İsrail'in gece saatlerinde İran'a yönelik düzenlediği saldırı, Ortadoğu'da yeni bir gerilim dalgası başlattı. Tahran'dan gelecek olası bir misilleme beklentisi, bölgeyi alarma geçirirken; uzmanlar, muhtemel bir savaşın hem bölgesel hem küresel sonuçlar doğurabileceğine dikkat çekiyor. Gözler şimdi tarafların askeri kapasitesinde.
İRAN'IN SİLAH GÜCÜ: FÜZE VE SİHA'YA YATIRIM
İran, "caydırıcılık" stratejisi doğrultusunda uzun menzilli füze ve insansız hava araçlarına (SİHA) ciddi yatırımlar yaptı. Envanterinde 2 bin 500 kilometre menzilli Secil, 2 bin kilometrelik Kheibar ve bin 400 kilometre menzilli Hacı Kasım füzeleri bulunuyor.
2023 yılında ise ilk hipersonik füzesini tanıttı. İran ayrıca düşük irtifada uçabilen ve radarlardan kaçabilen Muhacir-10 gibi SİHA'ları hem üretiyor hem de ihraç ediyor.
YERLİ ÜRETİM, DIŞA BAĞIMLILIĞA KARŞI
Uzun yıllardır süren yaptırımlar nedeniyle savunma sanayisinde dışa bağımlılığını azaltmayı hedefleyen Tahran, 1980'lerden bu yana yerli üretime yöneldi. Füze ve drone teknolojilerinde büyük ölçüde kendi kaynaklarına dayansa da denizaltı, modern savaş uçakları ve zırhlı araçlarda hâlâ dış kaynaklara ihtiyaç duyuyor.
JETLER VE SAVUNMA SİSTEMLERİ
İsrail hava sahasında ciddi bir üstünlüğe sahip. F-15 ve F-35 gibi gelişmiş savaş jetleriyle 240 adet savaş uçağını envanterinde barındırıyor. Yüksek hassasiyetli hava operasyonları gerçekleştirme kabiliyetine sahip olan Tel Aviv yönetimi, savunma sistemlerinde ise dünya çapında tanınıyor.
"Demir Kubbe" ve "David's Sling" sistemleri, 13 Nisan'daki İran saldırısında 300'den fazla füze ve SİHA'nın çoğunu etkisiz hale getirerek etkinliğini bir kez daha gösterdi.
SAYILARDA SAVAŞ: ASKER, BÜTÇE VE SİLAH DENGESİ
Nüfus açısından İran'ın ciddi bir üstünlüğü bulunuyor. Yaklaşık 90 milyonluk nüfusa sahip olan ülkenin 600 bin civarında aktif askeri bulunurken, 10 milyonluk nüfuslu İsrail'de bu sayı yaklaşık 170 bin.
Ancak askeri harcamalarda tablo değişiyor. İsrail'in savunma harcamaları 2023 itibarıyla 47 milyar dolara ulaşarak, İran'ın yaklaşık dört katına çıktı. İran'ın 10 milyar doları aşan bütçesinin yüzde 37'si ise Devrim Muhafızları'na ayrılıyor.
ZAYIF NOKTALAR: İRAN'IN ESKİ UÇAKLARI, İSRAİL'İN STRATEJİK YALNIZLIĞI
Uzmanlara göre İran ordusunun en zayıf halkası, devrim öncesinden kalma savaş uçakları. Pek çoğu yedek parça eksikliği nedeniyle operasyonel kapasitesini kaybetmiş durumda. Tank ve zırhlı araçlar da teknolojik olarak eski.
Öte yandan İsrail, modern silah teknolojisine ve Batı desteğine sahip olsa da bölgedeki stratejik yalnızlığı, olası bir çatışmada dikkatle değerlendirilmesi gereken bir unsur olarak öne çıkıyor.
FÜZE VE SİBER CEPHE: SAVAŞ ALANLARI DEĞİŞİYOR
İran'ın elinde ABD'ye göre 3 binden fazla balistik füze bulunuyor. Ayrıca gelişmiş SİHA kapasitesiyle bölge ülkelerinde etkinliğini artırıyor. İsrail ise etkili füze savunma sistemleriyle hava saldırılarına karşı koruma sağlıyor.
Siber cephede de rekabet artıyor. İsrail, gelişmiş siber savunma ve saldırı altyapısıyla öne çıkarken, son dönemde İran kaynaklı siber saldırıların da ciddi şekilde arttığı bildiriliyor.
NÜKLEER BELİRSİZLİK
İsrail'in nükleer silaha sahip olduğu tahmin edilse de, Tel Aviv yönetimi bu konuda resmi bir açıklama yapmıyor. İran ise nükleer programının sivil amaçlı olduğunu savunuyor ve silah üretimi yaptığı yönündeki iddiaları reddediyor.