Son dakika haberi: İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, CHP'li İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun referansı olarak gösterdiği Girne Amerikan Üniversitesi kurucu ortağı Özalp Tozan 'şüpheli' sıfatıyla ifadeye çağrılmıştı. SABAH, Tozan'ın geçtiğimiz gün SEGBİS aracılığıyla savcılığa verdiği ifadeye ulaştı.
ODTÜ mezunu olduğunu sonrasında Dubai'ye gittiğini ve Amerika nmenşeli bir petrol şirketinde mühendis olarak çalıştığını belirten Tozan, 1983 yılında Kıbrıs'a döndüğünü, 1986 yılında ise Serhat Akpınar ile beraber şuan ki adıyla Girne Amerikan Üniversitesi'ni kurduklarını anlattı.
DENKTAŞ'IN DESTEĞİYLE KURDUK
Kıbrıs'a üniversite kurmalarındaki amacının adanın ekonomisine destek olmak olduğunu aktaran Tozan, "Üniversitenin kuruluşunda devlet desteği de oldu. Özel üniversite yasası, bizim arzumuzla ve Rauf Denktaş'ın desteğiyle 1986 yılında çıkmıştır.
1986 yılında University College of Northern Cyprus (UCNC) unvanını kullanarak Southeastern Üniversitesi'nin (Washington, ABD Kampüsü) afiliye kampüsü olarak anlaşmamızı yaptık" dedi.
İLK MEZUNLARIN DİPLOMASI AMERİKA'DAN
Kendilerini çalıştığı dönemlerde üniversitenin Türkiye tarafından tanınması ile alakalı hiçbir taleplerinin olmadığını aktaran Tozan, "Zaten uluslararası anlamda tanınan bir üniversiteydi. Öğrencilerimizin tanınması yeterliydi bizim için.
Girne Amerikan Üniversitesi, Amerika'daki üniversitenin şemsiyesi altında afiliye olarak kuruldu. Benim görev aldığım dönemde Girne Amerikan üniversitesini bizzat kendi bastığı bir mezuniyet diploması söz konusu değildir. İlk mezunlarımızın diploması Amerika'dan gelen Southeastern Üniversitesi rektörünün verdiği diplomadır" diye konuştu.
DENKLİĞİN OLMADIĞINI HERKES BİLİR
"Benim yöneticilik yaptığım 1986-1992 yılları arasında üniversiteye kayıt olan herkes bilir ki bu üniversitenin Türkiye'de denkliği yoktur" diyen Tozan, " Girne Amerikan Üniversitesi'nin o dönemlerde kesinlikle denkliği yoktur. Bunun altını çizerek söylüyorum.
Bizim denkliğimiz Amerika'daki üniversitenin denkliğinden geliyor. O zamanlarda üniversite tanıtımlarında da söylerdim. Ben kayıt kabul işleri direktörü olarak öğrencilerimin hiç birine yalan yanlış bilgi vermedim. Girne Amerikan üniversitesinin diploma vermeyeceğini ama anlaşmalı olduğu üniversite üzerinden diploma verdireceğini söyledim.
O Dönemde Girne Amerikan Üniversitesi'ne kayıt olan öğrencilerin hepsi Türkiye'de denkliğin olmadığını bilir ancak Amerika'daki bağlı olduğu üniversitenin denkliği üzerinden fayda sağladığını bilirler. Girne Amerikan Üniversitesi'nin Türkiye'de denkliği yoktur. Denkliği dolaylıdır. Amerika üzerindendir" ifadelerini kullandı.
"NEDEN BÖYLE BİR ŞEY YAZDI BİLMİYORUM"
Ekrem İmamoğlu'nun kendisini 'bilgi alınacak kişiler' listesine yazma sebebinin İngilizce hazırlık okulundaki bütün kadroyu kendisinin kurmasından kaynaklı olduğunu söyleyen Tozan, "Kendisini şahsen kesinlikle tanımıyorum. Neden böyle bir şey yazdı bilmiyorum. İstanbul Üniversitesi beni bu konu hakkında hiç aramadı. Benim binlerce öğrencim var hatırlamam mümkün değildir" dedi.
NASIL OLDU DA DEVLET ÜNİVERSİTESİNE GEÇİŞ YAPILABİLİR BUNU ANLAMLANDIRAMIYORUM
Girne Amerikan Üniversitesi'nin bir vakıf üniversitesi değil özel şirket üniversitesi olduğunu aktaran Tozan, "Şöyle netleştireyim mesela Bilkent Üniversitesi bir vakıf üniversitesidir.
Yatay geçiş birbirine denk olan kurumlar arasında yapılır. O dönemde çok az üniversitesi olması nedeniyle üniversiteler arası geçiş konusu denk olan kurumlar arasında yapılacağını üniversiteler tarafından bilinir.
Yani özel üniversiteden devlet üniversitesine geçmek mümkün değildir. Dikey geçiş ise programlar arasında geçiştir. KKKTC'de bulunan Girne Amerikan Üniversitesi özel bir şirketin kurduğu üniversite. Nasıl olup Türkiye Cumhuriyeti'nde bir devlet üniversitesine geçiş yapılabilir, ben bunu anlamlandıramıyorum" ifadelerini kullandı.
TÜRKİYE'DEKİ ÜNİVERSİTELER GEÇİŞ YAPILAMAYACAĞINI BİLİYORDU
Kendisinin İstanbul Üniversitesi'ne geçiş yapan kimseyi tanımadığına ve hatırlamadığını vurgulayan Tozan, "O dönem itibariyle Türkiye'de bir avuç üniversite vardı.
Zaten Girne Amerikan Üniversitesi geçiş yapılmasını istemezdi. Bu kapsamda Türkiye'deki üniversitelerin birçoğu geçiş yapılamayacağını biliyordu. Benim bu konuyla alakalı bilgim bu kadardır. Ben kimseye hayatım boyunca bu konuda referans olmadım" diye konuştu.