İstanbul Büyükşehir Belediyesi merkezli yolsuzluk ve rüşvet operasyonunda tutuklanan "suç örgütü" üyeleri tek tek çözülüyor. 19 Mart'ta düğmesine basılan ve eski İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun öncülük ettiği belirtilen yolsuzluk ve rüşvet soruşturması itiraflarla şekilleniyor.
Bugüne kadar soruşturmada 5 dalga operasyon yapıldı. 230 şüpheli hakkında gözaltı kararı verilirken, tutuklanan 114 kişiden 24'ü "etkin pişmanlık" kapsamında ifade vermelerinin ardından tahliye edildi.
İtirafçı olanlar arasında, İBB Kültür AŞ Müdürü Murat Abbas, İBB İştirakler Komisyonu Başkanı Ertan Yıldız, Beşiktaş Belediyesi İhale Danışmanı Mustafa Mutlu, işadamları Murak İlbak, Aziz İhsan Aktaş, Eyüp Subaşı, Ali Nuhoğlu, Seyfi Beyaz, Süleyman Atik gibi isimler yer aldı.
İŞTE İSİM İSİM İTİRAFÇI LİSTESİ
İşte itirafçı olanların listesi: İBB Kültür AŞ Müdürü Murat Abbas, İBB Meclisi İştirakler ve Bağlı Kuruluşlar Komisyonu Başkanı Ertan Yıldız, Beşiktaş Belediyesi İhale Danışmanı Mustafa Mutlu, Nuhoğlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ali Nuhoğlu, Beyaz İnşaat hissedarı müteahhit Seyfi Beyaz, Panofekt, Genç Popülist Medya şirketi sahibi Eyüp Subaşı, Panofekt Muhasebe Müdürü Murat Bıyık, İlbak Holding Yönetim Kurulu Başkanı Murak İlbak, Neva Organizasyon Şirketi sahibi Ahmet Çiçek, Yapı Merkezi İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Başar Arıoğlu, Yapı Merkezi İnşaat Yönetim Kurulu Üyesi Erdem Arıoğlu, Yapı Merkezi İnşaat Yönetim Kurulu Üyesi Sami Özge Arıoğlu, NYN Yapım ve Prodüksiyon Şirketi sahibi Noyan Kırmızıgül, Bilginay şirketi sahibi Aziz İhsan Aktaş, Advertcity Reklam şirketi yetkilisi Güngör Gürman, Kazzana Reklam ve Dekorasyon şirketi sahibi Hüseyin Kum, Gülaylar Grup İcra Kurulu Üyesi Mehmet İlhan Gülay, Quara Medya Reklam Organizasyon yetkilisi Hasan Özsoy, İşadamı Kabil Taşçı, Avukat Süleyman Atik, Mali Müşavir Meral Çakır, Taner Gümüş, Kadir Gümüş, Altan Gözcü, Servet Yıldırım (Advercity reklam şirketi ortağı Hüseyin Köksal'ın şoförü).
ABBAS: USULSÜZ İHALELER VE İŞ ALIMLARINI ONGUN ORGANİZE ETTİ
İşte İmamoğlu'nun en yakınındaki isimlerin verdiği ifadelerden bazı kesitler; İBB Kültür AŞ Müdürü Murat Abbas: Genel Müdür olarak göreve başladığımdan itibaren ilk 5 ay içerisinde bizzat Murat Ongun tarafından tarafıma bazı reklam mecralarıyla alakalı işlerin belirli firmalara verilmesi ile alakalı söylemleri ve talimatları oldu.
Hatırladığım kadarıyla ve örnek vermek gerekirse Kadıköy İskelesi'ndeki reklam alanlarının Murat Kapki'nin firmasına, İstanbul Çiçekleri Büfeleri ihalesinin ise Ali Tarakçı'nın şirketine verilmesiyle alakalı bizzat bana Murat Ongun'un söylemleri oldu. Ben bu talimatların birçoğunu yerine getirmedim. Her şeyi usulüne uygun olarak yapmaya çalıştım. Usulsüz ihaleleri, iş alımları, Murat Ongun'un organize ettiği söylendi."
YILDIZ: 1.2 MİLYON DOLAR RÜŞVET AYDOĞDU'YLA GELDİ
İBB Meclisi İştirakler ve Bağlı Kuruluşlar Komisyonu Başkanı Ertan Yıldız: Yıldız, İBB'deki rüşvet çarkıyla ilgili şok bilgiler verdi.
Bir firmanın işlerinin kolay gerçekleşmesi için CHP'li eski milletvekili Aykut Erdoğdu aracılığıyla 1.2 milyon dolar rüşvet verdiğini, bu parayı Erdoğdu'nun Saraçhane'ye bizzat getirerek, dolar dolu çantayı İmamoğlu'nun kasası İBB Spor Kulübü Başkanı Fatih Keleş'e teslim ettiğini aktardı.
Söz konusu bağışla ilgili Ekrem İmamoğlu'nu bilgilendirdiğini ancak İmamoğlu'nun herhangi bir problem görmeyerek söz konusu rüşvet alışverişine onay verdiğini söyledi.
İSKİ'deki alacakları için komisyon ödeme konusunda dayatma yaptıklarını aktaran Nuhoğlu, 2 yılda verdiği yaklaşık 5 milyon doları verdikleri tarih ve kişilere varıncaya kadar dekontlarıyla savcılıkla paylaştı. Nuhoğlu, paraları çoğunlukla Florya'daki İBB başkanlık konutunu ofise çeviren Fatih Keleş'e ve kardeşi Zafer Keleş üzerinden teslim ettiğini söyledi.
Nuhoğlu, kurduğu Güllüce Tarım şirketi üzerinden aldığı ve İmamoğlu İnşaat'a devrettiği villaların 15 milyon liralık tadilat işlerini bile kendisine yaptırıldığına dikkat çekti.
AKTAŞ: PARA VE ARAÇ VERMEYE ZORLANDIM
İş adamı Aziz İhsan Aktaş, başta Beşiktaş Belediyesi olmak üzere ihale aldıkları belediyelerin maddi menfaat karşılığında hak ediş ödemelerini yaptıklarını, bu kapsamda belediye başkan ve yardımcılarına para vermek, onlara ait taşınmaz ve araçları değerinden yüksek bedellerle almak zorunda kaldığını itiraf etti.
2024 yerel seçimlerinde belediye başkan adaylarının seçim çalışmalarında kullanılmak üzere para ve araç vermeye zorlandığını belirten Aziz İhsan Aktaş, maddi menfaat sağlayan siyasiler, belediye başkan ve yardımcıları ile bu kişilerle irtibatlı olanların bilgilerini verdi.
Aktaş: Bu zamana kadar İETT'ye toplamda 84 milyon 857 bin 500 lira ödeme yaptım. Bu ödemelerin tarih ve miktarlarını gösterir listeyi ve paraların bankadan çekildiği tarihlerden makbuzunu temin ettiklerimi dosyaya sunuyorum. Bu tarihlerle sinyal bilgileri karşılaştırıldığında bahsettiğim hususlar teyit edilecektir."
YILDIRIM: RÜŞVETİ ÇAKARLI ARAÇLA TAŞIDIK
İmamoğlu'nun kasası tekstilci iş adamı Hüseyin Köksal'ın şoförü Servet Yıldırım, İmamoğlu'nun patronu Köksal'a, 'Sana 2 tane reklam şirketi kuralım. Bu şirketler üzerinden belediyedeki reklam ihalelerine girersin' diyerek Advercity ve Urban Medya şirketlerini kurdurduğunu söyledi.
Son dakika haberi: Beykoz Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilen fezleke sonrası İstanbul Anadolu 17. Ağır Ceza Mahkemesi'ne açılan kamu davasında mahkeme iddianameyi kabul etti. Mahkemece hazırlanan tensip zaptında tutuklu şüphelilerden Başkan Alaattin Köseler, Veli Gümüş, Metin Ülgey ve Fidan Gül'ün de aralarında olduğu 14 şüphelinin tutukluluk hallerinin devamına karar verilirken 11 şüpheli ise adli kontrolle serbest bırakıldı. Yoğun sanık sayısı nedeniyle duruşmaların da 2-3-4 Eylül 2025 tarihlerinde yapılması kararlaştırıldı.
SİSTEMATİK YOLSUZLUK İDDİASI İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan kapsamlı iddianame, Beykoz Belediyesi'nde yıllardır sürdürülen sistematik yolsuzluğu gözler önüne serdi.
Soruşturma kapsamında, iddiaya göre 22 Kasım 2024'ten itibaren Belediye Başkanı Alaattin Köseler'in kurduğu bir yapı içerisinde, Özel Kalem Müdürü Veli Gümüş ile Özel Kalem Personeli Metin Ülgey'in yönlendiriciliğinde çok sayıda belediye personelinin ve firma temsilcisinin organize biçimde hareket ettiği belirlendi. Bu yapının belediyedeki mal ve hizmet alımlarında ihale süreçlerini kendi lehlerine manipüle ettikleri, kamu kaynaklarını kişisel menfaatleri doğrultusunda yönlendirdikleri ifade edildi.
KAĞIT ÜSTÜNDE İHALE, GERÇEKTE DANIŞIKLI ALIM İddianamede en dikkat çekici bulgulardan biri, birçok mal ve hizmet alımının "açık hesap" olarak yapılıp evrakların sonradan hazırlanması oldu. Normal şartlarda ihale, sözleşme, teslim ve ödeme aşamalarından oluşması gereken süreçlerin büyük bölümünün sadece belgeler üzerinde oluşturulduğu, gerçekte ise bu adımların işletilmediği tespit edildi. Savcılık, bu yöntemin özellikle doğrudan temin alımlarında kullanıldığını, alımların fiili olarak yapıldıktan sonra, geriye dönük olarak ihale yapılmış gibi gösterildiğini ve bu şekilde kamunun aldatıldığını kaydetti.
FİRMALAR ARASINDA ORGANİK BAĞ Soruşturmada adı geçen firmalar arasında çok sayıda organik bağ bulunduğu belirlendi. Tekba ve BMG firmalarının aynı adreste faaliyet gösterdiği, yöneticilerinin aynı kişiler olduğu, çalışanlarının zamanla şirketler arasında yer değiştirdiği saptandı. Benzer şekilde, Emir Gıda ve Develi firmalarının da Saray/Tekirdağ'da aynı adreste faaliyet gösterdikleri, yöneticilerinin akraba oldukları ve bazı durumlarda kendilerini aynı firmanın çalışanı olarak tanıttıkları ortaya çıktı.
ACT, Mali Gıda ve Foodlandist firmaları arasında da benzer bağlantılar bulunurken, vekaletname veren ortak kişilerin aynı olduğu, bazı araçların firmalar arasında el değiştirdiği tespit edildi. Bu bağlantılar üzerinden yapılan alımlarda gerçek bir rekabetin olmadığı, sadece isim değişikliğiyle danışıklı teklif sunulduğu belirtildi.
STOK KAYITLARINDA GÖRÜNMEYEN 17 MİLYON LİRA İddianamede yer alan bilgilere göre, doğrudan temin alımlarında kamu zararı açık biçimde ortaya kondu. 35 alım sadece Emir Gıda firmasından yapılırken, 30'unda Tekba, 24'ünde ÇMK, 8'inde BMG ve 5'inde Develi firmaları yan teklif sundu. Bu süreçte 263 bin 550 TL kamu zararı net olarak tespit edildi.
Ancak stok kayıtlarında görünmeyen ürünlerin toplam bedelinin 17 milyon 789 bin TL olduğu, bu rakamın kamu zararının çok daha büyük boyutlara ulaşabileceğini gösterdiği ifade edildi. Ayrıca firmaların teklif verdiği bazı alımlarda ürünlerin fiilen teslim edilmediği, bazılarında ise teslim edilen ürünlerin tonajı ile fatura tutarları arasında orantısızlık olduğu vurgulandı.
PAZARLIK USULÜ İHALE Soruşturma kapsamında yalnızca doğrudan temin alımları değil, pazarlık usulüyle yapılan ihalelerde de usulsüzlük tespit edildi. Aynı firmaların tekrar tekrar davet edilerek ihalelere katıldığı, faaliyet alanı ihale konusu ile ilgisi olmayan şirketlerden teklif alınarak yaklaşık maliyetin belirlendiği ortaya çıktı. Teklif veren firmalar arasında açıkça görülen bağlar neticesinde bu sürecin şeffaflıktan ve rekabetten uzak biçimde yürütüldüğü belirtildi.
FATURA YOK ÖDEME VAR Bazı ihalelerde faturaların, muayene ve kabul tutanaklarının, taşınır işlem fişlerinin dahi bulunmadığına dikkat çekilen iddianamede, buna rağmen ödemelerin eksiksiz yapıldığı vurgulandı. Hatta kimi mal ve hizmetlerin teslimatı, ihale süreci tamamlanmadan yapıldığı, belgelerin daha sonra "ihale yapılmış gibi" hazırlandığı açıklamdı. Bu durumun sistematik hale getirildiği ve tüm sürecin gerçekte işlenmeyip sonradan "kılıfına uydurularak" tamamlandığı değerlendirildi.
HEP AYNI FİRMALAR İddianameye göre 2024 yılına ait ihalelerin çoğunun aynı firmalar üzerinden yürütüldüğü bilgisi de yer aldı. 6 adet pazarlık usulü ihalenin 4'ü İnci İklimlendirme, 2'si Retro Yapı firmalarına verildi. Aynı firmalar doğrudan temin süreçlerinde de aktif rol oynadı. Yaklaşık maliyet tespitinde hep bu firmalardan teklif alındı ve yine bu firmalar ihaleye davet edildi. Böylelikle kamu kurumlarının "en uygun fiyat ve kaliteyi sağlayacak rekabet ortamı oluşturma" ilkesi tamamen rafa kaldırıldı.
TEKNİK ŞARTNAMEYLE İHALEYE KATILIM ENGELİ İddianamede açık ihale usulüyle yapılan 2 ayrı ihaleye dair de çarpıcı tespitler yer aldı. Özellikle ödeme süresinin 180 gün gibi uzun tutulması, teslimatın ertesi gün yapılmasının zorunlu tutulması gibi şartların, sadece belediye ile önceden anlaşan firmaların bu riskleri göze alabileceği şekilde düzenlendiği ifade edildi.