Sabah.com.tr yazarı Taha Dağlı, defalarca iptal oldu denilen Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Tahran ziyaretini yazdı. İşte 10 soruda bilinmeyenleriyle Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın İran ziyareti... ERDOĞAN'IN İRAN ZİYARETİ KRİTİK BİR SÜREÇTE Cumhurbaşkanı Erdoğan çok kritik bir süreçte İran'a resmi ziyaret gerçekleştiriyor. Suriye'den sonra Yemen'de yaşanan gelişmeler ve Batı ile İran arasındaki müzakere sürecinin hemen sonrasına denk gelen ziyaret iki ülke için de önem taşıyor. İKİ ÜLKE ARASINDA HANGİ GÖRÜŞ AYRILIKLARI VAR? En önemli görüş ayrılığı Suriye konusundaydı buna şimdi Yemen de eklendi. Türkiye bu iki başlıkta İran ile ayrı saflarda duruyor. Tabi bir de İran'ın Irak hükümeti üzerindeki etkisi ve Irak'taki askeri gelişmelerle ilgili yapılanması da Türkiye'nin tepkisini çekiyor. İRAN'LA KRİZ VAR MI? Suriye ve Yemen'deki ihtilaf genellikle İran ile Türkiye arasında kriz var gibi algılanıyor. Ama aslında bu bir kriz değil yani iki ülke arasında sadece bazı konularda görüş ayrılığı var onun dışında İran, Türkiye açısından Suriye ya da Mısır değil. 2010'A ORANLA İLİŞKİLER NE DURUMDA? 2010 derken aslında Arap Baharından önceki süreç Türkiye ile İran arasında çok ciddi ilişkilerin olduğu bir dönemdi, tabi bu sadece İran'la da sınırlı değil Türkiye o dönemde Suriye ile de yakın bir bağ kurmuştu. Ancak Arap Baharının başlamasıyla özellikle de Suriye'deki katliam sürecinin başlamasıyla Türkiye muhaliflerin İran ise rejimin yanında durunca görüş ayrılıkları başladı. İRAN İLE TÜRKİYE ARASINDAKİ KANALLAR AÇIK MI? Suriye'deki katliam sürecinin başladığı andan itibaren Türkiye hem o dönemki İran Cumhurbaşkanı Ahmedinecat hem de şu anki Cumhurbaşkanı Ruhani ile defalarca Suriye krizini görüştüler, bu konuda bile iki ülke arasındaki diyalog hep vardı. Onun dışında diğer konularda zaten işbirliği ve ilişkiler devam ediyor. TÜRKİYE, İRAN'LA BATI ARASINDAKİ NÜKLEER MÜZAKERENİN NERESİNDE DURUYOR? Aslında tam da merkezinde duruyordu, bugün Batı ile İran arasında varılan anlaşmanın temelini 2010 yılında Türkiye atmıştı, Türkiye o dönemde İran'la Batı arasında arabulucuydu hatta 17 Mayıs'ta İran uranyum takasını da kabul etmiş ve İran Bildirisi imzalanmıştı ancak o dönem Batı bunu reddetti, şimdi ise aynı yol haritasını yani Türkiye'nin 2010'da çizdiği planı masaya yatırdılar. KRİZİN ÇÖZÜLMESİ TÜRKİYE İÇİN NE ANLAMA GELİYOR? Türkiye başından bu yana yani Batı ayak diretirken bile İran'la uzlaşma sağlanmasından yanaydı ve bunun için arabuluculuk yapıyordu yani Türkiye'nin istediği bir gelişmeydi bu. Şu an için komşusuna uygulanan ambargoların kaldırılacak olması elbette Türkiye adına önemli bir gelişmedir. İRAN'LA TİCARİ İŞBİRLİĞİ GELİŞİR Mİ? Bir kere İran'a yönelik ambargoların kaldırılmasıyla Türkiye de avantaj sağlayacaktır, bununla birlikte tabi ki iki ülke arasında ambargoların kaldırılmasıyla ticaret de gelişecektir. ZİYARETTE HANGİ KONULAR KONUŞULUR? Suriye ve Yemen'deki gelişmelerin yanı sıra nükleer krizin çözümüne yönelik atılan son somut adımlar konuşulacaktır, Türkiye Suriye ve Yemen krizinin çözümü için diyalog çabalarını sürdürmeye devam edecektir. İRAN'LA GÖRÜŞ AYRILIKLARI TÜRKİYE'NİN BÖLGESEL POLİTİKASINI NASIL ETKİLİYOR? Türkiye çok yönlü bir dış politika uyguluyor ve birbirinden bağımsız olarak uyguluyor bu politikayı çünkü İran'la Suriye konusunda yaşadığımız görüş ayrılığının benzeri Rusya-Türkiye ilişkileri için de geçerli, bu nedenle Türkiye hangi ülkeyle ne görüşüleceği konusunda kendine ait bir dış politika güdüyor, Ruslarla Suriye üzerinde ayrılıyoruz, Ukrayna konusunda da ayrıyız ama başka bir çok meselede hem fikiriz aynı durum İran'la ilişkiler için de geçerli.