında yaşanan darbe süreçlerinde ortak paydalar değişti. MISIR KONUSUNDA ÇATLAK YAŞANDI Suudi Arabistan, Mısır'daki devrim sırasında Hüsnü Mübarek'in yanında yer aldı. Sonrasında sivil yönetime geçiş ve Müslüman Kardeşler sürecinde ihvanın karşısında durdu. Özellikle 3 Temmuz darbesinde Suud yönetimi ve Körfez ülkelerinin desteklediği darbe ve Sisi liderliğindeki Cunta'ya karşı Türkiye'nin tutumu çok farklı oldu. FİLİSTİN MESELESİNDE DE BENZER SORUNLAR YAŞANDI Türkiye İsrail saldırıları ve özellikle de Gazze'ye yönelik katliamlarda hep ön planda yer alırken, Suudi Arabistan gibi islam coğrafyasının en güçlü ülkesinin İsrail karşıtı tutumlarda geç kalması ya da hiç tepki vermemesi gibi durumlar Türkiye-Suudi Arabistan arasındaki bir diğer görüş ayrılığı başlığıydı. ENERJİ PAZARINDAKİ TÜRKİYE'NİN ROLÜ Türkiye'nin Azerbaycan ve Kuzey Irak'la enerji konusundaki anlaşmalarından da Körfez ülkelerinin ciddi rahatsızlıklar yaşadığı biliniyor. Bu konuda özellikle Birleşik Arap Emirliklerinin medya yoluyla Türkiye karşıtı yayınlar yapması Türkiye ile Körfez ülkeleri arasındaki gerginliği su yüzüne çıkardı. TÜRKİYE-SUUDİ ARABİSTAN İLİŞKİLERİ DAHA GENİŞ BİR BOYUT KAZANIR MI? Aslında Ak Parti döneminde Türkiye-Suudi Arabistan ilişkilerinde çok büyük sorunlar gün yüzüne çıkmadı. Cumhurbaşkanlığı döneminde Abdullah Gül'ün, Başbakanlığı döneminde de Recep Tayyip Erdoğan'ın Riyad ziyaretlerinde ilişkilerin düzeyi hep olumluydu YENİ KRAL DÖNEMİNDE NELER OLABİLİR? Kral Selman'la birlikte Suudi Arabistan'ın ABD ilişkilerinde ve petrol siyasetinde ileriye dönük tasarrufların olması bekleniyor. Bununla birlikte Körfez'deki Kuveyt, Bahreyn gibi ülkelerin Türkiye ile daha da yakın ilişkiler konusunda talepleri olduğu biliniyor. Bakalım yeni Kral döneminde Türkiye ve Batı'nın Körfez ülkeleri ve Suudi Arabistan'la ilişkileri nasıl bir boyut kazanacak ve tüm bu denklemin Ortadoğu'ya yansıması nasıl olacak? ERDOĞAN'IN BÜYÜK JESTİ Cumhurbaşkanı Erdoğan Afrika ziyaretini yarıda bırakıp cenazeye gitti. Etiyopya'dan Riyad'a geçen ve Kral Abdullah'ın cenazesine katılan Erdoğan daha sonra Afrika ziyaretine devam etti. Türkiye ayrıca bir günlük yas ilan ederek Suudi Arabistan konusundaki gerekli hassasiyetini gösterdi. TÜRKİYE DEMOKRASİYİ ONLAR DARBEYİ DESTEKLEDİ Sadece Mısır'da değil Türkiye tüm Arap coğrafyasındaki demokratik halk hareketlerini desteklerken, Suudi Arabistan ve Körfez ülkeleri bir çok noktada da özellikle de İhvan'ın etkin olduğu ülkelerdeki yönetim değişikliklerine karşı çıktı. Burada Suudi Arabistan'ın demokratikleşme talebi halk tabanında kendi ülkelerine de sıçrar mı diye temkinli davrandığı ve hatta monarşi ya da dikta rejimi karşıtı bu tür oluşumlara direk karşı çıktığı açıkça görüldü. TÜRKİYE'NİN KATAR'LA DOSTLUĞU Katar, Türkiye-Körfez ülkeleri ilişkilerinde hep ayrı bir yerde durdu. Suriye konusu, Mısır darbe süreci ve Türkiye ile ilişkiler konusunda diğer Körfez ülkelerinden farklı duruşları vardı. Ancak Körfez'in Katar'a yönelik diplomatik baskıları Katar yönetiminin bazı görüş ayrılıklarında geri adım atmasına neden oldu. Gerçi bu durum Türkiye-Katar ilişkilerini olumsuz yönde etkiledi diyemeyiz.