Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın tarihi çağrısıyla FETÖ'cü darbecilere karşı demokrasi ve vatanı savunmak için verilen mücadelenin üstünden 8 yıl geçti. Acılar ve anılar hafızalarda hâlâ taze. 251 vatan evladının şehit düştüğü o büyük direniş anında öyle bir isim vardı ki...
Üniformalı FETÖ'cülerin açık hedefiydi. Üstelik FETÖ ile mücadelenin görünmez kahramanlarından biriydi. 15 Temmuz 2016'daki hain darbe girişimi sırasında Genelkurmay 2'nci Başkanlığı görevinde bulunan Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, FETÖ gerçeği ve 15 Temmuz gecesinin kader anlarını ilk kez SABAH'a anlattı.
"FETÖ ile mücadele devam ediyorsa kesinlikle Cumhurbaşkanımızın dik duruşu sayesindedir" diyen Bakan Güler'in ağzından o gecenin unutulmaz öyküsü:
15 Temmuz 2016'da Genelkurmay II nci Başkanı idiniz ve FETÖ'ye karşı ciddi çalışmalarınız olduğunu biliyoruz. FETÖ'nün ordumuza sızma biçimi, bunun fark edilme zamanlaması ve örgütün 15 Temmuz günü kalkışmayı öne alması süreci ile ilgili neler söylersiniz?
FETÖ, gerçek radikal bir terör örgütüdür. Radikal örgüt kurallarına göre yetiştirilmiş kişilerden oluşan bir yapıdır.
Radikalleşmiş kişilerin ortak özelliği, tercih yapma yetilerini kullanmak istememeleri veya buna ikna edilmiş olmalarıdır.
FETÖ'cü hainler hiçbir tercih yapmıyorlar, her şeyi abi ve ablalarının talimatıyla yapıyorlar. Düşünün ki bu örgüt mensubu bir subay evleneceği kişiyi örgüt abisinin gösterdiği katalogdan seçebiliyor.
Bu hainler hiçbir konuda kendileri karar veremiyorlar.
Örgüt hiyerarşisi içerisinde verilen emir ve talimatların dışına çıkamayan robotlaşmış bir teşkilat yapısındalar.
Bunlar küçük yaştan itibaren önüne nasıl bir sorun gelirse gelsin daima abim, ablam beni arayacak ve ne yapacağımı bana söyleyecek, hiç endişe etmeme gerek yok, diye alıştırılmış kişiler.
İşte; abilerinin, ablalarının ne yapacaklarını söylemedikleri / söyleyemedikleri gün de 15 Temmuz oldu! Saati öne aldıklarında ne yapacaklarını bilemediler. Çaresiz kaldılar.
O gece Millî İstihbarat Teşkilatı (MİT) Müsteşarını Genelkurmay karargâhına davet ettiğimiz anda ABD'deki elebaşı, haini arıyorlar. O gece yapacakları darbenin tespit edildiğini ve ne yapacaklarını soruyorlar. Terör elebaşından darbeyi derhâl başlatın diye talimat geliyor.
Darbe sonrası ortaya çıkan görüntülerde yer alan bir olay bu durumu açıkça ortaya koyuyor.
İstanbul'da darbe akşamı bir grup FETÖ'cü hain eşleri ile birlikte bir lokantada yemek yiyorlar. Darbe saati kendilerine gece 03.00 olarak bildirildiği için çok rahatlar. Birdenbire içlerinden birine bir telefon geliyor. Telefonla konuşan örgüt mensubunun konuştukça gözleri büyüyor, yüzünün şekli değişiyor. Telefonu kapatıp koşarak çıkıp gidiyorlar. İşte bunlara darbenin gece 03.00'te değil, emri aldıkları o anda başlamaları talimatı veriliyor.