Suç örgütü lideri suçlamasıyla tutuklu Ekrem İmamoğlu, yolsuzluk ve rüşvet çarkının temellerini Beylikdüzü döneminde attı. İmamoğlu, usulsüzlük, iftira, baskı ve tehditle arkasında onlarca mağdurla trajik sonla hafızalara kazınan acı hikâye bıraktı
EŞİNE MEKTUP BIRAKTI
Ekrem İmamoğlu'nun Beylikdüzü Belediye Başkanlığı döneminde, 'Zimmetine para geçirmek' suçlamasıyla karşı karşıya kalan belediyede veznedar olarak görev yapan Yaşar Uçar, mobbing ve baskılara dayanamayarak 29 Ocak 2019'da intihar etti.
Eşinin yaşadığı psikolojik baskıyı anlatan Arzu Uçar, "160 bin lira için eşimin ölümüne neden olanlar, eşimin intihar etmiş halini çocuklarımın görmesine neden olanlar bunun hesabını verecek. İçim soğusun istiyorum. 2 çocuğum var benim. O zamanlar 14 ve 17 yaşındaydılar. O yaştaki çocuklarım, babalarını ipte sallanırken gördü. Bu çok acı. Benim eşime o dönem yapılan suçlama, o dönem bir kooperatif gelerek ödeme yapıyor. Tamer Yaman isimli eşimin veznedar arkadaşı tahsilatı yapıyor. 13.58'de de makbuz iptal edilmiş görünüyor. 13.58'de de bilgisayar başında görünen eşim. Ancak şöyle bir durum var, o esnada eşimin bilgisayar başına bulunması makbuzu onun iptal ettiği anlamına gelmiyor. Bilirkişi raporlarında da tespit edildiği üzere bilgisayarlara uzaktan erişim var. Eşim zaman zaman bilgisayarlarda donma ve ekranda kararmalar olduğunu söylüyordu. Dolayısıyla bu, bilirkişi raporunda da söylediği gibi Yaşar Uçar'ı suçlu duruma getirmiyor" dedi.
"EŞİME İNANILMAZ BASKI YAPILDI, DELİL KARARTMA VAR"
Eşinin kullandığı bilgisayara uzaktan bağlantı kurulabildiğini ve bilgisayarın hard diskinin elektrik verilerek tahrip edildiğini kaydeden Arzu Uçar, "Belirli kurumlarda hard diskin kurtarılabileceği söyleniyor fakat bilgisayar belediyeye teslim ediliyor ve belediye daha çok kullanılamaz hale getiriyor. Kesinlikle delil karartma var. Yüzlerce bilgisayarın olduğu bir yerde nasıl bir olaya karışan bilgisayarın hard diski zarar görüyor. Daha ne gibi makbuzlar iptal edildi de neler kapatılmaya çalışıldı? Neden olay savcılığa yansıdığı halde eşime böyle bir mobbing uygulandı. '13 yılla 15 yılla yargılanırsın', 'maaşına bloke konulur', 'emekliliğin yanar' denilerek suçlamaları kabul etmesi istendi. Bunu kabul et yoksa emekliliğin yanacak dediler. Çünkü dosyayı savcılıktan geri almak istiyorlar itiraf etti kabul etti kapandı diyerek. Çünkü dosya kapanmazsa bilgisayarlar alındığı zaman altından başka şeyler de çıkacaktır. Eşime inanılmaz bir baskı yapıldı" diye konuştu.
"TÜRKİYE BÜYÜK BİR BELADAN KURTULDU"
Arzu Uçar, konuşmasının devamında, "Ben zamanında Ekrem İmamoğlu'na inanmış bir kişiydim. Bu yanlıştan döndüm. Ben Türkiye adına seviniyorum. Türkiye büyük bir beladan kurtuluyor bence. Beni çok yargılayan olacaktır ama ileride anlayacaklar. Ben bu süreçte anladım. Ben böyle bir şey yaşadım diye anlamadım. Ben bu süreçte gördüğüm bilgi ve belgelere dayanarak bunları söylüyorum" dedi.
"SUÇLU EKREM İMAMOĞLU" YAZILI NOT BIRAKTI
İmamoğlu'nun ardında bıraktığı sır ölümlerden biri de Beylikdüzü'de kooparatif mağduru Hikmet Kışla oldu.
Beylikdüzü ilçesi Yakuplu Mahallesi'nde 1993'te Gülseren Yapı Konut Kooperatifi kuran hak sahipleri, belediyeden ruhsat alarak 23 dönüm arsa üzerine 16 apartman inşa etti.
Tapu almak için müracaat eden hak sahipleri, arazinin tapusunun imar düzenlemesi ile Beylikdüzü Belediyesi üzerine kaydedildiğini öğrendi. Dönemin Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ile görüşen kooperatif yetkilileri, bir sonuç alamadı. Bunun üzerine hak sahipleri tarafından hukuk mücadelesi başlatıldı. Bu dönemde kooperatif üyelerinden Hikmet Kışla isimli tapu mağduru vatandaş, süreçle akından ilgilendi. İddiaya göre, kooperatifin toplantısından önce İmamoğlu ile görüşen Kışla, "Sizin buralarda hiçbir hakkınız yok" cevabını alınca bunalıma girdi. Kışla, "Suçlu Beylikdüzü Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu" yazılı not bırakarak intihar etti.