Son dakika haberi: Beylikdüzü'ndeki inşaat projesinin ruhsatı karşılığında tutuklu eski İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'na, Büyükçekmece'de göl manzaralı villa vermek zorunda kaldığını ve aldığı ödemeleri bankadan çekerek İmamoğlu İnşaat Genel Müdürü Tuncay Yılmaz'a geri verdiğini anlatan Müteahhit Adem Kameroğlu'nun itirafları MASAK incelemesiyle doğrulandı.
Savcılığın talebi üzerine MASAK tarafından İmamoğlu'na ait SSB İnşaat ile Kameroğlu İnşaat arasındaki hesap hareketlerine yönelik yapılan incelemelerde, SSB İnşaat tarafından Kameroğlu İnşaat'a villa alımı açıklamalarıyla yapılan 100 biner liralık toplam 12 ayrı ödemenin, Kameroğlu'nun itiraflarıyla uyumlu olarak aynı tarihlerde bankadan nakit olarak çekildiği tespit edildi.
MASAK uzmanları tarafından yapılan değerlendirmede, "Adem Kameroğlu'nun ifadesinin teyidi kapsamında SSB İnşaat'tan gelen tutarların nakit çekilip çekilmediği kontrol edilmiş olup, tarafımızca Adem Kameroğlu'nun ifadesinde belirttiği hususların "gerçek olduğu" yönünde kuvvetli şüpheye ulaşılmıştır." denildi.
"RUHSAT KARŞILIĞI VİLLA ALDILAR" DEDİ
İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne (İBB) yönelik yürütülen yolsuzluk soruşturması kapsamında itirafçı olan Müteahhit Âdem Kameroğlu'nun savcılığa verdiği ifadesinde, 2016 yılında Beylikdüzü'nde yapımına başladığı Metro Home konut projesinin ruhsatı karşılığında dönemin Beylikdüzü Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun kendisinden Büyükçekmece'deki Ihlamur Evleri projesinden bir adet villa aldığını söyledi.
Ekrem İmamoğlu ve eşi Dilek İmamoğlu'nun inşaat hâlindeyken villayı görmeye geldiklerini ve iç dekorasyonuna kadar her şeyi kendisine yaptırdıklarını belirten Kameroğlu, söz konusu villayı İmamoğlu'na ait SSB İnşaat isimli firmaya devrettiğini ifade etmişti.
GÖSTERMELİK ÖDEMELER YAPILDI
Âdem Kameroğlu ifadesinde, "İnşaat ruhsatı karşılığında rüşvet olarak Ekrem İmamoğlu'na devrettiği göl manzaralı villa için SSB İnşaat tarafından parça parça yaklaşık 1 milyon 500 bin TL'lik göstermelik ödeme yapıldığını, yapılan ödemelerin her seferinde bankadan nakit olarak çekilip İmamoğlu İnşaat Genel Müdürü Tuncay Yılmaz'a teslim ettiğini" eklemişti.
Adem Kameroğlu'nun ciddi itirafları üzerine İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, MASAK'a yazı yazarak söz konusu villanın devir sürecinin incelenmesini ve SSB İnşaat tarafından Kameroğlu İnşaat'a yapılan ödemelerin aynı tarihlerde bankadan nakit olarak çekilip çekilmediğinin raporlanmasını istedi.
MASAK tarafından yapılan incelemede, Adem Kameroğlu'nun ifadesi ile uyumlu olarak ilgili tarihlerde SSB İnşaat hesaplarından Kameroğlu İnşaat hesaplarına toplam 12 ayrı ödemede toplam 1 milyon 200 bin TL para gönderildiği tespit edildi.
MASAK ÖDEMELERİN ELDEN ÇEKİLDİĞİNİ TEYİT ETTİ
Yapılan ödemelerin tespitinin yanı sıra savcılığı sorduğu ikinci soruya yönelik MASAK'ın yaptığı incelemede, söz konusu ödemelerin Adem Kameroğlu'nun ifade ettiği gibi aynı tarihlerde banka hesaplarına geçmesinin hemen ardından bankadan nakit olarak çekildiği saptandı.
Tespitleri rapor haline getirip savcılığa gönderen MASAK uzmanları tarafından yapılan değerlendirmede, "Âdem Kameroğlu'nun ifadesinin teyidi kapsamında SSB İnşaat'tan gelen tutarların nakit çekilip çekilmediği kontrol edilmiş olup tarafımızca Âdem Kameroğlu'nun ifadesinde belirttiği hususların "gerçek olduğu" yönünde kuvvetli şüpheye ulaşılmıştır." denildi.
Son dakika haberi: İsrail'in, İran'a yönelik saldırısı Ankara'yı teyakkuza geçirdi. İsrail saldırganlığının Gazze ile sınırlı olmadığını Lübnan, Yemen ve Suriye'den sonra İran'a yöneldiğini değerlendiren Türkiye, bölgesel savaş riskine karşı diplomasiye şans verilmesi için devreye girdi.
İsrail'in çok yönlü operasyonları karşısında İran'ın ilk etapta verdiği sınırlı askeri cevapla yetinmeyeceği, toparlanır toparlanmaz yeniden harekete geçebileceği, bugünkünden çok daha büyük ve tüm Ortadoğu'ya yayılması kuvvetle muhtemel çatışmaların fitilinin ateşlenebileceği öngörüldü.
ANBEAN TAKİP EDİLDİ Türkiye, 13 Haziran sabahı 03.30'dan itibaren İsrail savaş uçaklarının hava hareketliliğini anlık takip ederken, diplomatik ve istihbari önlemleri de ardı ardına gündemine aldı.
Eskişehir'deki Birleştirilmiş Hava Harekât Merkezi'nin yanı sıra, milli uydu ve radar kapasitesi ile İsrail uçaklarının kullandığı hava koridoru, lojistik destek noktaları ve hava ikmal faaliyetleri dikkatle not edildi. O andan itibaren Başkan Recep Tayyip Erdoğan da İsrail'in, İran'a karşı saldırı başlattığı ve bunun çok kapsamlı olduğu noktasında bilgilendirildi.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan; Azerbaycan, Mısır, Irak ve Lübnanlı mevkidaşları ile acil durum değerlendirmesi yaptı ve doğrudan bilgi paylaşımında mutabık kalındı. Ayrıca ABD'li yetkililerden de İsrail'in bölgeyi ateşe atan saldırganlığını durdurması için girişimde bulunması istendi.
GÜVENLİK ZİRVESİ İsrail saldırılarının durmayacağını, dalga dalga süreceğini tespit eden Ankara'da, kritik bir güvenlik zirvesi toplandı. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın ev sahipliğindeki toplantıya Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, Genelkurmay Başkanı Org. Metin Gürak, MİT Başkanı İbrahim Kalın ile askeri ve istihbari kilit isimler katıldı. Toplantıda, İsrail'in, İran'a yönelik hava saldırısıyla başlayan sürecin bölge ülkelerine ve Türkiye'ye muhtemel yansımaları değerlendirildi.
ULUSLARARASI ÇAĞRI Ankara ayrıca ABD ve önde gelen AB ülkelerinin inisiyatifiyle İsrail-İran arasındaki karşılıklı saldırıların derhal durdurulması, BM Güvenlik Konseyi'nin devreye girmesi, nükleer müzakerelere fırsat tanınması yönündeki çağrılarını da yineledi.
Bunun yanı sıra İran'ın, İsrail'e destek verdiğini düşündüğü ülkelerin askeri ve finansal varlıklarına yönelebilecek olası saldırılarının ise tüm bölgeyi ateşe atacağı ve dünya ekonomisinde sarsıcı sonuçlar doğurabileceği de Türkiye'nin uyarıları arasında dikkati çekti.
Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada da "Gerginliğin, dikkatleri Gazze'de yaşanan soykırımdan başka yöne çekmesine izin vermemeliyiz. Trump'ın nükleer müzakerelere ilişkin başlattığı sürecin ilerletilmesi, nükleer anlaşmazlığın yol açtığı ihtilafın çözülmesinde yöntemdir. Diplomasi, savaşın tek alternatifidir" denildi.
İRAN NELER YAPABİLİR? Ankara'daki oldukça ayrıntılı risk sınıflandırmasında, İran'la ilgili şu hususlar ön plana çıktı: Bundan sonra İran yönetimi tarafından alınacak kararlar ve halkın tavrı olaylara yön verecek. İran, dış dünyadan koparak kendi kendine yeterlilik politikalarını güçlendirme dönemine girebilir (en olası ihtimal).
İran'da rejime olan güvendeki azalma ve özgürlük istekleri nedeniyle iç ayaklanma (orta ihtimal) ve gidişata göre iç savaş (düşük ihtimal) ihtimali ortayaç ıkabilir. İran uzlaşmacı dış politika dönemine girebilir (olasılık düşük), İsrail'e karşı resmi savaş ilanı veya doğrudan askeri misilleme yapabilir. (Şu an bunu uyguluyor).
YABANCI İSTİHBARATA KARŞI ÖNLEM ALINDI An itibarıyla İran'dan, Türkiye'ye dönük kitlesel göç gibi bir durumun söz konusu olmadığı ancak savaşın uzaması ve çevre ülkelere yayılması halinde, göç ihtimalinin artabileceği belirtildi.
Ankara; İran ve İsrail istihbaratının, Türkiye ve diğer bölge ülkelerinde birbirlerini hedef alan "fırsat operasyonlarına" teşebbüs etmemesi için istihbarata karşı koyma önlemlerini de en üst düzeye çıkardı. TSK; etkin keşif gözetleme faaliyetlerine devam ederken istihbarat ve istihbarata karşı koyma alanlarında kendini geliştirmeye odaklanacak.
ABD, küresel hegemonyasını Çin'e kaptırmak üzere olduğunun farkında ve kendisine ayak bağı olabilecek problemleri çözerek Ortadoğu'dan büyük ölçüde çekilmek istemekte. ABD için Ortadoğu'da birinci öncelik İsrail'in güvenliğidir. ABD, anlaşma yoluyla veya askeri olarak bu sorunu bir an önce çözmeye ağırlık verebilir.