CHP'ye yönelik her soruşturmanın, yargılama sürecinin arkasında "siyasi amaç" olduğunu söyleyen CHP'liler ve fondaş gazeteciler boşuna kendilerini paralamıyor. Arka planda parçası oldukları devasa bir yolsuzluk çarkı olduğunu onlar da biliyor. Yoksa niye böyle feveran etsinler.
Dertleri siyasi ilke veya etik değerler hiç değil, olsaydı dönüp Gaziantep'in Şehitkamil İlçe Belediye Başkanı Umut Yılmaz'ın isyanına bakarlardı. Hiçbiri bakmadı. Bakacak yüzleri de kalmadı ya neyse.
Tam 30 yıl sonra Gaziantep'te CHP'li Umut Yılmaz bir ilki başarmış ve 900 bin nüfusuyla Türkiye'nin en büyük 6. ilçesi olan Şehitkamil Belediyesi'ni kazanmıştı. Ama bir yıl bile dayanamadı. Öyle bir patladı ki, görmek isteyen için "siyaseten" durum İstanbul Büyükşehir, Beşiktaş veya Beykoz'da olup bitenlerden daha vahimdi.
CHP adayı olarak seçilen Umut Yılmaz birkaç gün önce bas bas bağırdı, "siyasetin mafyalaştığını" söyledi, sonra da partisinden istifa etti... Dikkatinizi çekerim, bunu söyleyen Mustafa Balbay'ların, Şaban Sevinç'lerin gerçeği perdelemede kullandıkları bir "gizli tanık" değil, Gaziantep Fikir Kulübü, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği üyesi olan ve CHP ilçe başkanlığı yapan "hukukçu" bir CHP'li...
AHLAKİ-VİCDANİ ÇÖKÜŞ
Yurtsever CHP'liler, "hırsızlık" yapmakla suçlananlar için sokağa dökülen gençler, lütfen şu cesur siyasetçinin söylediklerine kulak verin:
"Günbegün artan baskılar, tehditler, itibarsızlaştırma çabaları ve belediyeyi bir çıkar kapısı olarak gören anlayışla mücadele ederken sadece şahsıma değil Gaziantep halkının da iradesine müdahale edilmiştir. Belediye meclisinde, halkın çıkarlarına aykırı kararlar almak için kurulan birtakım çıkar çeteleri, millete hizmeti engellemek amacıyla yaratılan yapay krizler ve bazı milletvekilleriyle bir kısım meclis üyelerimizin eliyle yürütülen kumpaslar, artık tahammül edilebilecek seviyeyi aşmıştır. Bu yaşananlar sadece siyasi bir rekabet değil, aynı zamanda ahlaki ve vicdani çöküştür."