'Eski Türkiye' günlerini özleyen zenginler kulübü TÜSİAD, Olağan Genel Kurulu'nda siyasete soyundu. Patronlar kulübünün hadsiz açıklamalarıyla ilgili Sabah Gazetesi Yazarı Dilek Güngör de bugünkü köşesinde dikkat çeken bir yazı kaleme aldı. Güngör, "Hem TÜSİAD Başkanı Orhan Turan hem de TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Ömer Aras muhalefet partisi sözcülüğüne soyundu. Ekonomiyi bırakıp, yine ülke siyasetine daldılar." dedi.
İşte Dilek Güngör'ün 'Vesayet uşaklarının samimiyet testi!' başlıklı yazısı:
Tarih yaprakları 28 Şubat'a yaklaştıkça sanırım TÜSİAD'ın kanı kaynamaya başladı. Öyle ya, 'Can çıkar, huy çıkmaz' derler. Amacı işadamları arasındaki dayanışmayı sağlamak, üretmek, ülkeyi büyütmek olması gereken bir iş dünyası örgütü, darbe dönemlerinden kalma kirli alışkanlıklarını bir türlü bırakamıyor. Haddini ve yetkisini aşarak milletin iradesini gölgelemeye devam ediyor.
Tabii ki, TÜSİAD'ın dünkü genel kurulundan bahsediyorum. Hem TÜSİAD Başkanı Orhan Turan hem de TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Ömer Aras muhalefet partisi sözcülüğüne soyundu. Ekonomiyi bırakıp, yine ülke siyasetine daldılar.
Samimiler mi?
Hayır…
İkiyüzlü ve sabıkalılar mı?
Evet…
Bakın nedenini anlatayım…
Bugün ne diyorlar?
"Kartalkaya'da 78 canımız yanarak hayatını kaybetti. Yangın çıkabilir ama 78 kişi ölmez. Ölüyorsa nedeni usulüne uygun yapılmayan binalar ve denetimsizliktir. Çöken bir sistemdir."
Haklılar ama aynı TÜSİAD İstanbul'un göbeğinde Beşiktaş- Gayrettepe'deki gece kulübünde tadilat sırasında çıkan ve 29 kişinin ölümüyle sonuçlanan yangına ilişkin bir şey dedi mi? Orada denetimsizlikleri eleştirdi mi? Belediyelerin ihmallerinden bahsedebildi mi? Denetimsizleri eleştirebildi mi?
Peki ya şu konuda?
Hani bugün diyorlar ya, "Seçilmiş belediye başkanları görevden alınıyor yerlerine kayyum atanıyor. Bir siyasi parti lideri hakkında önce soruşturma başlatılıyor sonra farklı bir nedenle tutuklanıyor. Bir büyükşehir belediye başkanı hakkında, yaptığı konuşmalar nedeniyle basın toplantısından dakikalar sonra soruşturmalar açılıyor."
Devletin parasını çalıp terör örgütlerine, Kandil'e aktaran belediyelere sahip çıkan TÜSİAD, geçmişte belediye başkanları hapse atılırken ses çıkarmış mıydı? Her fırsatta ifade özgürlüğünden dem vuran patronlar kulübü, 1994'te halkın oylarıyla İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı seçilen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Siirt'te düzenlenen bir açık hava toplantısında okuduğu şiir yüzünden, hapis cezasına çarptırıldığında neredeydiler?
Bugün "Yolsuzluk, dolandırıcılık, karaborsa haberlerinin ardı arkası kesilmiyor" diyorlar da...
Aynı TÜSİAD daha birkaç ay önce CHP'deki para sayma kuleleri görüntüleriyle ilgili açıklamada bulunmuş muydu! Ya da hemen her gün belediyelerde dönen rüşvet çarkına, eş-dost akraba atamalarına ne demişti?
Veyahut, bugün yargı bağımsızlığından dem vuran TÜSİAD geçmişte ne yapıyordu? Hatırlayanınız var mı? Hani ananasların gidip geldiği dönemlerde, üyeleri işlerini tıkır tıkır yürütürken, yargı içindeki paralel örgütlenmenin iş dünyası üzerindeki ağır baskısından, şantajından rahatsızlık duyduklarna dair bir kelam ediyorlar mıydı?
Bugün ağzından kadın haklarını, cinayetlerini düşürmeyen, hak-hukuk diyen TÜSİAD, 28 Şubat'ta başörtülü öğrenciler ikna odalarında başlarını açmaları için baskı görürken sesini çıkarıyor muydu?
Liste daha uzar gider… O yüzden diyorum ki, bırakın bu işleri! Sizin işiniz üretmek… Siyaset yapacaksanız bırakın derneği partiye üye olun.
Son dakika haberi! İstanbul'da 9 belediyeye yönelik düzenlenen terör operasyonunda gözaltına alınan şüphelilerin İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü'ndeki yasal işlemleri tamamlandı. PKK'nın Siyasal Alan Yapılanması HDK Çatı Yapılanması'nın ana soruşturması kapsamında belediyelerde görev yapan terör unsurlarına yönelik operasyonda Kartal Belediye Başkan Yardımcısı, Ataşehir Belediye Başkan Yardımcısı, Üsküdar, Sancaktepe, Fatih, Tuzla, Adalar, Şişli ve Beyoğlu Belediye Meclis Üyesi dokuz kişi ve bir sivil Proje Danışmanı gözaltına alınmıştı.
ADLİYEYE GETİRİLDİLER
Bölücü terör örgütü PKK'nın "Kent Uzlaşısı" faaliyetleri kapsamında 2024 Yerel Seçimleri sonrasında belediye başkan yardımcısı, belediye meclis üyesi ve belediyelerde söz sahibi olarak görev yapmaya başlayan ve aktif görevde olan şüpheliler sağlık kontrolünden geçirilerek adliyeye sevk edildi.
TÜM ŞÜPHELİLER TUTUKLAMAYA SEVK EDİLDİ
Terör Suçlar Soruşturma bürosu tarafında 3 şüphelinin ifadesi alındı. Diğer şüphelilerin ifadesinin emniyette alınması nedeniyle savcılıkta alınmadığı öğrenildi. İfade işlemlerinin ardından tüm şüpheliler tutuklama talebiyle Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği'ne sevk edildi.
SEVK YAZISININ DETAYLARI ORTAYA ÇIKTI
Şüphelilerin tutuklamaya sevk yazısının detayları ortaya çıktı. Kartal Belediye Başkan Yardımcısı Cemalettin Yüksel'in HTS verilerinin incelenmesinde adli kaydı olan 313 farklı kişi ile iletişiminin olduğu, bunlardan 6 şahsın arandığı 8 şahsın ise cezaevinde bulunduğu tespit edildi.
Yüksel'in diğer şüphelilerinden olan Bülent Kayğun, Livan Gür, Nesimi Aday ve Turabi Şen isimli şahıslarla irtibatlı olduğu aktarıldı.
EL YAZISI ELE GEÇİRİLDİ
Yüksel'in "HDP 1. Bölge İlçeler" ve "1.BÖLGE İLÇE EŞ BAŞKANLAR" isimli Whatsapp gruplarında katılımcı olarak yer aldığı ve grup içerisinde örgütsel paylaşımlar yapıldığı kaydedildi. Yüksel'in ikametinde yapılan arama neticesinde ele geçirilen el yazısı dokümanda, "Şüphe yoktur. 6-8 Ekim olaylarının toplumsal açıdan yarattığı derin yaraları sarmanın yolu bu olaylar ile ilgili hakikatin açığa çıkarılması – 10 Ekim" şeklinde olduğu görüldü. Bu yazının 2014 yılında gerçekleşen terör örgütü mensuplarının gerçekleştiği toplamda 35 kişinin hayatını kaybettiği 435'i sivil 326'sı güvenlik görevlisi 761 kişinin yaralandığı olaya ithafen yazıldığı anlaşıldı.
Diğer şüpheli Ataşehir Belediye Başkan Yardımcısı Livan Gür'ün PKK/KCK Silahlı Terör Örgütünün Siyasal Alan Yapılanması HDK (Halkların Demokratik Kongresi) içerisinde İstanbul ilinde faaliyet gösterdiği, HTS verilerinin incelenmesinde Adli kaydı olan 52 farklı kişi ile iletişiminin olduğu sevk yazısında yer aldı.
KIZI DAĞDA AKRABASI KIRMIZI BÜLTENLE ARANIYOR
Sancaktepe Belediye Meclis Üyesi Elif Gül isimli şüphelinin HDK adına faaliyet gösterdiği, adli kaydı bulunan 11'i aranan, 5'i cezaevinde bulunan toplam 131 şahısla irtibatta olduğu aktarıldı. Gül'ün kızını dağda ziyaret ettiği sevk yazısında anlatıldı. Yine Elif Gül'ün akrabası olan PKK/KCK terör örgütü içerisinde sözde özel kuvvetler olarak adlandırılan TAK (KÜRDİSTAN ÖZGÜRLÜK ŞAHİNLERİ) isimli yapılanmanın sorumlularından olduğu bilinen İSHAK Özçaktu Kırmızı Kategoride aranan örgüt mensubu şahısla 04.11.2012 yılında çekilen görüntünün olduğu kaydedildi.
YOĞUN TERÖR İLETİŞİMİ
Fatih Belediye Meclis Üyesi Güzin Alpaslan'ın adli kaydı bulunan 61 şahıs, Adalar Belediye Meclis Üyesi Nesimi Aday'ın 376 şahısla, Şişli Belediye Meclis Üyesi Sinan Gökçe'nin 336 şahısla, Beyoğlu ilçe Belediye Meclis Üyesi Turabi Şen'in 474 şahısla, Tuzla Belediye Meclis Üyesi Hasan Özdemir'in 223 şahıslar irtibatta bulundukları tespit edildi.
SİLAHLI TERÖR ÖRGÜTÜNE ÜYELİKTEN SEVK EDİLDİLER
Şüphelilerin PKK/KCK terör örgütünü HDK içerisinde faaliyet yürüttükleri, KCK eş başkanları ve yürütüme konseyi üyesi olan üst düzey örgüt mensuplarının talimatları ile "demokratik özerklik" planını hayata geçirmek maksadıyla ilimiz ilçe belediyelerinde kritik konumlara getirildikleri belirtilen sevk yazısında şüphelilerin "Silahlı terör örgütü üye olma" suçundan tutuklama talep edildi.
10 ŞÜPHELİ TUTUKLANDI
Kartal Belediye Başkan Yardımcısı Cemalettin Yüksel, Ataşehir Belediye Başkan Yardımcısı Livan Gür, Üsküdar Belediye Meclis Üyesi Bülent Kaygun, Sancaktepe Belediye Meclis Üyesi Elif Gül, Fatih Belediye Meclis Üyesi Güzin Alpaslan, Tuzla Belediye Meclis Üyesi Hasan Özdemir, Adalar Belediye Meclis Üyesi Nesimi Aday, Şişli Belediye Meclis Üyesi Sinan Gökçe, Beyoğlu Belediye Meclis Üyesi Turabi Şen ve Beyoğlu Belediyesi ile irtibatlı olduğu öne sürülen İkbal Polat, hakimlik sorgularının ardından tutuklandı.
