Son dakika haberi: Gazze Şeridi'ni 7 Ekim 2023'ten bu yana kan gölüne çeviren ve 12 haftadır bölgeye tek bir insani yardımın girişimine izin vermeyen siyonist İsrail, dün bir kez daha insanlığa karşu suç işledi. İsrail, Gazze'ye insani yardım götürmeye çalışan Madleen isimli yelkenliye uluslararası sularda baskın düzenledi.
1 Haziran'da İtalya'nın Sicilya bölgesinden hareket eden Özgürlük Filosu Koalisyonu'na bağlı Madleen gemisi, Gazze Şeridi'ne yaklaşık 185 kilometre kala, dün yerel saatle 03.50 sularında İsrail işgal ordusu tarafından baskına uğradı. Drone'larla tüm iletişim sistemlerini kesen İsrail ardından gemiye baskın düzenledi.
12 AKTİVİSTE GÖZALTI
Elleri havada teslim alınan aktivistlerin cep telefonlarının denize atıldığı öğrenildi.
Aralarında İsveçli iklim aktivisti Greta Thunberg, İrlandalı ünlü oyuncu Liam Cunningham, Avrupa Parlamentosu'nun Fransız üyesi Rima Hassanile, Yasemin Acar ile Şuayb Ordu isimli iki Türk vatandaşının da bulunduğu 12 barış aktivisti gözaltına alındı.
Aktivistlerin elleri yukarıda paylaşılan görüntüleri "İsrail zulmü bir kez daha dünyayı teslim aldı" şeklinde yorumlandı.
Madleen gemisinin Gazze'nin yaklaşık 27 km kuzeyindeki liman kenti Aşdod'a doğru götürüleceği kaydedildi. İsrail Dışişleri Bakanlığı, geminin "İsrail kıyılarına güvenli bir şekilde yol aldığını" ve yolcularının "kendi ülkelerine dönmelerinin beklendiğini" açıkladı.
İsrail basını ise Tel Aviv yönetiminin Gazze'ye yardım götürmek için yola çıkan Madleen yelkenlisinden alıkonulan 12 insan hakları aktivistini Ramle kentindeki Givon Cezaevi'nde ayrı hücrelerde tutmayı planladığını yazdı. Aktivistlerin sınırdışı edilmeden önce cezaevinde ayrı ayrı hücrelerde tutulacağı kaydedildi.
KİMYASAL MADDE ATTILAR
İsrail askerlerinin yelkenliye baskınından önce aktivistler üslerinde drone'ların uçtuğuna dair bilgiler paylaştı. Hatta gemide bulunanlar üzerlerine beyaz bir kimyasalın sıkıldığını duyurdu.
KÜRESEL İNTİFADANIN AYAK SESLERİ
İsrail her ne kadar Madleen gemisine müdahale etse de yaşananlar küresel çaptaki öfkeyi ve direnişi tetikledi. İsrail'in Gazze ablukasını delmek için denizin yanı sıra karadan da yeni bir oluşumun startı verildi.
Tunus'ta, İsrail'in Gazze Şeridi'ne uyguladığı ablukayı kırmak ve Filistin halkına destek vermek amacıyla organize edilen "Mağrip Direniş Konvoyu" yola çıktı. Yaşananlar işgal altındaki Filistin topraklarında İsrail'e karşı geçmişte başlatılan intifada/ direnişin küresel boyutta evrilmesi olarak yorumlandı.
Tunus'un merkezinde yer alan 5. Muhammed Caddesi'nde toplanan Moritanya, Fas, Cezayir ve Tunuslu yüzlerce aktivist sabahın erken saatlerinde kayıt işlemlerini tamamlayarak konvoyun ilk durağı olan Tunus'un Susa kentine doğru yola çıktı. 12 otobüs ve 100 araçtan oluşan konvoya binin üzerinde aktivist katılıyor.
Öte yandan sivil toplum kuruluşları, diplomatlar ve insani yardım kuruluşlarıyla koordinasyon halinde 32 ülkeden binlerce aktivist, 15 Haziran'da Refah Sınır Kapısı'nda gösteri yapmayı planlıyor. Aktivistler, 12 Haziran'da Mısır'ın başkenti Kahire'de toplanmayı hedefliyor.
A HABER YAYININA ÇİRKİN MÜDAHALE
Madleen gemisinin Aşdod limanına çekilmesine ilişkin kentten A Haber canlı yayınına bağlanan AA muhabiri Faruk Hanedar, İsraillilerin faşist müdahalesi sebebiyle yayını tamamlayamadı.
Kamera önüne geçilerek engellenen muhabir, sözlü taciz ve sataşmaya maruz kaldıklarını belirtti. Sürekli aynı şeyi yaşadıklarını belirten Hanedar, 'Özellikle Türk medyası olduğumuzu öğrendiklerinde bize karşı tavırları daha değişiyor" dedi.
BATI: ULUSLARARASI HUKUKUN İHLALİ
Fransa Dışişleri Bakanlığı gemide bulunan 6 Fransız vatandaşının iadesi için İsrail ile iletişime geçtiklerini açıkladı. Gemide Brezilyalı, Fransız, İspanyol ve Hollandalı aktivistler de var.
İrlanda Başbakan Yardımcısı Simon Harris, İsrail'in "Madleen" gemisine saldırısına tepki göstererek "Yaşananlar, İsrail makamlarının yardım girişini engelleme yönündeki bir başka teşebbüsüdür" dedi.
Uluslararası Af Örgütü'nden de "İsrail'in Madleen gemisine saldırısı uluslararası hukukun ihlali" açıklaması geldi.
İspanya ise yelkenliyi alıkoyan İsrail'in maslahatgüzarını bakanlığa çağırdı. Hamas İsrail'in Madleen gemisine müdahalesini "organize devlet terörü" olarak niteledi.
İSRAİL ALAY ETTİ
Siyonist İsrail rejimi Madleen gemisindeki aktivistlerle alay etti. İsrail Dışişleri Bakanlığı, aktivistlerin gözaltına alındığı görüntüleri sosyal medyadan "Selfie Yatı" yorumu ile paylaştı.
İSPANYA'DA IŞIKLI MESAJ
İspanya'nın bazı kentlerinde İsrail zulmüne tepki amacıyla trafik ışıkları kullanıldı. Trafik ışıklarında kırmızı yanarken "İsrail'i durdurun", yeşil yanarken ise "Gazze'ye özgürlük" yazısına yer verildi.
Son dakika haberi: Türkiye destekli muhalif gruplar Esad Rejimi'ne yönelik operasyon başlatmadan yaklaşık 5 ay önce düğmeye basıldı. New Lines'a konuşan Esad'e bağlı eski bir subayın itiraflarına göre, Haziran 2024'te 'subaylara bağış' yapıldığı sanılan bir uygulama rejim subayları arasında dolaşmaya başladı.
ESMA ESAD'İN VAKFI TAKLİT EDİLDİ Beşar Esad'in eşi Esma Esad tarafından desteklendiği bilinen sözde insani yardım kuruluşu 'Suriye Kalkınma Vakfı'na aitmiş gibi görünen 'Syria Trust for Development (STFD)' isimli mobil uygulama aracılığıyla, Suriye ordusunda görev alan subaylara bağış adı altında belirli miktarlarda ödemeler yapıyordu.
Vakfın adı ve logosu kullanarak hazırlanan uygulama, kullanıcıya güven veren bir arayüze de sahipti. Uygulama, Suriye Kalkınma Vakfı adına açılan gayriresmi bir Telegram kanalından indirilebiliyordu.
KİŞİSEL BİLGİLERİNİ KENDİ ELLERİYLE VERDİLER Bu mobil uygulama, subaylar arasında hızla yayılmaya başladı. Uygulamayı indiren kullanıcılar, yönlendirildikleri harici web sitesine kişisel bilgilerini girdi. Ancak web sitelerine gömülü şekilde bulunan yaygın bir sosyal mühendislik yöntemi olan 'Phishing (oltalama)' yolu kullanılarak, girilen tüm bilgiler ele geçirildi.
SUBAYLARININ GÜVENİNİ ESMA ESAD'DEN SAĞLADILAR Uygulamayı güvenilir kılan şey ise Esma Esad tarafından desteklenen bir vakfı taklit etmesi oldu. Uygulama geliştiricileri, Esad Rejimi'nin baskıcı tutumundan yararlanarak Esma Esad tarafından desteklenen bir uygulamanın mali trafiğini kimsenin sorgulamaya cesaret edemeyeceğini biliyordu.
Ayrıca uygulamanın herkese açık olması, erişilebilirliği kolay olması ve dolduurlması gereken bölümlerde, "Ne tür bir yardım bekliyorsunuz?", "Bize mali durumunuz hakkında bilgi verir misiniz?" gibi soruların olması uygulama üzerinde şüphe duyulmamasını sağladı.
REJİM SUBAYLARININ 'HARİTASINI' OLUŞTURDULAR Kendilerine 'bağış' adı altında para yardımı yapılmasını isteyen subaylar, kimlik ve aile bilgilerinin yanı sıra orduda görev yaptıkları kritik pozisyonlara kadar gizli kalması gereken birçok bilgiyi uygulamaya girdi. Böylece uygulamayı geliştiren kişi veya kurum, Suriye Ordusu'nda üst düzey görevlerde bulunan komutanlara, muhabere ve istihbarat subaylarına ait bilgileri kullanarak Rejim Ordusu'nun bir haritasını oluşturdu.
TELEFONLAR CASUS YAZILIMLA İZLENMEYE BAŞLADI Daha sonra operasyonun ikinci safhasına geçilerek popüler Android gözetleme araçlarından olan SpyMax, subayların telefonlarına gizlice yüklendi.
Bu sayede subayların mikrofonları, kameraları, mesajlaşmaları, galerileri ve hatta anlık konumlarına kadar birçok hassas bilgi artık izlenebiliyordu. Telefonlara APK dosyaları aracılığıyla yayıldığı düşünülen bu casus yazılım sayesinde Esad Ordusu'nun güncel duruma dair dinamik istihbarat elde edilmiş oldu.