Prof. Dr. Mim Kemal Öke, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türklerin her yerde, her zaman bozgunculara karşı mücadele verdiğini, hem alp hem eren yani Alperen olduğunu anlatarak, bugün Suriye'deki çocukların Türk askerini görünce koşarak kucaklamasının Alperen ruhunun devam etmesinden kaynaklandığını söyledi.
Öke, dünyanın hiçbir zaman bu kadar kötü bir dönem yaşamadığını, teknolojinin insanın kalitesini yükseltmediği tam tersine kötüleştirdiği bir yüzyıl yaşandığını kaydetti.
'Bu dünyadan Türkleri çekin Armageddon başlar'
Dünyanın, kalitesizleşmesinden, çirkinleşmesinden Batı medeniyetinin sorumlu olduğunu savunan Prof. Dr. Öke, "Bu yüzyılda yükselen en büyük trend nefret söylemi, linç telakkisi ve kan tutmasıdır. Bu uluslararası perspektifte füzelerden ve ekolojik yıkımdan çok daha önemli. İnsan kendi türünü yok etmeye başladı. Zihinsel ve spiritüel obezitenin hakim olduğu bir dönemdeyiz. Batı toplumunun dünyayı getirdiği noktadır bu. Batı tarihi sömürgecilikle başlar, köle ticareti ile devam eder. Bu emperyalizm bütün ülkeleri bölmüş, parçalamış, yok etmiş ama kendisi de mutlu olmamıştır." diye konuştu.
"Böyle bir dünyada Türkler ne yapmıştır?" sorusunun son derece önemli olduğuna vurgu yapan Öke, şu değerlendirmede bulundu: "Türklerin tarihine baktığınız vakit, soykırıma uğramışlar ama soykırım yapmamışlardır. Şu anda dünyanın ihtiyacı olan değeri savunan ve yaşayan bir milletiz. Nedir bu değerler? Cengaverlik, mertlik, cömertliktir.
Biz, kılıç ehliyiz, kılıcı güzel kullanırız. 'Kılıc-u ney' derim ben ona. Her kılıç ehli bu kılıcı nerede ve nasıl kullanacağını bilmez. Türkler bilir? Çünkü biz kılıcımızı ney sesi ile kullanırız. Ney insanı, 'insanı Kamil'dir'. 'İnsanı Kamil'in eline o kılıcı verdiğiniz zaman kime kılıcı çalacağını biliyor, kime kılıcın çalınmayacağını da biliyor.